3
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Aşçılar ve Elektrikçiler

Ülkemizin, nasıl bir cadı kazanına döndürüldüğünün büyük tablosu ortada... Önceki gün, medya organlarında, Seferberlik Tetkik Kurumu’nda inceleme yapan yargıcı takip ettiğinden şüphe edilen iki aracın durdurularak arandığı, bu araçların askeri ve içindeki şahısların da askeri personel olduğu haberleri, manşete çıkarılmıştı. Küstahlığını, terbiyesizliğini, gittikçe arttıran, malûm Taraf gazetesinde, bu haberin manşeti: “Ordu çıldırdı”. Ve Ahmet Altan: “Hiç bu kadarını... Bekliyorduk!” diyor. Ordunun sicilli baş düşmanı, aklınca alay ediyor: “Bu ordudan her şey beklenir” anlamında! TKB’yi, Recep İvedik’e, “şaşkın pehlivana” benzetmiş. Ve terbiyesizce ekliyor: “Koskoca bir ordudan bahsediyoruz” . Gülmemek elde değil; “Her seferinde yakalanıyorlar”. Yani Türk Ordusu “Şaşkın pehlivan” ve “Recep İvedik”!

KOMEDİ VE GERÇEK

Ama gelin görün ki bu yazının mürekkebi kurumadan Genelkurmay’dan bu olay hakkında açıklama geldi: “Araçlardan birisinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait olduğu ve içinde iki şoför er ile bir uzman çavuş aşçının bulunduğu, diğer aracın ise, Garnizon Komutanlığı’na ait olduğu ve içinde iki şoför, bir elektrik teknisyeni er ve bir marangoz erin bulunduğu anlaşılmıştır.”

Ahmet Altan yazısında “komediden, parodiden” söz etmişti. Şimdi bu oyunda asıl “şaşkın komik” kim? Yenilen pehlivan güreşe doymaz, başına şaplak yiyen komik de şaklabanlıktan vazgeçmez. Taraf gazetesi yüzsüzlüğünde hâlâ berdevam! “Allah ıslah etsin” diyeceğim ama, “Nasihatten anlamayanın hakkı kötektir” demek daha uygun düşecek!

ACI GERÇEK

Bu olay, aslında “yanlışlıklar” daha doğrusu “ahlâksızlıklar” komedisi olmaktan öte, asıl oynanan, ülkemiz için bir trajedi... Bu “trajedinin” ana teması Genelkurmay bildirisinin şu son cümlelerinde: “Olayın, bir şüphe üzerine yapılan ihbar ve bu ihbara yönelik olarak icra edilen bir uygulama olduğu anlaşılmış ise de, son günlerde yaşananların, kişileri ve toplumu ne hale getirdiğini göstermesi bakımından önemli”.

Evet ne hale, ne hallere geldik? Türk Ordusundan düşman ordusundan fazla korkuyorlar. Halkı Orduya karşı tahrik ediyorlar. Bütün kurumlar bölünmüş ve bölünmekte. En vahimi, Türkiye’nin güvenliğinden, “birlikte” sorumlu olması gereken iki güç, biri birine karşı. Bazı polisler, asker ve asker aracı görünce, sanki “hırsız, katil, yakaladık” der gibiler!

Ve hangi polisler? Bu “Polisler” benim, bizlerin tanıdığımız eski polislerimiz değil, “onların” polisleri. Polis okullarına, Akademilerine, sızdırılmışların, yandaş basında köşe sahibi, eğitim üyelerinin “yetiştirdikleri” polisler! Orduyu lağvedip, yerine “kendi polislerini” koyana kadar da, rahat etmeyecekler! Kısacası, Polisle asker arasına onarılması güç fakat bilinçli, bir nifak sokuldu!

BAŞBUĞ'UN MESAJI

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Silahlı Kuvvetlere yeni yıl mesajında diyor ki: “Güçlü bir Türkiye idealine ulaşmanın gayreti içindeyiz. Vatanın gayretli kimselerin omuzları üzerinde yükseleceğine inanarak çalışan nitelikli personelimizle, enerjimizi başka alanlarda tüketmeden, emin adımlarla bu hedefe doğru ilerlemeye devam ediyoruz. Güçlü sağduyusu ve daima yanımızda hissettiğimiz güveni ile yüce ulusumuzun, bu faaliyetlerde özveriyle çalışanları, minnet ve şükran duygularıyla hatırlayacağına inanıyoruz.”

Genellikle, çok doğru ve umut verici sözler! Ama bağışlasınlar beni; hele şu sırada, Ankara’da traji-komediler oynanırken, Ordunun düşmanları bu mesajdaki ince manayı anlamazlar, anlamak istemezler! Başka manalara çekerler!

Ordunun enerjisinin tüketilmeyeceği, “başka alanlar” hangileri? Özellikle Kara Kuvvetleri Komutanlığı resmi sitesinden “Cumhuriyeti Korumak Kollamak” deyimi çıkarılınca, doğrusu ben de tereddüde ve endişeye kapıldım. “Başka alanlar” sakın bu görevler olmasın ve benim bildiğim TSK değişiyor mu diye!. Hiç sanmıyorum, ama şu sırada, muğlâk ve her tarafa çekilebilecek ifadelerden ve çelişkili açıklamalardan ziyade, açık sözlere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Genelkurmay açıklamaları, daha açık ve inandırıcı olmalı, Türk milleti ordusuna saygısını, inancını kaybetmemeli! Dedim ya karşınızdakiler, incelikten anlamazlar, bunu “zaaf” sayarlar!

Son dakika: Genelkurmay Başkanlığı Afganistan’da ağır hastalanan bir polisimizi kurtarmak için, özel ambulans uçağı gönderdi. Çünkü o polis bizim polisimiz, O ordu da bizim ordumuz!***

Yayın Tarihi : 4 Ocak 2010 Pazartesi 13:17:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Geçmiş ile Bugünün Karşılaştırılması IP: 88.252.165.xxx Tarih : 4.01.2010 20:49:52

"Ferit Paşa Hükümeti, tam anlamıyla, İngilizlerin işgal tutkuları için biçilmiş bir kaftandır. İngilizler, Anadolu'yu bölmek ve Türklerle Kürtler  arasında bir kardeş savaşına neden vermek için, Kürtleri İngiliz himayesi  altında bağımsız bir Kürdistan kurma planına katmak üzere kışkırttılar" (Mustafa Kemal Atatürk'ün Amerikalı General J. G. Harbord'a verdiği 24 Eylül 1919 tarihli muhtırasıdır. Alıntı: "Atatürk'ün Bütün Eserleri"  Kaynak Yayınları. c: 4, s: 106-113)

Yorum: Ferit Paşa Hükümeti'nin bugünkü karşılığı malûmunuzdur. Ferit Paşa Hükümeti, zamanının generallerini, İngilizlerin isteği doğrultusunda Malta'ya sürgüne göndermekle kalmamış, ayrıca kendisine karşıt çıkan aydınları da -yolda yürürken veya faytonla giderken çevirip- sorgulamıştır. ACABA BU KORKUSU NEDEN İDİ ?!.. Anlaşılıyor, değil mi ?.

Son not: Batı Emperyalistlerinin en büyük tutkusu, Türk milletini açlığa, işsizliğe ve yoksulluğa mahkûm etmesiydi; lâkin, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BUNLARA FIRSAT VERMEDİ. 


yasar ertas IP: 94.222.245.xxx Tarih : 5.01.2010 19:52:02

Tv. haberlerini kim dinliyor izliyor ise, bir  anket yapsaniz cogu moralinin sifir baslarina agri girdigini söyler. Kisa özlülük yok. Bagirarak telas icinde anlatiyor   spikerlerimiz.. kameramanlar hic bir durum yokken telas kosusma icinde karmasalik göstermek icin elinden gelen cekimi  yapmaya calisiyor. ( dinleyenlerin sinirlerini germek icin  en kötü cekimlerini sergiliyorlar Benim bile yerimden kalkip olaya karisasim geliyor Televizyona bagiriyorum oldumu yani.) Bir haber görüntüsünü   ayni anda defalarca tekrar etmelerine anlam vermek cok zor. kafamiza kaka kaka. Gizlilik yok gercekcilik yapalim derken  karistirmaktan baska bir yere gidilmiyor. Askeriye meselesinde nizamiye kapisini ve oraya giren cikan arabalarin plaka numaralarini hangi savci hangi hakim  adi ne sani ne nerde oturuyor bilmeyen kalmadi. Bu konuda binlerce ayri ayri fikirde olanlarimiz var. uyuyan yilan uyariliyor. Sonrada bu yilan sokmaya devam ediyor Olaylar büyüdükce uzadikca uzuyor. Bir ülkeden örnek vereyim. Arkadasin birini  tutuklamislar. Sonra  ben avukatimla görüsmek istiyorum demisCevap O senin dedigin Amerikan filimlerinde oluyor. Bir degersiz yerde fakat insanlar yatiyor burda Tv ciler geldi Herhalde yatanlardan biri sikayetci olmus. Bende sefime telefon ettim. Sokma dedi bir zorluk olursa polisetelefon et dedi. Onlarada benim büroma gelsinler de dedi. Iste böyle bir yasam  herkeze selam  her hoca bildigini okumaya devam Yasar