Bir “Ergenekon” şehidini daha, Deniz Yarbay Ali Tatar’ı, cennet mekânına, yolcu ettik!… Bakalım, bu meşum-melun dava, kendi içinde boğulmadan, daha kaç canımızı alacak, kaç hayatı altüst edecek, kaç ocağı söndürecek? Bu dava mevhum bir örgütün ve düşmanların, ülkeye verebileceği zarardan fazla zarar verdi, veriyor millete. Mâlum organları, her gün ortaya yeni bir komplo iddiası atıyorlar ve sonra da yalanlarına kendileri de inanaıyorlar… Türkiye bir korkular ve şüpheler ülkesi oldu. Failler, acaba bunun farkındalar mı? Muhakkak farkındalar; çünkü maksatları bu!
Sonunda mağdurlara bir “pardon” bile diyecekler mi? Deseler de – aldıkları canlar geri gelecek mi? – Cezaevlerinde geçirdikleri yılları, ayları onlara kim geri verecek? Engizisyon Mahkemelerinde can verenlerin hesabı soruldu mu ki?
ASİMETRİ
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, TSK’ne karşı bir “asimetrik”, psikolojik savaşın sürdürüldüğünü söyledi… Ah, Sevgili Paşam; artık işin-ülkenin- simetrisi-asimetrisi mi kaldı? Orduya ve Cumhuriyete karşı “topyekûn” bir saldırı var! İkinci Dünya harbinde, “total” savaş denirdi… Mustafa Kemal de “hattı müdafaa yok- sathı müdafaa var” demişti… O “satıh”, bugün, vatanımız üzerinde oynanmakta olan Büyük Oyunun “sathı”- sahnesi.
GAFLET
Bölücü terörü sözde durdurmak için tasarlanan “açılım”, PKK’nın, sözde “tasfiyesi” girişimleri, “Büyük Oyunun” ayrıntıları… Konu, çok ciddi olmasaydı, eskiden tiyatro oyunlarında, rejisörün aktörlere talimatını hatırlatırdım; “Kont çıkar, Kontesi öldürür- komik çıkar, ne halt edeceğini bilir.”
İç İşleri Bakanı Beşir Atalay açılıma destek almak, PKK’yı sözde tasfiye etmek için, bir zamanlar, peşmergelerinin postallarını verdiğimiz, Barzani’nin huzuruna gitti… ABD’den yardım istiyoruz… Ne gaflet? Oysa işin başları, senaryo yazarları onlar.
GERÇEK
Terörle Mücadele eski Koordinatörü emekli Orgeneral Edip Başer, D Kanalında, Uğur Dündar’ın ARENA programında, bu “oyunu” anlattı… Bunları ben de, hep yazdım- kitabını da yazdım. Özetleyim; Gerçek şu; “açılımlarla”, sözde “istihbarat paylaşımları” ve “icazet” vaatleriyle, oyalana duralım, hepsinin değişmez hedefi aynı; haritalarıyla belgelenmiş “Büyük Kürdistan” …Paşa, Dündar’ın, imalı "Türk Ordusunun görevi yurt savunması değil mi” sorunsa, çok anlamlı bir cevap verdi: “Evet-şu sırada söz konusu da asıl bu- yurt savunması!” ! Bu gerçeği hala idrak edemeyenler ve ellerine verilen oyuncaklarla oyalananlar, tarih şuurundan ve vizyondan mahrum gafillerdir-…hatta daha da ötesi!
OYUN İÇİNDE OYUNLAR
Bu “Büyük Oyunun” içinde daha ne oyunlar var… Bir taraftan, sözde Dersim “Katliamı” diye Alevileri tahrik ederken, Alevileri önemli kurumlardan, mevkilerden “tasfiye etmeye” kadar… Ve her şeyin mihrakı da “cemaat” !
APO’nun zamanında gerektiği gibi idam edilmemesinden, bu eli kanlı katilin “siyası taraf” haline getirilmesine kadar, inanılmaz bir gafletler- ihanetler dizisi!
Eski bir MİT mensubu itiraf ediyor: Meğer yıllardır PKK ile APO ile terörü bitirmek içim temas halindelermiş! Hani “Ergenekon” PKK ile işbirliği yapıyordu! Ergenekon Savcıları bu işe ne derler?
Şu Allahın işine bakın: 1999’da binlerce kişinin ölümünden sorumlu olarak idama mahkum edilen, fakat AB-ABD baskısı ve zamanın hükümetinin gafletiyle, ipten kurtulan APO, on yıl sonra, 2009’da , “Sayın Öcalan” olarak TC Devletinin umudu ve muhatabı! Kurduğu PKK- başlattığı terör onun sayesinde, onunla müzakereyle bitirilecek! Sözde aydınlar, açıkça “Onsuz olmaz” diyorlar! “Kara mizahtan” öte bir durum!
Ne pahasına? TC, Hükümeti mukabilinde ne verecek? İmralı’daki odasının, ithal duvar kâğıdından, sineklikten ve bütün kanalları alan son model televizyondan başka? Onu da söyleyeyim; APO’ya af ve Boğazda bir villa!..
Şimdi anlaşıldı mı, idamdan kurtarılmasının maksadı!
N’OLDU ŞİMDİ?
Bizim yalakalar, aydınlar “DTP kapatıldı –demokrasi tıkandı” diye yas tuttular… Mecliste olmaları “demokratik açılımın” ekseniymiş… Yoksa “Sine-i millete” dönerlermiş - dağa çıkarlarmış! Ama eşkıya başı APO’nun, talimatıyla vazgeçtiler, yeni bir Partiyle gurup kuracaklar! Bu Parti, Binlerce insanımızın, kanlı katili “Sayın” APO’nun Partisi! Devletin Bakanı Atalay, İmralı’ya gider, APO’yu ziyaret ederse, hiç şaşmayın! Sonunda da, APO ,“Barış ve Toplum Partisi” Genel Başkanı olarak TBMM’ ne girerse de, hiç şaşmayın!
Türkiye “Harikalar Diyarı”!***
Sayin polat herhalde mars ta yasiyor,ey halkim uyan cok gec olmadan bu gaflet uykusundan uyanki safagi gorelim,sirtlanlar saldiriyor her taraftan.bir olup arslan gibi kukremesse bu millet .bir kanser gibi icimizi yiyecek bu illet.
Değerli Büyüğüm,Lütfen şu ''aydın''kavramını açar mısınız?Yalnız çat pat okuma öğrenen,okuma yazma öğrenen,ilkokul bitiren,liseyi yarıda bırakan,üniversite kitapları dışında ölene kadar kitap okumayan,içinin sıkıntısını,beş para etmez laf salatasını millete enjekte eden,göbeğini kaşıyan adam,büyücü yengen,üfürükçü komşum,ne bileyim herkes aydın olduğunu söylüyor,Tanrı aşkana aydın ne demek?Öğrenmek istiyorum.Örneğin Prof.Dr.Haberal ,Nazım Hikmet, Mevlana, Montesquieu,Locke,Hobbes,J.J.Rousseau?CHP,AKP,DTP ne bileyim ne kadar parti varsa,acaba şu anda yaşadığımız Türkiye'de benim duyduğum kadar çok aydın var mı?
Sayın Kılıç, şu anda ülkemiz ve milletimiz hem içten hem de dıştan kuşatılmış durumdadır. Büyük Atatürk'ün Türk Gençliğine Hitabesindeki altı çizilmesi gereken ifadeleri, daha da bir anlam kazanıyor bugünlerde. Dıştan ABD emperyalizmi ve AB kapitalizmi, içten de bölücü ve gerici kesimler, Atamızın kurmuş olduğu Laik ve Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni bölüp, parçalamak ve geriye götürmek istiyorlar. Atatürk'e doğrudan saldırmaya cesaret edemediklerinden, olayı CHP ve İsmet İnönü üzerinden yürtümektedirler. Laiklik ve Cumhuriyet'e de Türk Ordusu üzerinden saldırma planlarını uygulamak istiyorlar. Laiklik ve Cumhuriyet'in en büyük ve en güçlü koruyucusu durumunda olan Türk Ordusu, hiçbir dönemde bu kadar gaddarca ve hain iç saldırıya maruz kalmamıştı. Elbette bunların hesabını verecektir günün birinde birileri.
sayın yazara katılmıyorum , bıraz daha arastırsında demıyorum cunku yasına basına baklırsa buna ıhtıyacı oldugunu sanmıyorum,sunu ıfade edeyım zulum payıdar olmaz, zulmun tarafında olmayın butun ınsanlıga seslenıyorum , sadece sayın yazara degıl bıraz daha dusunmeli, icın de bulundugu cıkmaz cendereden cıkmalı bu herkes ıcın gecerlı olayları ıyı okumalı, bu kaınatı yaratan Allah herseyı goruyor.
sayin kilic a tessekur ederim,aynen dusuncelerine katiliyorum,gidisat onu gosteriyorki yakinda apoya ciragan sarayinin en guzel odasini tahsis eder su an ki iktidar partisi.