17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Atatürk Yok ... Atatürkçüler Nerede?

Mütarekeden ,Sevr dayatmasından beri yakın tarihimizin en tehlikeli bağlamındayız…Umumi vazıyet, 1919’dakinin hemen hemen , aynı ; ülkemizin kaleleri uyum yasalarıyla çökertilmiş,çökertiliyor… Başlıca kalemiz TC Ordusu’nun da kuyusu kazılmakta…. İşbirlikçiler, medyadaki ı “yirmibeşlikler” faaliyette… İktidarda ,kendi çıkarlarını , yabancıların amaçlarıyla tevhit emiş-(birleştirmiş) bir iktidar var…Çevremizde cadı kazanları kaynatılıyor! .


1919’daki durumdan en büyük, olumlu fark, Cumhuriyet Ordusunun henüz dağıtılamamış olması… Fakat şimdi , bu bağlamda , Samsun’a çıktığında tespit ettiği “umumi vazıyete” karşı kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesini başlatan, başarıya götüren Mustafa Kemal Atatürk yok! …Ama O’nun Türkiye Cumhuriyetini ’yi i emanet ettiği Atatürkçüler nerede?. Gerçi, 1919 ‘da olduğu gibi dağınık Müdafaa-ı Hukuk hareketleri kıpırdanmakta ama onları ihanet cephesine karşı hainlere ihanete karşı birleştirecek işareti “Sivas’tan ”kim verecek? …


ZANA GAFLETİ

Bu hükümet , “AB hayali” uğruna, her şeyini vermeye hazır. TBMM Kürsüsünde PKK şovu yapan, APO ‘dan emirler aldığı Mahkemede belgeleriyle sabit , ve hangi maksatlara hizmet ettiği,edeceği belli Leyla Zana ve şeriklerini salıverdiler ve şimdi de , bilmem hangi gerekçe ve kurala dayanarak, onlara yeşil “hizmet” pasaportu verdiler, hava alanında VİP’ ten geçirdiler. Kadın şimdi ,Brüksel’de Avrupalıların büyük ödülünü alacak. Bu, Kürtçülerin,Türkiye düşmanlarının , Türkiye aleyhinde gösterilerine yol açacak. Bu imkanlar iktidar düşmanlarımıza gümüş tabak içinde sunuyor! Gafletin bu kadarı!


Mehmet Ali Birand, raporda, ”katılımın öngörüldüğünü” söylüyor ama bu bir aldatmaca; “öngörmek” üyeliğin garantisi değil. Birand rapordaki diğer mahzurları işaret edenlere “cahiller” demiş… ama,asıl kendisi – serbest dolaşım, müzakerelerin askıya alınması tehditlerine karşı söyledikleriyle “takiyyecinin” modern versiyonu! Bu kadarı bedavaya yapılmaz! .
Sırası gelmişken Brüksel de ikamet edip ,sözde milli, bir gazetenim köşesinden ahkam kesen, kendi itirafıyla sapık biri de bizlere ve ima yoluyla, Türk Ordusuna “ Statüko Zaptiyeleri” demiş ; aşağılama anlamında “Kan çeker” diyor…. Evet, bizim kanımız Atatürkçülüğü milliyetçiliği “çeker” ama onunki “b….”tur ,kokuyor!


ASIL FELAKET


Göreceksiniz; 17 Aralıkta Müzakere Tarihi kararı çıkacak ama “ şartlı”,”eğerli” ve hatta “başka statülü” çıkacak..iktidar ve yalakaları bunlara da kulp takacaklar ve tevil edecekler. Çünkü bu takdirde, millet nihayet uyanacak ve iktidarları tehlikeye düşecek! .


Asıl felaket müzakereler başlayınca ; bütün dayattıklarını yapsak bile, referandumlarla üyeliğin üstüne kalın bir çizgi çekilmesi , Türkiye karşıtlarının Kıbrıs’lı Rumların hatta şimdi sureti haktan gözüken Yunanistan’ın üyeliğimizi veto etmesi çok muhtemel.


Bütün bunları, “AB’nin yolunu Diyarbakır’dan geçiren” eski AB Komiseri ı Mesut Yılmaz şimdi söylüyor.r. Ama Hasan Pulur’un dediği gibi Yılmaz, bugün Başbakanlık Koltuğunda otursaydı, Erdoğan’ın yaptığını yapardı!


ATATÜRK’ÜN HAYALİ


AB yokken Kopenhag kriterleri “Avrupa Hayali “yokken –, Atatürk’ün “hayali” daha doğrusu vizyonu ve kriterleri vardı. Nasıl oldu da ve ne için, bunların yerine Avrupalıların dayatmaları ikame edildi? ? Binlerce yıllık devlet tecrübeleriyle ,ve milli hafızamızda yabancıların baskı izleri taze iken, Türkiye, yeni bağımsız olmuş Slovakya mı ki, Brüksel’e ram olduk? .. Eğer gerçekten kendimiz için gerekenleri, onurumuzla , kendi değer ve çıkarlarımıza göre yapmayacak hale düşmüşsek- denek üzerimize ölü toprağı örtülmüştür. Ben buna inanmıyorum!


YENİ LOGO


Sırası gelmişken bütün AB ve iktidar yalakalarını bünyesinde barındıran ve fakat nazar bocuğu gibi, birkaç namuslu , dürüst gazeteci ve yazarı, kerhen muhafaza eden, bir yayın gurubunun İlerleme Raporunu okumaya gerek görmeden tam sayfa zafer ilan eden, amiral gemisi , başlığındaki logoyu değiştirmelidir; Türk Bayrağının yerine Mavi yıldızlı Avrupa Birliği Bayrağını ve “Türkiye Avrupalılarındır” sözlerini koymalıdır. .Atatürk’ün resminin yerine kimin resmini koyacaklarını bilemem!.

Yayın Tarihi : 14 Ekim 2004 Perşembe 17:48:33
Güncelleme :14 Ekim 2004 Perşembe 17:50:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?