19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Atatürk'ün Partisi: CHP

Cumhuriyet Halk Partisinin Olağanüstü Kurultay bugün toplanıyor.

Parti içinde,Genel Başkan Deniz Baykal’a karşı kazan kaldıran “hiziplerin” zorladıkları bu Kurultay Baykal’ın kaderini ve böylelikle de CHP’nin kaderini tayin edecek.

Bir Partinin iç işlerine ve mücadelelerine karışmak, ahkam kesmek,taraf tutmak , bir noktadan sonra, doğru olmaz. Ancak ,CHP ,tarihi anlamda ,Milli Mücadeleyi başlatan Müdafaa-i Hukuk hareketinden çıkmış, Kuvvay-ı Milliye ile özdeşleşmiştir ve Atatürk’ün Cumhuriyetini kuran Parti olarak ,bir bakıma , hepimizin ortak partisidir. Ve kaderi bizi- ve bu Partinin kurucularından olan bir babanın oğlu olarak beni çok alakadar ediyor.


CHP , İsmet İnönü döneminde sonra da Bülent Ecevit döneminde çok değişti, “Ortanın Soluna” kaydı. Ama aslında kuruluş sebebi ve ideolojik kökeni değişmedi. Atatürk’ün koyduğu İlkeleri- amblemindeki 6 okun en önemlisi - MİLLİYETÇİLİK ilkesi ,değişmedi değiştirilemedi.Bu ilke “ortanın solu” ile, Sosyal Demokratlıkla çelişmedi .


ASIL SORUN


Bugün Baykal muhalifleri arasında Baykal’ın yönetiminden ve yeteri derecede muhalefet yapmamasından şikayet edenler ve de, “Neden O da ben değilim“ diyenler, Genel Başkan olmak isteyenler vardır. Bu da ,doğaldır. Ama asıl sorun başka; Deniz Baykal’ın hizipçiliğinden şikayet eden –O’nu devirmeye çalışanlar “ aşırı sosyal demokrat” hizipçilerin asıl karşı oldukları, bu bugünkü CHP’nin ve Baykal’ın milliyetçi çizgide olmasıdır.

Kısacası ,Atatürk’ün mirasını reddetmek, CHP’yi Milliyetçilikten , Kemalizm’den soyutlamak, aşırı bir solcu Parti haline getirmek istiyorlar Başarırlarsa CHP amblemindeki “Milliyetçilik Okunu-bilmem nereye sokarlar?


KÜRT SORUNU


Ama bu “ok”tan kurtulabilirlerse , mesela Kürt konusunda, tavırları ne olacak. ? Ne olacağı, aynı kafada olan SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın yerel seçimlerde bölücülüğü sabit olmuş, DEP‘le , oy ve Sosyal Demokratların birliği uğruna, ittifak yapmasından belli...Solculuk .

ülkenin birlik ve bütünlüğünden daha önemli. Baykal’ın bu ittifak önerisini, elinin tersiyle itmesi, onları ve özellikle, Parti içindeki, kendi itiraflarıyla mahalli “örgütlerle” yakın temasta olan Kürt kökenli CHP‘lileri ve milletvekillerini, hoşnut etmedi.


RADIKAL köşe yazarı Hasan Bülent Kahraman’ “daha ilerici sosyal demokrat yapmak isteyenlerin. Kürt Konusunda da ha ılımlı davranılmasını öngören “raporun” hasır altı edilmiş olmasından şikayetçi. Ve sıkı durun – “ CHP milliyetçi Kemalist çizgiye kaydırıldı, sosyal demokrasiyle özdeşleşmesi önlendi”...

Bugünkü CHP’nin bürokrasi ve militarizmle “gizli ve tehlikeli” ilişkileri var!” diye feryat ediyor. Kahraman şöyle yazıyor “Türk modernitesının kurucusu olan ve Ordu –bürokrasi ve aydınlardan olan “tarihsel blok” - kendi içinde çökmüştür. Aydınlar dışlanmış, askeri kanat siyasal yaşamda eski etkinliğini yitirmiştir. CHP bu kanadın siyasal örgütüdür, onun ve ideolojik üstyapısının sahibidir. Özellikle ordunun meydana getirdiği boşluğu şimdi hızla CHP doldurmaya çalışmaktadır. Bürokratik/konformist Kemalizm’le özdeşleşerek ve onun üstünden toplumsal dönüşüme muhalefet ederek CHP’nin geleceği yer burasıdır. ...

İkincisi, bu ideolojinin Kemalizm’in sahip olduğu ’ilerici öz’le ilişkisinin artık tamamen kopmasıdır. 1971’de başlayan ve Kemalizm’i bürokratik/konformist bir noktaya çeken tavır, onun içerdiği tarihsel özü yok etmiştir. Bugün yeniden o öze dönmek çok farklı nedenlerden ötürü olanaksızdır. Dolayısıyla ’ilerici Kemalizm’ vurgusuyla bir çıkış bulmak söz konusu değil.

O zaman geriye, doğan boşluğun sadece milliyetçi/popülist bir söylemle doldurulması kalıyor. Nitekim, bugünkü CHP’nin yeniden açıldıktan sonra kırılarak bu noktaya sürüklenmesi Türkiye’de milliyetçiliğin yükseliş dönemi olan 1993 sonrasıdır.

O milliyetçiliğe CHP, hem de devletçi kanadın siyasal sözcüsü olarak katılmış, ama o kisveyi bir daha da üstünden çıkaramamıştır. Bugün de aynı zihinsel dokuyu geliştiriyor. Şimdi, milliyetçi/popülist ve muhafazakâr bir partidir CHP!” İşte çoğu muhalifleri rahatsız eden de bu; , CHP’nin Baykal’ın liderliğinde,-kurucusu Atatürk’ün ideolojisine göre, milliyetçi olarak kalması! ..


Anlaşılıyor ki, temel konularda taviz vermek, Baykal’ın zaman zaman “Orduya fazla yakın görünmeyelim” endişeleri de- bu milliyetçilik düşmanlarını tatmin etmemiş. Onlar Ordu düşmanlığı istiyorlar.


Bugün Rejimi tehdit eden iç ve dış tehlikeler karşısında soldaki ve sağdaki vatansever milliyetçiler –evet “milliyetçiler”-müdafaa-ı hukuk ve Kuvvay-ı Milliye çizgisinde birleşirlerken , bu hareketlerin tarihi kaynağı olan CHP’nin içindeki aşırı Sosyal Demokratlar tarafından,bu çizgiden soyutlanmaya çalışılması,en azından utanç verici! Bugün milliyetçi Atatürkçü “Kemalist” CHP’ye her zamankinden fazla ihtiyaç var!

Yayın Tarihi : 3 Temmuz 2004 Cumartesi 14:37:14
Güncelleme :3 Temmuz 2004 Cumartesi 14:54:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?