19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Babalar gününde...

Bugün “Babalar Günü”! …
”Analar Günü… Babalar Günü. Sevgililer Günü !” Bu “günler”, takvimlere ticari maksatlarla , konmuş olsalar bile, , insanlara en yakınlarını ve sevdiklerini hatırlatmaya yaradığı için, bence,doğrusu çok güzel! Benim , ne annem ne de babam kaldı ; çocuklarımızın ve torunlarımızın bizi bu günlerde hatırlamalıyla mutlu oluyoruz. 

Bu “Babalar Gününde”, ben, geçmişe döneceğim ve rahmetli Babam Kılıç Ali’yi ve o, hep Atatürk’ün yanında olduğu için, bana babalık yapan, beni yetiştiren, babamın kardeş çocuğu Muzaffer (Kılıç) amcamı, anacağım. Bu, tam kan ,” Abhaz”- ,fakat, tam bir Türk ve Türk Milliyetçisi olan, güzel, yiğit insan bana, babamla birlikte - Türk milliyetçiliğini aşıladı, Atatürk sevgisini canlı tanıklarıyla öğretti! .
Muzaffer Kılıç, Mustafa Kemal’in ,Yıldırım Ordularından beri, Kurtuluş Savaşının sonuna, Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar, sadık yaveri -emir subayı – idi Samsun’a çıkarken, O’nun yanındaydı…Mustafa Kemal’in Kurtuluş savaşı esnasında istirahat içim, karların üzerine uzandığının fotoğrafında, yanındaki oydu! 

Mustafa Kemal’in eşi Latife Hanımefendi, İsviçre’de tedaviden Çankaya’ya gelen Fikriye’nin, oradan “uzaklaştırılmasını ” istediğinde, “Ben yapamam- . Fikriye Hanım en güç zamanlarda bize destek oldu, çamaşırlarımızı yıkadı, söküklerimizi dikti… Şimdi ben onu savamam” diye, direnen oydu! … Ve Mustafa Kemal, ilk defa İstanbul’a giderken, “Valiye telefon et Dolmabahçe Sarayını hazırlatsın… Orada kalacağız” deyince de, “Paşam biz Padişahları saraylarında kalalım diye mi kovduk” diye diklenmek cesaretini gösteren ve Paşanın “deli Çerkez” dediği de o idi!. 

Mustafa Kemal hakkında, son zamanlarda ,, özellikle Latife Hanım “kullanılarak” , dolaştırılan bir takım dedikodular arasında, son olarak,. Yeni Aktüel Dergisinde, “Topal Osman olayında, Osman Ağa’nın adamlarının Çankaya’yı basmaları ihtimali karşısında, Mustafa Kemal’in Çankaya’dan, kmaya’dan,, Ankara İstasyonundaki – tesadüfen benim de doğduğum- binaya- kadın çarşafı giyerek kaçtığı iddiası da var!,,,O gün Mustafa Kemal’im yanında Muzaffer Kılıç da vardı. ! Bu olayı ondan işittiğim için, bilirim ki, bu yalandır! Mustafa Kemal kadın çarşafı giyerek “kaçmaya”. .O, buna tenezzül edecek bir adam değildi… Amcam da Ona çarşaf giydirecek bir kişi değildi!
Mustafa Kemal’e olan sevgisinin bedelini, hayatıyla ödeyen, Topal Osman’ın öyküsü, aslında piyeslere, filmlere konu olacak bir trajedidir! 

YENİ BİR KITAP
Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Akansel Paşa, birkaç yıldır, büyük bir titizlikle gözlerinin arızalı olmasına rağmen ," ATATÜRK Ve YAVERLERİ " adlı bir kitap yazdı. Bu büyük araştırma ve emek ürünü eseri Genelkurmay Başkanlığı Harp Akademileri Komutanlığı yayınladı. Bu kitapta , amcama da yer verilmiş. …Muzaffer Kılıç’a dair, benim de bilmediğim anekdotlar var. Bir tanesi de şu: “Bir gün Çankaya’da köşkten çıkarlarken. Mustafa Kemal soruyor: “Muzaffer, tabancan yanında mı?”diye… .Muzaffer cevap veriyor: “Hayır Paşam, ama size feda edilecek canım yanımda!” ,,, Paşa da emrediyor; “Git tabancanı al… Önce silahımız, sonra Canımız!” … Bunlar beylik hamasi sözler değil, amcam ve babam, Mustafa Kemal için canlarını gözlerini kırpmadan feda edebilecek kişilerdi’
Muzaffer Amcam iyi bir askerdi: ama iş adamı olamadı. Sonunda yönettiği yağ fabrikasını işleri için bürokrasiye didişmek için gittiği Ankara'da, küçük nar Otel odasında, 1959 yılında kalp sektesinden öldü,,,Onurlu bir asker, hem de Mustafa Kemal yaveri hazin bir son! .
Ben o gün Basın Yayın Genel Müdürlüğü görevime başlamak üzere Anakara’ya gitmiştim ve ertesi gün amcamla buluşacaktık. Ölüm haberini verdiler… Cenazesini İstanbul’a yollamak bana düştü. 

VE BABAM
Babam Kılıç Ali 1971’de 84 yaşında Istan bul’da öldü.
1919 ‘da Sıva’da, Mustafa Kemal’e katıldıktan sonra, 1938’dekı ölümüne kadar - ailesini ihmal etmek pahasın- Onun yanından hiç ayrılmadı. … 

Bunun da gerçek kanıtları var: Mesela Park otelinim Ermeni müstecirinin anlattığı olay. Atatürk orada yemekte iken, birden, elektrikler söner. Işıklar gene yandığında manzara şudur: Kılıç Ali ve diğer "mutat zevat- Saih Bozok. Cevat Abbas, Hasan Cavıt ve Recep Zühtü, tabancaları ellerinde, kendilerini Mustafa Kemale canlı siper yapmışlar!
Babamdan bize- dört oğluna- büyük bir mal-mülk mirası kalmadı… Onur’u ve anıları en kıymetli miras oldu. Bütün hayatımca, Babama, Amcama, anılarına inançlarına, layık olmaya çalıştım… Çalışıyorum, ama böyle babaların-amcaların evladı olmak hem çok büyük bir ayrıcalık hem de çok güç!.

Yayın Tarihi : 18 Haziran 2006 Pazar 11:03:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?