28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Bağımsızlığımız İpotek Altında!

Kurtuluş Savaşını ve de, son yirmi yılda, PKK terörü ıle mücadeleyi, galiba boşuna yapmışız, boşuna, bunca şehit ve gazi vermişiz Devrimler de, boşuna yapılmış! Mustafa Kemal ve arkadaşları, babalarımız, beyhude yere, ”bağımsızlık bizim karakterimizdir” demişler! Ve “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ibaresini, Anayasanın temeli olarak. TBMM Kürsüsünün üzerine, boşuna , kazdırtmışlar! Dirilip de bugünlerde olanları görselerdi, her halde, kahırlarından, bir daha ölürlerdi!

İsmet Paşa, Lozan da, İngiliz Hariciye Nazırı Lord Curzon’u çileden çıkarmış. “Kapitülasyonların”,”Düyunu Umum iye”nin, kaldırılması için - “Tam Bağımsızlık” diye direnince, Curzon: “Bir gün kapımıza gelecek, dileneceksiniz” demişti. ”.Kapitülasyonlar” gitti, ama şimdi Türk Yargısının üzerinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var…”Düyun-u Umumiye” artık yok, ama yerinde IMF var! .Hepsinin üstünde de, AB ve Sömürge Yüksek Komiserleri var! Ve de, “ortak siyaset vizyonunu “, güya paylaştığımız ABD var. !

Milli Egemenliğimiz, Milli Yargımız, yabancıların, yabancı güçlerin ipoteği altında! Bunun en son canlı kanıtı. , her gün şehit ve gazi verirken, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ,PKK eşkıyasını Kuzey Irak’taki yuvalarında vurmak için yapması zorunlu “sıcak takip” operasyonu üzerine, ABD,AB tarafından, ipotek konulmuş! ABD “ yapamazsınız" diyor… AB, “yaparsanız süreç tehlikeye girer” diye uyarıyor… Muhtemelen IMF de, bır tarafından, mali gerekçelerle, uyarıyordur… Açıkçası,kıscası , Bağımsızlığımız, çok taraflı ipotek altında!

“ Bağımsızlık” ve sadece, lafta ve kürsünün üzerinde göstermelik olarak kalmaması gereken “ Milli Egemenlik”, milletimizin var oluşu için, en gerekli olduğu, kendi kararımızla, kendi çıkarlarımız için, kendi hür irademizle hareket etmemiz gerektiği şu bağlamda, nerede? Avrupa ve Amerika kapılarında icazet bekleniyor! Meğer Lord Curzon, ne kadar haklı imiş- olacakları öngörmüş! Meğer Mustafa Kemal, İsmet Paşa ve arkadaşları, ne kadar boşuna savaşmışlar… Ve boşuna “bağımsızlık” diye direnmişler ve son yirmi yılda da TSK boşuna mücadele etmiş bunca şehit boşuna verilmiş! Ama, gene de, Mustafa Kemal ölebilecekleri sezmiş olacak ki. Türk gençliğin, “Bağımsızlığına ve Cumhuriyete” kastedecek iç ve dış düşmanlara ve çıkarlarını yabancılarla birleştirmiş, “gaflet, dalalet ve ihanet erbabına” karşı uyarmıştı! 

Milli Mücadeleden sonra içimizdeki bu gaflet ve ihanet erbabının da tasfiye edildiklerini sanmıştık, ama bugün “ Ali Kemaller” , hayatta ve faaliyetteler… Ağababaları Milli Mücadelede nasıl o mücadeleyi İstanbul’dan kösteklemişlerse, bugün de köşelerinden, platformlarından ve bildirileriyle PKK ile mücadeleyi “ihtiyat tavsiye ederek”, “İsrail’e özenmeyelim” diyerek hatta bölücülere ve PKK’ya, adeta, hak vererek, kösteklemekteler! . Ama acı olan şu ki. Milli çıkar ve hedeflerimize, İsrail, Iran kadar sahip çıkamıyoruz, çünkü Çünkü İpotek altımdayız! .Çünkü “Türk Haklarından” ziyade ,” İnsan Haklarına ve Kürt halklarına, Ermeni Haklarına “ düşküm “milli ı aydınlarımız” var!
Galiba Hilafet de boşuna kaldırılmış. Takkeler, zaviyeler vs. sureta kaldırılmış,kıyafet devrimi de boşuna yapılmış, : şimdiki kadrolara ve manzaralara bakın! 

1926 yılında, Çankaya’da Mustafa Kemal başları açık veya şapkalı Türk kadınları ıle, Meclis Başkanın, Başbakanın ve Bakanların eşleriyle birlikte fotoğraf çektiriyordu… 80 yıl sonra, aynı Çankaya’”da, Mustafa Kemal Atatürk’le özdeşleşmiş o mekânda -maazallah- bu günkü. TBMM Başkanının, Başbakanın ve Bakanların eşlerimi sımsıkı tesettürlü ve türbanlı görebileceğiz!
Eğer, seksen üç yıl sonra, böyle geriye dönülecekse, ülkemizin bağımsızlığı ve “milli egemenlik” , gene yabancıların ipoteği altında ise. Kurtuluş Savaşı, PKK ıle mücadele - ve devrimleri boşuna mı yapıldı? 

APO FAKTÖRÜ,
Farkında mısınız? Yoksa artık alıştık, kanıksadık mı? Özgür Gündem de Abdullah Öcalan’ın, APO’nun, İmralı’da yazdığı makalesi yayınlandı. Biz onu,. hakkında kesinleşmiş idam hükmünü, her nedense, –belki de, ABD “ipoteği” yüzünden -infaz ettirmeyen husumet erkânının dediği gibi, “bır daha içinden asla çıkamayacağı demir konserve” içinde biliyorduk!…Şimdiyse, sadece bu,yani PKK'nın ,“onursal lideri” APO’nun, böyle serbestçe ahkâm kesmesi, ve örgütünü “ uzaktan kumandayla” İmralı’dan e idare etmesi bile, son yirmi yılda yapılan mücadelenin boşuna olduğunu gösterir!
Yayın Tarihi : 22 Temmuz 2006 Cumartesi 01:01:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?