19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Başbakan Erdoğan ve Zeliha Öğretmen

Geçtiğimiz hafta ; –tarih düşmeliyim- “21.Yüzyılın 2004 yılının Temmuz ayında”, Başkent Ankara’nın Mamak ilçesinde , Hayat Bilgisi öğretmeni Zeliha Avcı hakkında, insanlığın evrimine ait Darvin Teorisini anlattığı için, velilerin şikayeti üzerine, soruşturma açılmış. İddia ; “Zeliha Öğretmenin, müfredat programında olmadığı halde, sekiz yaşlarındaki çocukların beyinlerinde tahribata yol açtığı! “ Bu, belli bir zihniyetin, kökten dinci zihniyetim ölçütü.


Başbakan Erdoğan da, gene Ankara’da, kökten dinci eğilimdeki bir Vakfın toplantısında, YÖK tasarısının geçirilemeyişini ve geri alınmasını eleştirenlere “ Yasanın karşısında dikilenler” tarafından istenen bedelleri –şimdi- ödemeye hazır değiliz ,çünkü geçmişte ödenen bedeller var...” diye, anlamlı bir yanıt verdi ,Velileri Meslek liselerine giden çocuklarının durumuna “sahip çıkmamakla ” suçladı, topu onlara attı ve bir de kışkırtma yaptı ;”Toplum hazır olduğunda biz bu adımı atarız” ! Yanı eski hocası gibi “kadayıfın altının kızarmasını” bekliyor!


Yasanın “karşınsa dikilenler”dedikleri de , herhalde, sadece Cumhurbaşkanını ,Rektörleri ,köşe yazarlarını ve bazı sivil toplum örgütleri değil; asıl göndermesi TSK’ne! Ve “toplum hazır olunca” yanı “ayaklanınca”, tasarıyı, gene, aynen sevk edecek! Bu, pervasızca bir meydan okumadır!!


ANMAÇLARIN ÖRTÜŞMESİ


Başbakan Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyetini, zihniyeti, kurum ve kuralları ile değiştirmek amacını, AB’nin ve ABD’nin amaçlarıyla – Mustafa Kemal’in Büyük Nutuk’unda öngördüğü veçhile “tevhit” ettiğini yani birleştirdiğini, hep yazıyorum. Son NATO toplantısında Avrupalı liderlerden büyük övgüler almakla, ABD Başkanı Bush’un, açık desteklemesiyle, pervasızlığı ivme aldı, artık bundan sonra bağlasanız duramaz..Taktik gerilemelere rağmen “müsademe notasında” daha pervasızca, ilerleyecektir.


TÜRBAN VE AİHM


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Üniversitelerde türban yasağını tasdik etmesi, Erdoğan’ı, ikileme soktu. Şimdi, taktik bir geri adım mı atacak? Yoksa, AB ‘den tarih alamamak pahasına- tabanını memnun etmek için -, AIHM kararına karşı mı koyacak? Bu Mahkemenin Türk yargısından üstünlüğünü ,AB uğruna, kabul edenler ve özellikle, Leyla Zana konusunda Mahkemenin kararını tasvip edenler, şimdi kendi kazdıkları Avrupa kuyusuna düştüler! Başbakan , eğer karara karşı çıkarlarsa, AB “sürüngenliğinde” gerileme muhakkak...

Erdoğan’ın –AKP‘nin- türban konusunda ısrarı, Türkiye’yi " Ilımlı İslam" hüvviyetiyle, BOP’un koçbaşı olarak, kullanmak isteyen ABD Başkanı Bush’u pek “ırgalamaz”.Ancak- Avrupa’daki Türkiye karşıtları nihai kararlarında, bu olayı ve “Türbanı” koz olarak kullanırlar. Yalaka bazı köşe yazarları her ne kadar , “AİHM başka- AB başka” diyorlarsa da, – gerçek hiç de öyle değil.. Laiklik ve simgeleri ve ayrıntıları Avrupalılar için çok önemlidir.


AVRUPA TRAMVBAYI


Erdoğan’ın ve AKP’lilerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin de, demokrasi gibi,istendiği ,işlerine geldiği zaman binilecek ve sonra inilecek bir “ tramvay “olduğunu söyleyecek halleri yok, ama medrese mantığı ve takkiyesiyle, buna da bir kılıf uydururlar, bu karadan kaçamak yolunu arayıp bulurlar! .
.
ŞİMDİ DE DARVIN!


Ve tam bu sırada ortaya ,bir de – gene Avrupa çevrelerini de rahatsız edecek yeni bir çağdaşlık ölçütü veya kökten dincilik zihniyeti ,Zeliha Öğretmen hakkında herhalde çevredeki kökten dincilerin baskıları sonucu, soruşturma açılması ile çıktı..


İnsanlığın menşeinin hayvan türlerin tekamülünde olduğu nazariyesi, 19. Yüzyılın İkinci yarısında, İngiliz Bilim adamı Charles Darvin tarafından ortaya atılalı beri, tartışma konusu - İnsanın bir hayvan türü olduğunu içlerine sindiremeyen ve Adem ile Havva masalına inanan kökten dincilerin de boy hedefi olmuştu. .

Bazı ülkelerde, onların etkisiyle, bu nazariyenin okullarda öğretilmesi yasaklanmıştı. .Şimdi Zeliha öğretmenin suçlanması, 1925 yılında ABD’nin Tennessee eyaletinin, Dayton kasabasında idealist öğretmen John Scopes ,yasalara karşı gelip ,"öğrencilerinin akıllarını karıştırdığı" için yargılanmasına,aynen , benziyor..

O ,ünlü davadan sonra- ABD’de evrim nazariyesinin öğretilmesini engelleyen yasalar kadük olmuş. Avrupa’da ,dünyada bu teoriye karşıtlık çok marjinal kalmıştır. Şimdi anlamlı olan- “Maymun Davası” diye iünlü olan o davadan 75 yıl sonra, bu ,aynı zihniyetin, Ankara’nın burnunun dibinde hortlaması!


Bu davanın sonu ne olur bilemem. Belki de “müfredat programında olmayan bir konuyu anlattı” diye Zeliha Öğretmene ihtar cezası verirler.Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, dolayısıyla hükümetin bu konudaki tutumunun ne olacağını merak ediyorum..


Dayton*Tennessee’deki, 1925 “Maymun Davası” safahatı, neticeleri ve anlamıyla aydınlığın taassuba karşı zaferi idi. Bu zaferi, bugün, Zeliha Avcı Öğretmenin, suçlanması vesilesiyle,-kökten dincilerin , ,eğitim ve hatta türban konusundaki, çağ dışı inançlarına karşı bir örnek ve ölçüt olarak kabul edebilirsiniz.. Batıl, çağdışı , inançların, Atatürk’ün “HAYATTA EN HAKIKI MÜRŞİT BİLİMDİR” inancı ve müspet ilimlerle, ne kadar ters düştüğü , daha 1925’de Amerika’da,Dayton’da anlaşılmıştı. Ne acıdır ki, bugün ,2004 yılında-Anakara’nın yanı başında, Mamak’ta,Zeliha öğretmen davasıyla – ve eş zamanda, kadın-erkek eşitliği, kökü gene batıl bir inanca dayanan Türban davasıyla, test ediliyor. Başbakanın ısrarlı olduğu YÖK yasası ıle - IHL’ler bu zihniyetin “arka bahçesi”!

Yayın Tarihi : 6 Temmuz 2004 Salı 14:04:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?