19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Baskın Oran'a Ölüm Tehdidi

Açık söyleyeyim: Prof. Dr. Baskın Oran benim nefret ettiğim bir “sözde” aydın! Tarih bilgilerini, hatta pekiyi bildiği gerçekleri, kendisine göre, sözde “bilimsel” olarak yontar! Oran, kendisine emanet edilen gençlerin akıllarını karıştırıyor, beyinlerini yıkıyor... Onları “taciz” ediyor! Türkiye’ye “bilimselce” ihanet ediyor... Benim, post-modern “Yüzellilikler listemin” en başında.

ERMENİLERİN HAS ADAMI

Özellikle, “Ermeni” konusunda “Milyonlarca Ermeniyi kestik” diye yırtınmasından, Ermeni diasporasının “ücretli askeri” olduğu anlaşılır! Oran, eğer hakikaten “Türk” ise, o olayların öteki tarafını, karşı belgeleri ve gerçekleri, Ermenilerin Türklere karşı uyguladıkları mezalimi de, hiç olmazsa dengelemek için birazcık, yazması gerekirdi...

VE 1915

1915 olaylarının gerçekleri hakkında Mustafa Kemal’in söylediklerinden başka yabancı tarihçilerin yazdıkları da Oran ve şürekâsını hiç ırgalamaz. Çünkü bunları yazsalar bedel alamazlardı!

Baskın Oran geçenlerde kendisine yapılan tarizler karşısında “Kabul ediyorum, 1915’te üzücü olaylar yaşanmıştır ama bu tek taraflı değildir. Eğer karşılıklı özür dilenecek ise ben varım’ demişti... Demişti de: “varım” demek yetmez; acaba neden Ermeni iddialarını öne çıkarıyor da, bir “Türk” bilim adamı olarak hiç olmazsa Türklerden özür dilenmesi için, bir kampanyanın başını neden çekmez? Bu Türk olmanın gereği olduğu kadar bir bilim adamının namus borcu olmak gerekir! Ama ya Baskın Oran “Ermeni Diasporasının ve yabancı güçlerin paralı askeridir” ...

Ve Baskın hoca, katliamlardan söz ederken, mesela 1820’de Mora yarımadasında, Rumların bir gecede, komşuları yirmi bin kadar Türkü katlettiklerini de, yazmalı! Bunları bir İngiliz tarihçi William St. Clair yazıyor... Ve sonraları, Rum ahalinin, yanık yıkık Türk evlerini gösterirken... Öldürülenler için, onları “ay yuttu” dediğini anlatıyor!

Baskın Oran’ın Radikal’deki son dizisinde yeni bir tarih ve kavramlar çarpıtmasıydı. Özetle, diyor ki: “Üniter Devlet ile Ulus-devlet çok farklı kavramlar. Üniter Devlet’in anlamı basit: Federal olmayan devlet. Bu devlet türü demokrasiye engel değil. Ulus-devletse alt-kimlikleri inkâr etmek suretiyle demokrasiye engel olabilen bir devlet türü”!

Kendi içinde çelişkili bir iddia: “devlet hem üniter olacak, hem de tek ulusun” devleti olmayacak ve bu da sonda federasyona ve bölünmeye yol açmayacak!
Özdemir İnce Hürriyet’teki dizi yazılarında, Baskın’a “Okurlarını kandırma, aldatma” diyor. Ve iddialarını bilgili olarak cerh ediyor! Oran’ı önce Allah’a ve sonra Özdemir kardeşime havale ediyorum!

ÖLÜM TEHDİDİ

Öğreniyoruz ki, Baskın Oran şu sırada mevhum bir “ırkçı” örgütten ölüm tehditleri alıyormuş... Önce belirtmeliyim: Ben bir Atatürk Milliyetçisi olarak, “ırkçılıktan” Atatürk ve rahmetli Türkeş gibi nefret ederim. Bugünün Türkiye’sinde, ırkçılık yapmak hem gerçeklere aykırıdır, hem de başka etnik gurupların-Kürtlerin- bölücü ırkçılığına yol açar!

Fakat asıl, hele şu sırada, “siyasi cinayet” tehdidi bile cinayettir, kaçınılmaz olarak başka karşılıklı cinayetlere yol açar, teröre mazeret teşkil eder... Oran’a bu tehdidin kışkırtma almasından şüphe ederim!

Boynumuza asılı kalan Hrant Dink’ten bir türlü kurtulamadık; ... Baskın Oran’ın başına “maazallah” bir şey gelirse bir de boynumuza onun “taşı da” takılır! Bırakalım döksün eteğindeki bütün ihanet taşlarını ve Özdemir ve diğer vatansever yazarlar onun, “işportadaki” ipliğini, ipliklerini, iplerinin kimlerin elinde olduğunu “hakikat” pazarına çıkarsınlar!***

 

Yayın Tarihi : 5 Ekim 2009 Pazartesi 11:30:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Tarihten Bir Sayfa IP: 88.231.68.xxx Tarih : 5.10.2009 21:11:34

Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1/2 Kasım 1919 gecesi "Malatya Anadolu ve Rumeli Yasal Savunma Derneği Merkez Kurulu"na gönderdiği telgrafı: "Anlaşma şartlarına aykırı olarak İngiliz işgâl kuvvetinin boşalttığı Maraş'a Fransız kuvvetleri girmiş ve oradaki Ermenilerin kanalıyla Müslüman kardeşlerimize karşı bir katliyama giriştikleri haberi alınmıştır. Derneğinizin tüzüğü doğrultusunda, haksız işgâle karşı birlikte ve anlaşmayla savunma kuralları kabul edilmiş olduğuna göre, oradan yardım isteyen din kardeşlerimize karşı, Malatya'nın uygun coğrafyası dikkate alınarak derhal yardımın uygulanması gereklidir." (Atatürk'ün Bütün Eserleri. Kaynak Yayınları. Cilt:5, sayfa: 63)