Avrupa Birliği'nin, Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günther Verhaugen, AB Sürüngenliğinin baş aktörü idi. Şimdi süresi dolduğu için görevini başka bir müfettişe bırakıyor; sürüngenlik,şimdi bu yeni müfettişin denetiminde devam edecek. Yüzünde meymenet olmayan ,her konuşmasıyla borsaları ,faizleri hoplatıp zıplatan, Verhaugen ,diğer aktör - aktris Karen Fogg bu rollerinden dolayı pek kolay unutulmayacaklar.
Verhaugen şimdi, yerinde ve özellikle Güney Doğuda , yapacağı
tespitlere göre ,İlerleme Raporunu vermeden - ve sonra da,inşallah Türkiye gündeminden düşmeden önce, başlığında Türkiye Türklerindir sloganı bulunan milli (!) bir gazetemizin, manşetinde ifade ettiği gibi, son teftiş için , ülkemizde!
BAĞIMSIZLIK-ONUR-HAYSİYET
AB hayali uğruna ülkemizin başına böyle yabancı müfettişlerin musallat edilmesi ve iktidarlar dahil, iş adamlarımızın,medyamızın bu gibi adamların ağızlarının içine bakmaları- milletimizin kaderinin bu gibi adamların ve Avrupa devletlerine,liderlerine emanet edilmesi, Mustafa Kemalin ve Türkiyenin bağımsızlığı ı için mücadele etmiş olanların, Lozanda Lord Curzona Boyuna bağımsızlık diye tutturan bu sağır adandan bıktım dedirten İsmet Paşanın , ruhlarını muazzep edecek ,onursuzluk ve aymazlıktır. Koşullar şimdi değişti diye bu sürüngenliği mazur gören ve gösterenler , haysiyet ve onurun anlamının hiçbir koşula göre değişemeyeceğinin idraki içinde değiller!
AB hayali uğruna TC Devletinin bütün temelleri oyuldu. Belki şimdi farkında değiliz ama ,bir gün on ,on beş yıl sonra,kendimize gelip , geriye bir bakacağız
biz olmasa da bizden gelen kuşaklar bakacak ve Atatürkün kurduğu ve emanet ettiği Cumhuriyetten bir şey kalmamış., ülke parçalanmış! AB operasyonu başarılı olmuş ama hasta yanı TC sizlere ömür. Bunları çok yazdım- gene de yazacağım; kayıtlara geçsin diye! Ve ilerde,ben ve benim gibi düşünenlerin ne kadar haklı olduğumuz anlaşışsın diye!
Araklık sonunda Verhaugen cenaplarının ilerle raporuna göre bir 2005 yılı için de olsa, bir müzakere tarihi verilse bile , bu , AB üyeliğini garanti etmeyecek aksine açıkça ifade edildiği gibi, en az 8 yıl fakat muhtemelen,a 2020 yılına kadar sürecek ve sonunda da Üyeliğimiz garanti edilmeyecek ve yeni Verhaugenlerin teftiş ve imtihanlarıyla, TC Devleti büsbütün yok edilecek! Bunu da bir tarafa yazın ; şimdi kapı kapı müzakere tarihi dilenen iktidar mensupları şartlı " bir müzakere tarihi verilirse sevinmesinler ve milleti aldatmaya devam etmesinler! Verhaugen gene açıkça söyledi; AB üyeliği süreci-sürüngenliği - ,Müzakere tarihi verilse bile çok uzun sürecek ve zaman TC aleyhine işleyecek!
Brüksel Sevdalıları,şimdi Bağımsız Türkiye Komisyonunun olumlu" raporundan medet umuyorlar:Bu Komisyonun ve raporun etkisi,en azından şüpheli, Kararlarını ittifakla alması gereken AB Komisyonunda Türkiyeye karşı kuvvetli dirençler var.ve 6 Ekimdeki kararı da ortada. Türkiyenin kaderinin sonuçta zinaya ve Ruhban okullarına dayanması da acı olmasaydı çok garip!
ABNE TARAFTARIZ AMA
Bu vesileyle bir hususu belirtmek de fayda var. AB ne taraftarız sözleri, adeta bir amentü oldu. Komutanlarımız bile kendilerini bunu söylemeye mecbur hissediyorlar
. Tabii ki, parçası olduğumuz Avrupanın birleşmesine ve ilke olarak ABne taraftarız. NATO, bu birliğin habercisi ve Türkiye de bu örgütün en sağlam üyesi idi.; asıl mesele bu böyle olduğu halde şimdi ABnden- Avrupadan neden dışlandığıdır
Nihayet, ABne taraftar olmakla, AB sürüngenliğine razı olmak arasında bir fark olması gerekir.
Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Hilmi Özkök, 30 Ağustos mesajında , haklı olarak ,Avrupa Birliğini oluşturan müreffeh devletlerin sınıfına girme ve çağdaş uygarlık hedefine ulaşmak yolunda önemli adımlar atıldığını ifade etti Bu yolun, Atatürkün gösterdiği hedef olduğunu söyledi. Ancak , atılan onamlı adımları üzerinde durmak ve bunları irdelemek gerekiyor. Bu adımları,TC Devletinin temellerini kazan uyum yasalarını ve uygulamalarını tasvip etmek , içimize sindirmek mümkün mü?
Bakın, Verghaugen , Türkiye teftişinin en önemli kısmını Güneydoğuda yapacakmış: orada bence Türkiyeyi parçalamaya matuf uygulamaların nasıl gittiğini görecekmiş
Onu Kürtçe sloganlarla karşılamaya hazırlayan DEPlilerin ,DEPli Belediye Başkanının ona olunla bilgiler vermelerini beklemek abes. Muhakkak uygulamalardan şikayet edecekler
Nitekim ilk şikayetleri köylerin askerler tarafından yakılması olmuş..Kimse sormuyor ; Avrupalılar ve Amerikalılar,neden Güney Doğumuzla neden bu kadar ilgililer, orakları neden özellikle teftiş ederler?
Verhaugen cenapları, bölgede iken , acaba PKKyı da teftiş edecek ve sonra da telin edecek mi?
SON SÖZ
Dönüyorum AB konusuna; AB Aralık sonunda müzakere tarihi vermese,hatta en ahmak olanları bile uyandıracak şartlı bir tarih verse ,ben bayram edeceğim. Belki ancak böyle uyanır ,silkinir ,kendimize gelir ,kendi yolumuzda,,kendi çıkar ve kriterlerimize göre ,onur ve haysiyetimizle devam ederiz.!
Bu gücümüz yok mu?