31
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Başörtüsü-Türban ve Karaçarşaf


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal İzmir’de “Başörtülü Hanımlara” ve de, “kara çarşaflı kadınlara” CHP rozeti takmış! Söylemekten kendimi alamıyorum; ah ”oy” sen nelere kadirsin ve “oylar uğruna” ne ilkeler göz ardı edilebiliyor?

ARADA FARK VAR

“Başörtülü Hanımlarla” – “Kara Çarşaflı kadınları” bilhassa ayırdım. Hanımlarımızın geleneksel “Başörtüsüne” hiç bir itirazımız olamaz. Çünkü bunlar “velev ki siyası bir simge” değil, gerçek inanç ve gelenektir! Ama uydurma “türban” Erdoğan’ın itirafıyla, “siyasi bir simge”. Kara çarşaf da. Ve İran’ı, Suudi Arabistan’ı hatırlatan, “gericilik” simgesi! Suriye, Mısır, Tunus, Fas gibi Müslüman ülkelerde “ kara çarşaflılar” nadir ve sayıları giderek azalmakta! Öyleyse, Türkiye’nin bütün yörelerinde, Ankara, İstanbul sokaklarında türbanlılar ve de çarşaflılar neden gittikçe artıyor? Mahalle baskısı mı? Tarikat baskısı mı? AKP Basksı mı?

Müslüman ülkelerin çoğunda, Suriye, Mısır, Tunus, Fas’ta, Devlet ve Hükümet Başkanlarını eşleri türban takmıyorlar hatta başörtüsü de ötmüyorlar, tesettürlü de değiller! Çağdaş giyimliler!

“Kara çarşaf”, eski çağları, bugünkü İran’ı, Suudi Arabistan’ı hatırlatan ”gericilik” simgesi!

Eğer, uydurma “Türban” bir siyasi simge olarak ortaya çıkarılmasaydı, “Kara çarşaf” da İran’ı hatırlatmazdı, geleneksel başörtüsü sorun olmazdı ve olmadı da!

ATATÜR’ÜN BAKIŞI

Atatürk, bu ayrımı başında yapmış ve başörtüsüne hiç karışmamıştı. Hatta evimize geldiğinde başörtülü baba anamın elini öperdi. Ve erkek giyimleri konusundaki devrimini gerçekleştirdiği zaman, açıkça şunu söylemişti; “Kadınlarımız ne yapacaklarını kendileri bilir!

Ama şimdi onların hür iradelerine, siyasi maksatlı engeller kondu!

Ben İstanbul Hukuk Fakültesinde örgenciyken, Allah rahmet eylesin, bir imam kızı, sınıf arkadaşımız vardı- başörtülü idi. O ve gene başörtülü iki başka arkadaşımız da yadırganmazlardı! Bu hanımlar sonra, avukat, yargıç vb. oldular başlarını kendiliklerinden açtılar! Açmasalardı gene de sorun olmazdı,”siyası simgeler” ve irtica çabaları araya girmeseydi.

CHP'nin kurucusu Mustafa Kemal 1926’da, İstanbul’da yanında başları açık genç kızlarla konuşuyor ve o sırada gözü kara çarşaflı bir genç kıza takılıyor, onu yanına çağırıyor; “!Kızım, senin gözlerin ne kadar güzel- at şu kara çarşafı “ diyor. Ve genç kız; “Sana Feda olsun” diyerek çarşafı atıyor. Deniz Baykal’a da politikacı değil, bir devlet adamı olarak bu yakışırdı. Eğer o hanımlar samimi idiyseler, çarşaflarını atarlardı! Tabii, eğer, kocaları, babaları seçimlerde aday olmak için onları ortaya çıkarmamışlarsa!..

Bütün bunlar muvacehesinde, Sayın Baykal'ın geleneksel başörtülü Hanımlara “altı oklu” CHP rozetini takmasını çok yadırgıyorum! Önce “türbanın” siyasi simge yapılmasına karşı çıkarken, “kara çarşafı” siyasete –oy toplamaya alet ettiği için!

Çok doğru bu hanımları kazanmak, benimsemek “mahalle”, Parti ve hatta koca baskılarından, mürtecilerin tasallutundan kurtarmak lazım! Ama kara çarşaflılara, rozet takmakla değil! O fotoğraf kareleri Baykal’ı yıllarca onu eleştirmek için kullanılacaktır! Karşıtları bu hareketinden memnun olmayacaklar ve maalesef Onu siyasi oportünizmle kınayacaklar… Kınamaktalar!

Sayın Baykal, türbanlı kızlarımızı da kazanmak için onlara altı oklu rozet taksaydı, Üniversitelerde okumalarının yolu mu, açılacaktı? Aynı mantıkla “çarşaflıları” kazanalım derken bu giyim tarzı adeta meşrulaştırılmıyor mu?

Yeri gelmişken söyleyeyim: CHP ve Laiklik taraftarları haklı olarak “Laik Devleti” savunurlarken, bunun mübarek dinimize karşı olmadığını ve Müslümanlığa bağlı olduklarını da aynı içtenlikle vurgulamalıdırlar!

VE MHP GENEL BAŞKANI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de MHP’nin “Ya sev ya terk et” sözünün sahibi olduğu iddiasını ret ediyor… “Sevmesen de kal… Bu topraklar üzerinde yaşamak, geleceği paylaşmak istemeyenler için bile yapılması gereken kovmak değil değerlerimizi benimsetmektir.” Keşke yapılabilse! Ama maalesef, bu sözler de “oy demagojisi”! Nasıl benimseteceksin PKK eşkıyasına? Sayın Bahçeli, keşke devlet adamlığı ferasetiyle bunun yolunu gösterse!

GÜNDÜZ AKTAN

Değerli kardeşim Gündüz Aktan'ı da kaybettik. Saflarımız azalıyor! Değerli bir diplomat, fikir adamı ve Atatürk milliyetçisi idi! Ermeni iddialarına karşı her platformda mücadele veriyordu… Ben, şimdi Onunla, her gün yaptığım gibi, nasıl fikir teati edeceğim?***

Yayın Tarihi : 21 Kasım 2008 Cuma 09:49:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Bir Atatürk Milliyetçisi IP: 88.252.167.xxx Tarih : 24.11.2008 20:04:42

Sayın Deniz Baykal'a hitaben: Eşime türban taktırırsam, sizin gibi  bir liderin" emaneten muhafazasını aldığı Parti'sinden eşimi herhangi bir beldeye aday(!) gösterebilir misiniz ?..