Avrupa Birliğinin Medyamızdaki Komiseri Mehmet Ali Birand , Alman Şansölyesi Schroeder’in , Verhaugen’in ve diğer bazı liderlerin- yarım yamalak vaatlerine dayanarak, Aralık sonundaki AB zirvesinde,müzakerelere 2005 Mart’ında veya Temmuz’unda başlama tarihinin verileceğini yazdı. . Böylelikle, kendisine göre ,”tarihimizin en önemli virajı aşılacak ,Türkiye l. Lige çıkacak. “Avrupa Trenine” dışardan bakacağımız yerde ,yolcu olarak binip, keyfini süreceğiz.
Birand ve onun gibi düşünenler herhalde Türk halkını aptal sanıyorlar. Çünkü gerçekler hiç de öyle değil. Benim dünkü yazımda ifade ettiğim gibi ; bizi unutmuyorlar ama uyutuyorlar.
Avrupalıların Türkiye’yi i kulüplerine almamak için kendilerine göre haklı birçok sebepleri var. Ataerkil Türk korkusundan hareketle , şimdi de artan an nüfusumuzla Avrupa’ya egemen ,AB’ de,en fazla oy sahibi ve en güçlü ülke olmamızı istemezler... Viyana Kapısında durdurdukları Türklerin şimdi Avrupa’yı içinden fethetmelerini hazmedemezler...Avrupa halk kitleleri aramızdaki din ve kültür farklarından rahatsızdırlar...İş ve maliye çevreleri Türkiye’nin AB’ne mali yük getirmesin istemezler..Türkiye’nin “tehlikeli” bölgelerle hudutlarının n güvenlikleri için tehlike teşkil etmesinden korkarlar! Bunlardan sadece bir teki bile,Türkiye’nin üyeliğine karşı yeter sebep!Ama Türkiye’yi artık kolay “unutamazlar1 ve bunun için de uyutacaklar,a oyalayacaklar. Nihayetinde, 10 -15 yıl sürecek müzakere “sürüngenliği” sonunda 20020 de , başka bir formül veya statüyle Avrupa Treninin 2. mevkiine – oda belki alacaklar’ Şimdi Birand’a soruyorum...Aslında beni,Manşet Programına çıkarsa,yüzüne karşı sormak isterdim ama,bana yazıyla, ıvırmadan kıvırmadan cevap versin ; yukarda yaptığım tespitler yanlış mı? Yanlışsa neresi yanlış?
SORULAR
Müzakereler l Mart veya l Temmuz da başlarsa- bu Türkiye’nin,hemen AB’ne alınacağının garantisi mi? Eğer alınacaksak en yakın ne zaman alınacağız.?
• Müzakerelerin başlamasıyla bugüne kadar olanlardan farklı ne olacak.? Bunu,önceki gün Manşet Programında “değerli ve bilgili lonmuğu”Avrupa Akademisi Direktörü Alman Eckart Stratenschulter “dank dank ,söylemişti;;bu süreç başka ülkelerin süreçlerinden çok farklı ve çetin olacaktır. Yani Türkiye ,on,onbeş yıl daha, Verhaugen gibilerden sopa yiye yiye daha ağır bir Çin işkencesinden geçecek....Orta Tarım politikası konusundaki dayatmaların bizi “katılım” müzakerelerine kadar-çok rahatsız edeceği muhakkak
Birand da bu konuda endişeli; son yazısında bunu itiraf adıyor.; “Türk kamuoyunun Aralıkta tarih almakla,hiçbir şeyin bitmediğini, tam aksine her şeyin yeniden başladığını şimdiden bemimsemesi gerekir.” Yani,kısacası, ancak bu,şefin ve yıllarca sürecek “sürüngenlikten” sonradır ki, balkı de 2020 de, ve ancak Avrupa Treninin 2.mevkiine bineceğiz! Daha doğrusu bunu biler, hatta muhtemelen, Birand kendisi görmeyecek ,bugünkü bebekler,çocuklar. – o da belki- görecekler. Bu tespit de yanlış mı? Bu böyle olunca da “bizi alnayacklar –uyutuyorlar” dememiz yanlış mı oluyor?
20202’YE KADAR NELER OLA?
“Türkiye 2020’de gerçek tam üye olana kadar, kesinlikle,bizim toplumumuz da o zamana kadar değişmiş olacaktır, kesinlikle Avrupa Birliği değişecektir, Türkiye’de değişecektir, dünyanın konjöktörü de değişecektir.” Bu tespit benim değil MANŞET in değerli konuğunun.
Şimdi soruyorum; Türk milletinin kaderini, varoluşunu böylesine çok “bilinmeyenlere” bağlamak, Avrupalılara emanet etmek doğru mu? Bu sürüngenliğe bunca yıl katlandık, oysa çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmamız için gerekli olanları. kendi kriterlerimize ve çıkarlarımıza göre kendimiz yapamaz mıydık ve bundan sonra yapamayacak kadar aciz miyiz? aciz miyiz? Sömürgelikten çıkmış Afrika kabilesi miyiz?
Birand,sadece benim değil-şu sırada Türk halkının çoğunun- televizyon ekranlarında ,kendisine karşı infial duyarak sorduğu bu sorulara cevap vermelidir.. Türk milleti hiç de aptal değildir ve O’ndan ve diğerlerinden bunların hesabını soracaktır. Zira AB uğruna, uyum yasaları ve Anayasa değişiklilerinin,milletimize verdiği zararlardan AB kabusu kalksa bile,kurtulmak –AKP iktidarının verdiği Zaralardan dav kurtulmak-kolay olmayacaktır.Milli egemenlik milli devlet dokusu, bir bakına bekaret gibidir, izale edilince artık kolay dikiş tutmaz!