26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Biz Kimleriz?

Geldik, olayların bam teline?... ”Zurnanın zırt” deliğine.

PKK, Güneydoğu’da, kent sokaklarında gittikçe azarken, bazıları, bu eşkıyaların, nasıl “tedip ve tenkil” edileceklerini düşünmek yerine, bölücülere hangi ödünler verilirse, lütfedip, eşkıyalıktan vazgeçebileceklerini, tartışmaktan öte, öneriyorlar… Af- genel af - Eşkıya başlarına ve APO’ya da af, gittikçe daha fazla, dile getiriliyor…”Taraflar” arasında, bırakışma; TSK operasyonlarını keserse, PKK’nın da, eş zamanda, eylemlerinden vaz geçeceği, “Kürt sorununun”, “barışçı” yöntemlerle, çözülebileceği de iddia ediliyor…

ANAYASAL KURNAZLIK

Daha önde gelen, dâhiyane öneri – kurnazlık, Anayasa’daki “Türklük” kavramı yerine, “Türkiye Vatandaşlıgı-Türkiyelilik” kavramının kabul edilmesi…

TESEV-SOROS

Soros bağlantılı olduğu bilinen, Can Paker’in TESEV’in ( Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etkileri Vakfı) , Kürt sorununun 'kalıcı' ve 'demokratik yol'la çözümü için 17 hukukçunun katkısıyla hazırlandığı söylenen raporunda, 17 kanun ve Anayasa'da bazı temel değişiklikler yapılmasını önerdi… Deniyor ki: “Anayasada ve Toplumsal hayatın farklı alanlarını düzenleyen çok sayıda yasada Türk etnik kimliğine referans ve vurgu içeren hükümler, Türkiye toplumun çoğulcu yapısıyla bağdaşmamakta, Türk etnik kimliğine mensup olmayan Kürt ve diğer vatandaşları dışlamaktadır… Bu vurgu metin boyunca sıkça tekrarlanan ‘Türk vatanı ve milleti, yüce Türk devleti, Türk milleti Türk dili, Türk kültürü, Türk tarihi’ gibi ifadelerle kendisini göstermektedir. …Bu nedenle hazırlanacak yeni anayasada herhangi bir etnik kimliğe bu ve benzeri göndermeler yapılmamalıdır. Gerek Anayasa’nın birçok maddesinde gerekse çeşitli yasalardaki “‘Türk milleti’ ifadesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ifadesiyle değiştirilmelidir’”.

Gördünüz mü “dâhiyane” çözümü; daha doğrusu Türk milletinin çözülmesini! Ve aynı günlerde, Güneydoğu’dan, Diyarbakır’dan, vb. canlı yayınlarda “analar ağlamasın”, duygu sömürüleri eşliğinde, aynı talepler yansıtılıyor… PKK, eş zamanda azdıkça azıyor: Devlete, “Bizim istediklerimiz kabul edilmezse” diye meydan okurcasına… Kamuoyunda da bezginlikten gelen bir teslimiyet havası oluşturmak için!

TESEV’in önerisi, aslında Başbakanın bu konudaki zihniyetine ve daha önce söylediklerine ters düşmüyor… Recep Bey daha önce; “Türkiye Türklerindir demek” yanlıştır demiş, Türklüğün,"alt kimliklerden" sadece biri, olduğunu ileri sürmüştü ve “Anayasal vatandaşlık” - “Türkiyelilik” deyimini tercih etmişti. “Açılımın” ruhunda da bu vardı. Paketine “evet” denirse olacaklar budur. Anayasanın “değiştirilemez” maddeleri değiştirilecek…”Teklif bile edilemezdi”, ama, şimdi açıkça dayatılmakta! Bu Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyetin başka bir devlet olması, hatta “Büyük Kürdistana", kapıların açılmasının yoludur!

Bunların, şu sırada, pervasızca, öne sürülmesi, ağızlardaki “baklanın” çıkarılması, bir bakıma iyi oldu: eğer halkımız bu vesileyle de, TC’nin, ciddi bir tehlike karşısında olduğunu anlamaz ve ”evet” derse, ben milletimin “bi idrak” yani algılaması olmadığına hükmederim! Aklı başında hiç bir millet, kendi ayaklarını kesemez! Bu adamlara “Türk”ün “Cumhuriyetin” kuruluşunda “etnisite”- tek
“etnik” kimlik anlamında olmadığını anlamaları için, 1921 ve 1924 Anayasaları hazırlanırkenki tartışma ve gerekçeleri okumalarını tavsiye ederim.

Mustafa Kemal, engin vizyonuyla, “ Ne mutlu Türküm diyene” demekle, ırkçılık yapmamış, aksine, bu vatanda yaşayan bütün etnik toplulukların, “Türk ırkından” olmasalar da kendilerine “Türküm” demekle gönüllü aidiyet ifade edeceklerini anlatmak istemiştir... Bu sadece Kürtler için değil, Türkiye’de yaşayan diğer etnik kökenliler için de varittir ve “Bölücülük” çirkin yüzünü, PKK terörüyle, gösterene kadar işlevini yapmış vatandaşların çoğu, kökenlerini inkar etmeden, “Türklük” kazanı içinde hep birlikte kaynaşmışlardı.

Neden “TÜRK”? Bu topraklarda yaşayanların çogu ve Osmanlı Devletini kuranlar, Ora Asya’dan gelen Oğuz Türkleri idi!… Osmanlılar kendilerine “ Türk” dememiş olsalar, hatta Türk olmaktan adeta utanmış olsalar da, Avrupalılar, asırlar boyu, onlara “Turc”-“Turk” demişler, haritalarına TURQUIE –TURKEY diye yazmışlardı. Nesebimizi şimdi neden inkâr edelim! İşte Atatürk milletimize, bu “Türklük” şuurunu telkin etti… Türklerin sadece , “Haymana Ovasında” kalmadığını gösterdi!

Cumhuriyet kurulurken adına ne denecekti? “Anadolu Birleşik Devletleri” mi?

Ben canlı bir örneğim: Ana tarafımdan Özbek ve Gürcü Acara, Baba tarafımdan, Abaza ve Rodoslu “ecdadı fatihandan”… Ben de köküme kadar, Türküm -Türk milliyetçisiyim. Şimdi bana ve benim gibi milyonlarca Türke, Anayasa zoruyla, “Ben Türkiyeliyim” mi dedirteceksiniz? Atatürkün diyeceği gibi; “haydı oradan Soros maskaraları”!***
 

Yayın Tarihi : 21 Temmuz 2010 Çarşamba 11:08:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Pentagon'un Koyunu, Sonra Çıkar Oyunu (Dr. S.) IP: 88.252.168.xxx Tarih : 21.07.2010 19:11:04

Pentagon'un koyunları oyunlarına devam ederlerken, planlarını da açıklamayı sürdürürler:

-Bugün bizlerle işbirliği içinde olacağına dair söz veren yönetime şu önerilerde bulunduk:

9) Türkiye'nin yakın tarihinden örnekler alarak, o vakitler gerçekleştirilemeyen eylemlerinizi ortaya koyun ve uygulamaya geçin !

10) Anadolu toplumunun zayıf noktası, içlerindeki etnik grupların kolaylıkla kandırılabilmesidir. Yakın tarihte "iç isyanlar" olarak ve İngiltere'nin desteğiyle bunu başarmaya çok uğraş verdik; ama sizler, bunu başaracaksınız.

11) Türk Ulusu asırlardır - vicdanları içinde - dinine içten bağlı bir toplumdur. Mustafa Kemal Paşa "lâiklik" kavramıyla, bu milletin içten duygularını her ne kadar siyasetçilerin görüşlerinden ayrıştırmaya çalışmış ise de, sizler bunu istismar ederek "din sömürüsünü" politikanızın bir parçası haline getirip, bu yönden de Anadolu'yu bölme gayretleri içinde bulununuz.

12) Sizin için en büyük bir tehlike de, Türk Ordusudur. Mustafa Kemal Atatürk'ten aldığı feyz ile, geçmiş tarihlerde T.C'yi korumak için girişimlerde bulunan Türk Ordusuna aman vermeden, sizler karşı atakla bunu bastırmaya çalışınız !; görevde olsun veya emekli olsun bütün komutanlarını - malum adlar altındaki davalarla - tutuklayınız !

13) Türk milletini aydınlatmaya çalışan basın mensuplarına da fırsat vermeyerek, bunların da tutuklanmalarını sağlayınız ve kendi görüşünüzde olan gazetelere ve de mensuplarına gereken desteği vermeye devam ediniz !.