17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Biz Malazgirt’in Çocuklarıyız!

“Doğa’da hiçbir şey kaybolmaz ve hiçbir şey yeniden yaratılmaz” … Fransız Bilgini Antoine Lavoisier’nin ( 1743-1794) ,ünlü ilkesi…Bizim ,de önemli,ve çok anlamlı bir sözümüz var; e0 “Taş- her şey,her olay her söz- yerinde ağırdır” …


“Fransız Cumhurbaşkanı Chirac’ın “Hepimiz Bizansın çocuklarıyız” sözlerini de bu doğrular açısından yorumlamak, değerlendirmek gerek! “Yer” Türkiye Cumhuriyeti, ” Ortam” Türklüğün, kimliğimizin, Anadolu’daki varlığımızın, azınlıklar meselesinin tartışıldığı “ortam” -ve “zaman” da -Türkiye’nin , AB’nin 17 Aralık zirvesinde Müzakere tarihi alıp almayacağının beklendiği “zaman”!
Bu “yerde” ve “ortamda” da , Chirac’ın sözlerinin, bilimsel ve tarihi olarak bir bakıma gerçek olmasına karşın, ve kendisi de ,, Türkiye konusundaki yalpalamalarından bir yenisi olarak, Türkiye’yi Avrupa ve Fransız kamuoylarına kabul ettirmek için iyi niyetle söylemiş olsa bile , altında başka maksatlar aramak hiç de abes olmaz. Zaten,hemen bu maksatlar başkaları tarafından ortaya atılmakta.


Şu sırada TÜRK kimliği tartışılıyor- hatta tartışılmaktan öte içerden ve dışardan ,bunun yerine ,,bu kimliği bastıracak ve azınlıkları üste çıkarabilecek muğlak bir “ TÜRKIYELİLİK” kavramı yerleştirilmek isteniyor, Anadolu’daki “TÜRK” varlığı tartışılıyor. Diğer taraftan ,Amerika’dan Laik k TÜRKIYE ve TÜRK Cumhuriyeti yerine Osmanlı Kökenlere dayanılan bir Ilımlı İslam hareketinin Başbakan Erdoğan ve AKP iktidarı tarafından Türkiye siyasetine entegre edilmekte olduğu yolunda sesler yükseliyor. Bu sırada “ Türklerin e Bizansın çocukları olduğu iddiası, en azından kafa karıştırıcı ve muhtemelen de art maksatlı olarak değerlendirilebilir. Türklerin İstanbul’u fethetmiş, Bizansı sona erdirmiş olmalarına karşı, şuuraltı, bir tepki olabilir.


BU YER VE ZAMAN MESELESİ


Bilimsel olarak, biz “Türklerin” bir bakıma, Hititlerin , Sümerlilerin vb. çocukları olduğumuz kadar, Bizansın da çocukları olduğumuz savı ,başka zamanda ve başka yerde ifade edilseydi, zararsız ve akademik sayılabilirdi Ama bugün -bu zamanda ve bu “yerde”
Türklerin İstanbul’u fethetmeleri ve Anadolu’da egemen olmalarıyla ne Bizans ve Bizanslılar- ne de Hititler Urartular,Sümerler vb. yok olmadılar Ben hep söylerim, biz de bu eski uygarlıkların ve devletlerin meşru mirasçılarıyız. Eğer fuzuli işgalci sayılmak istemiyorsak, etnik yapımızı da oluşturan bu mirasları ret edemeyiz ..Rahmetli Vedat Nedim Tör’ün vurguladığı gib,i bunlar “Hep bu topraktandır” –Atatürk de, Tarih Kongreleri ve araştırmalarıyla hatta ETIBANK, SÜMERBANK adlarıyla, aynı zihniyeti yerleştirmek istemiş ve de Bizansı – hatta mirasını inkar etmemiş , Ayasofya’yı müze yapmakla bunu da fiilen göstermiştir. Ancak ülkemizdeki etnik çeşitliği “Ne mutlu Türküm Diyene” vizyonuyla , milli birliğimizi gönüllü bır aidiyet anlayışıyla perçinlemek istemiştir. Türk ve Türkiye işte etnik ve kültür olarak böylesine bır “ebrudur”. İşte, şimdi bazıları , Türklüğü parçalamak, Anadolu’da bizi fuzuli işgalci olarak göstermek için “azınlık” ve “Türkiyelilik “ kavramlarıyla bu “kazana” limon sıkmaya,”pişmiş aşa su katmaya” ve zengin ahenkli ”ebrumuza “ fesat renkleri sokmaya çalışmaktadırlar. Chirac, iyi niyetle söylemiş olsa bile , bu sözlerinin değerlendirilmesi gereken “ yer” de işte bu “yer”dir….


TARIHI BİR GERÇEK


Biz, bugün , kendimizin “Türk”, ülkemizin de “Türkiye” olduğunu tartışırken ve daha önce, Osmanlı döneminde, Osmanlı züppe aydınlar,kendi kökenlerini ,Türk halkını “idraksiz Türkler…Aptal Türkler “ diye aşağılarken, Avrupalılar 15. 16. Yüz yıllarda, hatta daha önceleri ,bu vatana ,haritalarında, TÜRKIYE, , üzerinde yaşayanlara da TÜRK demişler ve Türk Sultanından da “Grandi Turc” diye söz etmişlerdi .


SON NOKTA


Bütün bu iddialara konulacak son nokta şudur; “Türkler,köhne Bizansın değil , Malazgirt’in çocukları ve bu vatan da TÜRKİYE dir” Ve gerisi de fasa fisodur!

Yayın Tarihi : 17 Kasım 2004 Çarşamba 14:57:29
Güncelleme :20 Kasım 2004 Cumartesi 01:46:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?