Bu Sırada Çiftlikte...

Sinemadan, Filizlerden ve MGM Aslanından söz etmiştim; Aslan, şöyle bır kükredikten sonra, gösterisi başlayan kâbus Filizlerinden söz etmiştim... Eskiden, “16 kısım- tekmili birden” “filmlerde, “Vahşi Batı” kasabasının barında, kovboylar, biri birlerine silah çekerken, ekranda “O sırada çiftlikte” diye bir ibare görünür ve Çiftlikteki başka bir tehlikeli olayın sahneleri ekrana gelirdi Mesela; Kovboyun eşine haydutların saldırmaları gibi!

Şimdi, Türban kavgası “sahneleri” devam ederken, – zehirli ürünler üreten” çiftliğin ” , mümbit zemininde,” Amerikalılar ve arka planda Avrupalılar, - zehirli tohumlarıyla, yeni fesatlar üretiyorlar!

Türkiye, Türban konusuna odaklanmışken ve bu konu halkı, devleti, parça parça bölerken, bölücü Kürt sorunu, arkadan arkaya, fakat tehlikeli bir şekilde geliştiriliyor!

“Bu sorunu ,“barış yoluyla- eşkıyaları “eve dönmekle” çözmek – esk, “ maval”; Şimdi bu “maval” yeniden okunmakta. “Teferruatı” da Amerika’dan, Türkiye’ ye göçen ve TARAF gazetesinde taraf tutan Yasamın Çongar, bir kaç gün önce, 2.Cumhuriyetçi Ahmet Altan’la birlikte Kandil dağında Eşkıya başlarından Karayılan’la buluştu! Herhalde bir görevi, misyonu var!

İHANETİN YENİ BELGESİ

İşte, Kandil dağında eşkıya Karayılanla birlikte çekilen boy “ihanet “ fotoğrafını tamamlayan yeni belge; : Yasemin Kadın köşesinde derki : “Siyasi çözüm için niyet var, plan var, girişim var ama… PKK"yı dağdan indirmek ve Kürt meselesini siyasi çözüm mecrasına sokmak konusunda devlette üst düzey bir mutabakat var.”- Yani demek ister ki Genelkurmay da bu hususta mutabık!

Bu noktada sormak isterim: Genelkurmayımız bu planı, gerçekten, prensipte olsun, destekliyor mu? Öyleyse çok vahim: Halkımızda, Askerlerin, Türban konusundaki manidar suskunluğu hususunda endişe varken, bir de, Ordunun da, artık, ABD-AKP imalatı “barışçı çözüme “odaklanmış olduğu intibaının, her halde “plan icabı”, uyandırılması, TSK açısından zararlı olacaktır!

Ve acaba TSK Kuzey Irak’ta operasyonlarına devam ederken, AKP Hükümetinin sözde ABD yardımıyla TSK’ne görev vermesi – başarılarını övmesi ve artık Orduyla beraber görünmesi – sadece Türban konusunda olası bir müdahaleyi “önlemek “ için miydi?

Çongar devam ediyor: “Uluslararası destekli bu mutabakatın Ankara ayaklarını, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere siyasi iktidar, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Emre Taner başta olmak üzere sivil bürokrasi oluşturuyor… Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) de son dönemde ‘PKK"ya karşı silahın tek çözüm olmadığı” noktasına geldi” …“Yalnız” diyor bu hatun kişi: “Yine de, asker, siyasi girişimleri her zaman birebir desteklemiyor!”
Yasemının okudukça endişeler artıyor: Diyor ki, türban meselesinde siyasi çözüm arayışı ve bu arayıştan yola çıkan gizli müzakere süreci, Washington, Brüksel, Bağdat ve Irak Kürt yetkililerinin desteği, zaman zaman da aktif katılımı ile ilerliyor… TARAF’ın (Bunu ‘Yasemin’in’ okuyun) Washington, Ankara ve Bağdat kaynaklarından edindiği bilgilere göre, Türkiye ile Irak Kürt yetkilileri arasında uzunca bir süredir, üst düzey gayrı-resmi temaslar ya da İngilizce diplomasi jargonundaki deyimle “back-channeling” (arka kanallarda” yapılıyor… Maksat; “ Iraklı muhatapları; hem Cumhurbaşkanı Celal Talabani"ve Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başkanı Mesud Barzani"nin kendisi dahil Kürdistan Demokratik Partisi"nden yetkililerle . ”Temasların” yürütülmesı ; gündeminde, PKK"yı Irak"tan tasfiye etmek, bu amaçla ateşkesi, silah bırakmayı ve "eve dönüş"ü kapsayan aşamalı bir planın hayata geçirebilmesi var….ABD"nin teşvik ettiği bu gizli diplomasinin bir hedefi de, Türkiye ile Kuzey Irak Kürt yönetimi arasındaki ilişkileri normalleştirmek”

Ancak Yasemin yakınıyor: “ bu temaslar şu an için askıda. Çünkü TSK’nin sınır ötesi operasyonları sürüyor ve bu operasyonlar, özellikle Mesud Barzani ile Ankara arasındaki diyaloğu zorlaştırıyormuş!”

Ama kadın hayıflanıyor: “Ankara, PKK"yı resmen muhatap almıyor; örgütle pazarlığa oturmuyor. “ Ama gene de ifşa ediyor: ", bazı Türk yetkililerin PKK yetkilileriyle gayrı-resmi temas kurduğu, 2007 sonlarında Avrupa"da böyle bir görüşme yapılmış!.. Ve buna karşın, PKK"yla üçüncü taraflar, özellikle de Irak Kürt yetkilileri üzerinden dolaylı bir temas sürüyor.” Gene ona göre çok yazık; “PKK"nın 2006 ekimindeki tek taraflı ateşkesi, ardından da dağdan inmenin olası koşulları bu dolaylı temasların konusuydu ama sınırötesi operasyonlar bu temasların askıya alınmasına yol açmış”

Arkamızdan neler kaynatılıyormuş da, haberimiz yok! . Mesela Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı George W. Bush’la 5 Kasım’da yaptığı görüşme, PKK"nın Irak"tan tasfiyesi konusunda Ankara ile Washington" arasında tam mutabakat sağlamış!.. Bu mutabakat, bir yandan ABD’nin Türkiye’ye sıcak istihbarat sağlaması ve Irak hava sahasını sınırlı operasyonlara açması ve buna karşılık da, PKK’yı dağdan indirip eve döndürmek için gerekli siyasi adımların atılması “ hususunda! Ver gülüm, al gülüm; Tavşana kaç tazıya tut” –“iyi polis olması kötü Polis” yöntemi’ Ve bu yöntemde, Altan’la birlikte Kandil Dağına Karayılan eşkıyasıyla haşır neşir olmaya giden Yasemin’in belli bir misyonu var!

Bunları son zamanlarda Erdoğan’ın söyledikleriyle Washingon askeri ve sivil sözcülerin söyledikleriyle Barzani ile konuşulabileceğini söylemesi ve Kuzey Irak’ta Türk Konsolosluğu açmak teşebbüsü ile birleştirince ihanetleri - ortaya çıkıyor, taşlar yerine oturuyor!

Ama yerim kalmadı… Devamı yarına aynı “kara perdede! ***************!