18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Bugün, O Gün!...

Avrupa'da anayasa hukukunun otoritesi olarak kabul edilen Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu Başkanı Gianni Buquicchio, “Hayır çıkarsa bu çok kötü bir an olacak” buyurmuşlar. Daha önce de, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Romen Ruijten de, “Anayasa değişikliği Türkiye'nin ve halkının refah seviyesinin artmasına yardımcı olacak” demişti!

Washington da, resmen söylemese bile EVET’i destekliyor!

Ne demişler; “bana dostlarını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” … Brüksel’den, AB’den, resmi - gayri resmi çevrelerden “Evet” deniyorsa, bu 12 Eylül’de milletçe HAYIR dememiz için yeter sebeptir… Çünkü referandumdan EVET çıkarsa, AB’nin Türkiye’yi tamamen sultası altına almasının, tam üye değil, “uydu” yapılmasının yolu açılmış olur!

Yabancıların, AB’nin, şimdiye kadar yaptıklarından Türkiye’nin hayrını istemedikleri bellidir… Eğer, kılavuzlar ABD, AB ve Komserleri olursa, gerisini siz söyleyin!

Erdoğan, bazen, Washington’la ters düşse, Washington da Erdoğan’a zaman zaman çıkışsa da, neticede Erdoğan ve iktidarı ABD’nin Orta Doğu projelerine, hizmet edecektir… Bu projelerdeki “Ilımlı İslam Devleti” ile Erdoğan’ın “Neo Osmanlı Cumhuriyeti – Padişahlık” hayali çakışıyor.

YERLİLER

Yerli EVET’ çilere bilumum yalakaların, yanaşmaların yazdıklarına bakın; her cinsten aynı çukurda buluşurlar, kuyrukları biri birlerine değer…Bunlar Türkiye Cumhuriyetine ve Ordusuna kökten düşmandırlar…Cumhuriyetin kaderini tayin edecek bu dönemeçte bunların EVET dememeleri Erdoğan’ın, AKP’nin propagandasını yapmaları normal, aksi, eşyanın tabiatına aykırı olurdu… Mesela, Taraf gazetesinin EVET cephesinin bayraktarı olmasından başka ne beklenirdi! Bu medya cephesi pakete “Hayır” demek için artı gerekçe.

YOL AYRIMI

Referandumda paketin maddeleri artık ayrıntılar ve şeytanlık bu ayrıntılarda, hapı yutturmak için tatlandırıcılar. Kısacası 12 Eylül’de bu maddelere, “evet” veya “hayır” denmeyecek; Erdoğan’a “evet” veya “hayır” diyeceksiniz!

Bu referandum bağlamında bir şer cephesine karşı, çoğu muhalefet partilerinden ve STK’larından oluşan bir “hayır” cephesi var... Bir yol ayrımındayız. EVET kazansa da, HAYIR kazansa da mücadele orada bitmeyecek ve milletin bölünmesi, kamplaşması belki de daha kesin çizgilerle devam edecek. Erdoğan bu defa yenik düşse öfkesi büsbütün artacak. Genel seçimlere doğru neler yapacağını kestirmek güç değil.. Bir yalaka “Hayır çıkarsa cillop olur, hükümet gider” diye düşünmenin yanlış olduğunu yazdı... O zaman oyunlar tasarılar çok! Eğer kazanırsa şımaracak ve o zaman yapacakları, yaptıklarından belli…

Ülkeyi nasıl böldüğü de şundan belli; Hayır diyecekleri, toptan “darbeci” ilan etti. Kazanırsa, halkın yarısını cezalandırmaya kalkar!

Dün 9 Eylül, İzmir’in Yunan işgalinden kurtuluşunun 88. yıldönümü idi… Bu bana bu tarihten, kurtuluştan sonra Türkiye’nin sürecini hatırlattı... Şanlı bir tarihten sonra çöken Osmanlı Devletinin son döneminde nasıl büyük devletlerin uydusu olduğunu hatırlattı. Lafı dolandırmadan söyleyeyim; eğer Erdoğan kazanırsa ve yabancıların projelerine uygun bir 2.Cumhuriyet, bir “Ilımlı İslam Devleti” gerçekleşirse, bu yeni fuzuli işgalden nasıl kurtuluruz? Bu bile kâbus... Fakat bir rüya gördüm; HAYIR’dır inşallah kurtuluruz bu kâbustan!... ***
 

Yayın Tarihi : 10 Eylül 2010 Cuma 10:32:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?