19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Bugün 10 Kasım 2009

Bugün 10 Kasım; Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 71. Yıl dönümü...

Başbakan Erdoğan doğru söylemiş, bu bir matem günü olmamalı, olmamalıydı...
Atatürk öldü diye matem tutacak yerde, mutlu olmamız ve O’nu bugün öyle anmamız gerekirdi! Ama ölümünden bunca yıl sonra, mutlu olamıyoruz işte! Tarifsiz endişeler içindeyiz; Özellikle - biz- O’nun “altın yıllarında” yaşamış olanlar için ne acı. Şimdi O’nun emanetine ihanet ediliyor ve mirası harcanıyor...
Cumhuriyetini sonuna kadar muhafaza ve müdafaa etmeye ant içmiş olanlar, şimdi, O’na ve emanetine ihanet edenler tarafından içeri tıkılmışlar. Aslında orada, Atatürk’ün “düşünceleri” yargılanıyor...

Ne güzel bir çizgi bant vardı; Anıtkabir’in önünde, kara gözlüklü iki adam, telsiz telefonda “Amirim daha dışarı çıkmadı, çıkınca yakalayıp getireceğiz” diyorlar! Kara mizah mı? Durum aynen böyle!

BABAM BAŞINDAYDI

O hayatta iken bize hiç ölmeyecekmiş gibi gelirdi... 10 Kasım sabahı, öldüğünü, Robert Kolej yemekhanesinde, bir musevi arkadaşımızın, “Babamiz öldu” diye, hıçkırarak ağlamasıyla öğrendik... Sanki dünyalarımız başımıza yıkılmıştı! Artık O’nun emanetini muhafaza etmek bize düşecekti ve hâlâ da düşüyor! Bugün bütün vatanseverlerin milliyetçilerin bu andı tekrar içmelerinin, zamanıdır...

On Kasım sabahı babam, Atatürk’ün ölüm yatağının başındaydı... Atatürk “saat kaç” demiş ve babam cevap vermişti; “Dokuzu beş geçiyor Paşam” diye! Ve gözlerini de babam kapatmıştı!

Babam, o tarihten sonra hiç eskisi gibi olamadı. Hayatta iken, 10 Kasım sabahları siyah elbisesini giyer, hiç konuşmadan törenlerı dinlerdi... Bütün gün hiç konuşmazdı!

Atatürk ölürken, Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak ağlayarak, “Bir tarih göçüyor Kılıç” demişti... Ve hakikaten de “bir tarih göçmüştü” !

Bugün törenlerde Atatürk’ü övenler, Atatürk defterine bağlılık sözleri imzalayanların bazıları, kesinlikle samimi değiller... Nereden mi bellli; geçmişte O’nun Cumhuriyeti hakkında söylediklerinden!

Atatürk ve devrimi bir çağın başlangıcı bir “millattır” ... Ve Atatürk’ü matemle değil, her milat gibi şenliklerle, mutluluklarla anmamız gerekiyor! Fakat ben bugün hiç mutlu değilim. Korkarım, Atatürk’ü Anıtkabir’inden çıkarıp tarihe gömmek, unutturmak isteyecekler diye! Sağdan, soldan saldırılara başladılar bile!
Ancak O, tarihe sığmaz. Umudum, gene ve son güne kadar Türk gençliği, Türk Ordusu!

BAHÇELİ YENİDEN

MHP Kurultayında Devlet Bahçeli büyük bir çoğunlukla, Genel Başkanlığa seçildi... Ancak beni üzen ve düşündüren bir husus var; Sayın Bahçeli konuşmalarında, hiç Türk Ordusundan söz etmiyor ve sanki, Ordu MHP’nin siyasi rakibiymiş gibi araya mesafe koyuyor. Kurultayın ve konuşmasının ana temalarından biri “Var Ol Türkiye” ... Türkiye güçlü ve var olacaksa, ancak güçü bir Türk Ordusu ile var olur!***

 

Yayın Tarihi : 10 Kasım 2009 Salı 10:02:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gönül Aydemir IP: 85.102.167.xxx Tarih : 13.11.2009 01:08:38

İslam dünyasının en aydın penceresi Mustafa Kemal Atatürk'tür.Onu sevmemekle Ona değil kendimize zarar veririz.Tarih der ki,''Büyük devlet adamı,büyük asker Mustafa Kemal Türkiye modern Cumhuriyeti'ni kurdu,ama,halk o aydınlığın değerini bilecek olgunluğa ulaşma fırsatı bulamadı.Bizde incilerin,cincilerin , büyücülerin,üfürükçülrin ellerini öpe öpe köleliğin, sömürülmenin tadını çıkartırız.


ATAM, BÜTÜN DÜNYA SENİNLE BERABER IP: 88.231.81.xxx Tarih : 10.11.2009 18:54:05

Mustafa Kemal Atatürk'ün, Çanakale Savaşlarında alt ettiği Anzac kuvvetleri komutanı İngiliz Mareşal William Riddel Birdwood, Ulu Önderin sonsuzluğa kavuştuğu merasimine katılmak için geldiği İstanbul'da, 10 KASIM 1938 günü  önünden geçen ve edebiyen Türk Milletinin içinde yaşatacağı Ulu Önderin Naşı karşısında göz yaşlarını tutamayıp, hüngür-hüngür ağladı.