30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Bugün 30 Ağustos


Bugün 30 Ağustos 2008 – Türk Ordusunun çoğu Ağustos ayında, Malazgirt’ten başlayarak, büyük zaferlerinin tacı, 30 Ağustos zaferinin 86. Yıldönümü! Ve Türk Ordusunda, Komuta değişikliğiyle yeni bir dönemin başlangıcı!

Bu zafer hususunda, çok söylenecek yazılacak şey var. Çoğu babamdan ve Gazi Büyük Taarruz son emrini verirken yamacında bulunan yaveri Muzaffer’den –Muzaffer amcamdan” dinlediğim, menkıbeler var! Hamaset yapmamaya çalışıyorum ama bu zafer baştanbaşa, “hamaset”- ve kahramanlık menkıbeleriyle dolu!

Genç kuşaklara bunları hatırlatmak – Türk Ordusunu aşağılamaya, milletinden ayırmaya çalışanların kafalarına vurmak lazım!

28 Ağustos’ta “devir teslimlerin” son halkası tamamlandı… Ve Ordu için de, memleket için de, yenı bir dönem başlıyor!

BÜYÜKANIT PAŞA

Orgeneral İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığını Büyükanıt Paşadan devraldığı töreni izlerken duygulanmamak mümkün değildi… Elli yılı aşkın muvazzaf hizmetten sonra üniformayı çıkarmak bir asker için kolay değil. Ben, 18 aylık askerlikten sonra Yedek Subay üniformam çıkarırken ağlamıştım… Sonra Askerlik Şubeme, yoklama için gittiğimde, “artık zahmet etmeyin ” dendiğinde de! Bir de meşakkatler, zaman zaman haksız iftiralara muhatap olmakla geçen yarım asırlık askerlik hayatından sonra Paşanın ne gibi duygular içinde olduğunu düşünün!

Büyükanıt Paşa, son konuşmasında benim beklediğim durum tespitini yaptı. Ben kendi hesabıma hakkım ne kadarsa, ona helal ettim. Umarım, o da bana hakkını helal eder! Geçen yıl GATA’da yatarken, beni telefonla aramasını unutmadım! Ona ve eşine, asanlık, sağlık, çocuk ve torunlarıyla mutlu bir hayat temenni ediyorum. Büyükanıt Paşa Amerikan Generali McArthur’un emekli olurken söylediği sözlere atıf yaptı:” “Eski Asker ölmezler, sadece kaybolup giderler” Ben, Paşanın, hafızalardan, gönüllerimizden, kaybolacağını sanmıyorum!

KONUŞMALAR

Bence bu devir teslim törenlerinin, en dikkat çekici tarafı, yeni Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner’in ve yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ilker Başbuğ’un, biri birlerini teyit eden, tamamlayan, tabir caizse, “iyi orkestra edilmiş” konuşmalarıydı… İki General, bu konuşmalarıyla olaylar ve tehlikeler hususundaki görüşlerin, yüksek fikri düzeyde, açık seçik, ifade ettiler! Laiklik, Tarikatlar hususunda Emperyalizmin “post-modern” şekli , “küreselleşmenin“ ulus devleti ve bölünmez bütünlüğümüzü tehdit etmesi, Terör konusunda ve de, AB konusunda! Paşam doğrudan söylemeseler de, Ergenekon iddialarının TSK yıpratmak amaçlı olduğunu, imadan öte, ifade ettiler! Başbuğ’un bir Türk-Kürt çatışması tehlikesine karşı uyarısı çok yerinde oldu!

Paşaların asıl muhatapları, törenlerde en ön sırada oturan Cumhurbaşkanı ve Başbakan idi… Paşaların, mesajlarını, acaba algıladılar mı? Yakından baktım; yüzlerinde burukluk vardı!

Benim de, bugün, 30 Ağustos zaferini kutlarken içimde bir burukluk var: Bu zafer bayramında içerde yatan Orgeneralleri, Hurşit Tolon ve. Şener Eruygur Paşayı diğer “askerleri” ve de suçları sabit olmayan kişileri düşündüğüm için! Onlara sevgilerimi gönderiyor, sabırlar diliyorum… Ve tabii bütün geçmiş ve şimdiki şehitlerimizi, gazilerimizi de anıyorum! Allah Türk Ordusunu başımızdan eksik etmesin. Hükümetler gelir, giderler fakat Türk Ordusu hep kalacaktır! ***

Yayın Tarihi : 30 Ağustos 2008 Cumartesi 00:05:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
S.A IP: 88.231.91.xxx Tarih : 30.08.2008 00:42:11

Gazeteci Ali Kemal'in 8.Eylül.1922 tarihli yayımladığı yazısı: "Yunan ordusu yenildi ama kurtulduk mu ? Büyük devletlere barış şartlarını dilediğimiz gibi kabul ettirebildik mi ?" (Turgut Özakman'ın "Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi" adlı yapıtından alıntıdır. sayfa: 181) Muhteremim sayın Altemur Bey, Daha öncede belirttiğiniz gibi acaba "Vakit", "Zaman", "Taraf" gazetelerinin Ali Kemal yazarları, bu gün kutlayacağımız Zafer Bayramı'mızda nelerden bahsedecekler ? Merak ettiğim de yoktur, zira malumdur..