24
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Bugün de 24 Nisan!...

Dün 23 Nisan’dı, bugün de “24 Nisan”... Dünkü yazımda sözünü ettiğim Türkiye Cumhuriyetini gerçekleştiren büyük olayları arasına, 23 Nisan Bayramından hemen sonra hep giren, “davetsiz misafir”; Ermenistan’ın, Ermeni Diasporasının sözde “soykırımı” hatırlattıkları ve bütün dünyaya dayattıkları anma günü...

Biz de, her 24 Nisan’da nefeslerimizi tutar, heyecanla bekleriz; ‘bu sefer de ne olacak’ diye... Bugün de öyle! ABD Başkanı Obama önce “soykırımı” demişti... Acaba bugün ne diyecek? Başbakan Erdoğan, onu ikna edememiştir ama, acaba “ikaz” edebildi mi? Obama, kendi çıkarları için, kıvıracak mı?

Ne acı durum; sanki hakikaten suçluymuşuz gibi “sanıklık” ruh haleti içinde, savunmadayız! Ben şahsen bu “yılgınlıktan” da “bu olayı tarihçilere bırakalım” sözlerinden de bıktım! Adamlar karar vermişler, gerçekler onları hiç ırgalamıyor! Biz onları ve dünyayı ikna etmek için, boşuna mürekkep “byte” tüketiyor, abesle iştigal ediyoruz... Cumhurbaşkanından, Başbakandan başlayarak, bu adamlara “Yetti artık; sizin yargıçlığınızı ve savcılığınızı, soykırımı yasaları geçiren Kongrelerinizi, parlamentolarınızı reddediyoruz. Varın bunun neticelerini siz düşünün” dememiz gerek! Böyle yaparsak, ne kaybederiz? Ama en önemli olması gereken “onurumuzu” koruruz!

Ama bu iktidar bunu yapamaz; çünkü başka hesaplar, “tıkırında” işlemesi gereken işler var. Petrol ve enerji çıkarları var Ermenistan’a, “Kapı” açacak protokoller var... Ve içimizde, “Hrant Dinkler” var... “Ermenileri kestik” dedikleri için Nobel ödülü alanlar ve yeni ödüller almak için, imza toplayan “aydınlar” var.

Cumhurbaşkanı, Ermenistan’a “kapı açmak” için Erivan’a gitti. Ermenileri kızdırmamak için, Bursa’daki maç sırasında, Azerbaycan bayrakları çöpe atıldı. Erdoğan, bu açılımda da, “kazan kazan” diye bir adım önde yürümekte kararlı! Ama olmuyor işte... Ermeniler hep kazanıyorlar ve öndeler, çünkü davalarına sahipler. Erdoğan, “Protokolleri geçireceğiz” derken, Ermenistan hükümeti, 24 Nisan’dan tam bir gün önce, protokollerin onay sürecinin dondurulduğunu açıkladı. Gerekçe, Hükümetin -o da şimdilik- Karabağ konusundaki direnişi! AKP iktidarı bu “ısrarı” da, Ermeni şantajı karşısında, ABD aracılığıyla ve “çıkarlar” için feda ederse hiç şaşmam.

Başbakan buna rağmen, Obama’nın “soykırım” demeyeceğinden umutlu... Kıvırsa da eyvallah der! Ermenistan’ın son “dondurması” üzerine, “Ermenistan’da yetkili makam parlamentodur. Onay sürecini nasıl yöneteceklerini kendileri bilir” demiş. Bu sözleri, ne tarafa çekersen!.. Fakat bizim tarafta, “yetkili makam” kim ve ne yaptığını, ne yapacağını acaba biliyor mu?

Ama ne yaptıklarını -ne halt ettiklerini- bilen sözde “aydınlarımız” - aydın müsveddeleri- “Irkçılığa ve Milliyetçiliğe (evet Milliyetçiliğe!) Dur Girişimi” adı altında bugün İstanbul’da “Taksim Durağında” etkinlik planlamışlar. Bu yazıyı yazarken, gerçekleşip, gerçekleşmeyeceği belli değildi... TBMM’deki yürekli hanımlardan, İzmir CHP Milletvekili Canan Arıtman, hükümeti, bunun büyük bir kışkırtma olacağı hususunda uyardı... Şimdiden söyleyeyim; eğer “etkinlik” yapılır ve nahoş olaylar çıkarsa, bunun sorumlusu hükümet olacaktır. Provokasyon yapmıyoruz: uyarıyoruz!

Fakat bu “etkinlik” de hesaplı ve maksatlı... Türkleri saldırgan göstermek ve önceki provokasyonlar gibi, iç çatışma çıksın isterler. BM/AB/ABD müdahalesini davet etmek için! Umarız halkımız, bu oyunlara gelmez...

VE AYDINLAR

Merak ederim; Nereden çıktılar bu, halk arasında “iyi aile çocukları” denen adamlar, kadınlar? “Tarihimizle hesaplaşmak” istiyorlarmış... Kirli çamaşırlarımızı yıkamak isterlermiş... Ancak, gerçek tarafsız aydınlarsa, neden aynı zamanda düşmanların tarihleriyle hesaplaşmaz, onların çok kirli çamaşırlarını ortaya dökmezler? Mesela; acaba neden Ermenilerin, Türklere mezaliminden, Erzurum’daki Türk evlatlarının toplu mezarından, söz etmezler. Ve mesela belge isteniyorsa ABD Kongresinin, Ermenistan Devletinin hazırlıklarını yapmak üzere Doğuya gönderdiği General Harbord’un, Kongre Arşivlerinde muhakkak bulunan raporunu ortaya çıkarmazlar? ASALA’nın kahpece katlettiği, diplomatları, neden hiç anmazlar? Mora’da, Yunanın bir gecede öldürdükleri Türk komşulardan, Batı Anadolu’daki Yunan vahşetinden neden hiç söz etmezler? “İki taraflı acem kılıcı” bile değildirler; nalıncı keseri gibi tek tarafa yontarlar. Para ve ödül karşılığı! Onların vicdanları cüzdandır!***

Yayın Tarihi : 24 Nisan 2010 Cumartesi 11:24:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gönül Aydemir IP: 85.102.191.xxx Tarih : 24.04.2010 15:51:45

Birinci Dünya Savaş'ı Osmanlı'yı canlı canlı parçalama savaşıdır.Balkanlar'da yerinden yurdundan edilen milyonlarca Osmanlı yurttaşından, Arabistan'dan sürülen katledilen milyonlarca Osmanlı yurttaşından neden kimse bir haber sormaz?Günümüzde milyonlarca Iraklı kadın,çocuk,bebek öldürülmekte,bizim ışıksız aydınlarımız neden önce canlıları koruyalım demezler?Ver kurtul ahmaklığı ile koskoca bir imparatorluğu yitirdik,şimdi batının çöplüllerinde insanlık arıyoruz.Ermeniler'i göçe zorlandıysa bunda Almanlar'ın rolü neydi,neden sorgulanmaz?Ermeni soykırımını tanıyan ülkeler kendi ülkelerinin katliamını da,Ermenistan 'da yaptığıkatliamları da açıklasın,oturup özür dilesin,bir daha kimse karıncanın kanadını incitmesin, var mı?


Yakın Tarihimizden Bugünlere IP: 88.231.81.xxx Tarih : 24.04.2010 17:50:19

24 Nisan 2010 tarihini yaşadığımız bugünden, 87 yıl öncesine dönmek ne kadar elem verici !.. Bukünkü müfteri siyasilerimiz, ve bunların yandaşları Batı emperyalistleri '0' zamanlarda da var idi .. 24 Nisan 1920 yılında yaşanan dış siyasetimizle ilgili olarak bir kaç örnek: "Amerikalı General James Guthrie Harbord tarafından düzenlenen 'Manda ve Ermeni sorunu sorunu konusundaki' raporu, ABD Senatosu tarafından dikkate alındı" , "San Remo Konferansı'nda, Türk Devletine zorla imzalattırılacak barış antlaşmasının (Sévre Antlaşması) koşulları belirlendi." GÜN VE AY OLARAK, O ZAMANLARDAN BUGÜNE DEĞİŞEN NE OLDU, VEYA DEĞİŞMEYEN NE OLDU ! ?... MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ÖNDERLİĞİNDEKİ TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN GAYRET VE ÇABALARI HEBA MI OLDU, VEYA OLMADI MI !?.. (Yorumumu, -kendini bilebilecek- siyasilere ithaf ederim)

(Kaynak: "A'dan Z'ye Kurtuluş Savaşı ve Atatürk Dönemi" Boyut Yayın Grubu)