3
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Buna Da Mı "Yarabbi Şükür"?


Avrupa Adalet Divanı, PKK'nın, terör örgütleri listesine alınmasına ilişkin AB Konseyi kararını iptal etti. Güya hukuki –şekli ve teknik gerekçesi, eşkıya başlarından Osman Öcalan, 2002 yılında Divana başvurduğu zaman PKK'nın , “terör örgütü” olduğu kanıtlarının oluşmamış ve Örgüte temyiz hakkı tanınmamış olması!

Adı –şanı “Yüksek “ bir Adalet Divanı olan “bu, sözde “ yüce”, “Lahey Adalet” Mahkemesinin “hukukunun”, gerçeklere ve gerçek “adalete” bu kadar meydan okuması, bana, bizde, 1960-61’de, İmralı’daki, “Yüksek Adalet Divanının ” hükümlerini hatırlattı! “Adalet” adına “hukuku”, “Hukuk” adına “adaleti” çiğnemek sınır tanımıyor!

HUKUK VE ADALET BU MU?

“Hukuk” hele “evrensel –Avrupa Hukuku –adaleti, gerçekler ortada iken, Adaleti “şeklen” çarpıtmak mı?

2002 yılında, PKK’nın Terör Örgütü olduğu, binlerce insanımızı katletmesi, sabit olmamış mıydı? 1999’da, Eşkıya başı Osman’ın ağabeyi, eşkıya başı APO, bu yüzden, delillere istinaden en ölüme mahkûm edilmemiş miydi? “Teknik” derseniz: fotoğraflarla sabit! Tabii bütün sabit olan dallılara rağmen, hukuku, İdam Hükmünü rafa kaldırmakla, o zamanki TC hükümeti ihlal etmişti…’ Şimdi, bir bakıma bunun seyyesini çekiyoruz. “Yüksek Adalet Divanı" güya teknik ve şekil hatası diye verdiği iptal kararı hala İmralı'da, sefa sürmekte olan ve “affını” bekleyen APO’ ya doğum günü hediyesi oldu!

“Kritik anlarda” bazılarının düşünmeden verdikleri kararlar, işte böyle ülkenin geleceğini olumsuz etkiliyor! APO aynı hukuk mantığıyla af edilirse, hiç şaşmayın.

Bu iptal kararı bizim Brüksel yalakaları için şok oldu – önce ne diyeceklerini şaşırdılar… Hemen tevil etmeye başladılar ve Brüksel’den söz aldılar: AB, PKK’yı terör listesinden çıkarmayacakmış. Ama yol oldu, bir kere! Avrupa’nın gerçek yüzü ve tasavvurları, bir defa daha ortaya çıktı - “halkın mücahitleri ve vb dedikleri PKK yı, yakında bir gün meşru, siyasi parti de yaparlar’…Ama buna ne hacet DPT zaten Mecliste!

Ve aymazlığın derecesine bakın ki, “Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne sadık kalacaklarına, herhalde tek ayakları üstünde, and içen, DPT Milletvekilleri PKK dan soyutlanamıyorlar, “terör örgütüdür”- demiyorlar - "Bıjı APO ” gösterileri tertip ediyorlar –ve küstahlıklarına bakın ki, Nevruz’da, bu kanunsuzu mitinglere karşı tedbir alan Valilerin görevden alınmalarını talep edebiliyorlar!

Bu vesileyle, Avrupa’nın AB’nin, Adaletlerinin hukuklarının ne olduğunu, bize karşı tutumlarını anlamadıksa ve buna rağmen de “AB sürecinde” yürümekte kararlı isek, bu, gafletten öte bir durum değil midir?

“AB sürecini –sözde “reformlarını”, Hükümet ve Parti Programlarının en başına koyan Erdoğan bile nihayet kızmış.”Bizi alacaksanız alın, almayacaksanız söyleyin” buyurmuşlar… Öyle ya, Birliğe yeni üyeler kolaylıkla katırken Türkiyenın önüne bu kadar engel çıkarılmasının anlamı nedir?

Sayın Başbakan asıl maksatlarını daha açık nasıl söylesinler… Bundan sonra, celadet göstermemiz için, üzerimizden kaç daha “haramının” ve saklımızın üstünden de kaç farenin geçmesi gerekecek?

KIBRIS FARESİ

Hani, Kıbrıs'ta Lokmacı Kapısının, köprüsünün karşılıklı açılması Kıbrıs’ta çözümün anahtarı olacaktı. Törenlerle – Talat ve maalesef halk “İşte çözüm “ diye bayram ettiler, ama birkaç saat sonra a Rumlar bır bahaneyle kapıyı tek taraflı kapattılar! İlerde de, muhakkak, çeşitli bahanelerle, bu anahtarla “aç- kapa” oynayacaklar ve bizi oynatacaklar,

Edepsizlik öyle ki Mehmet Ali (Kemal) Birand bir TV programında AKP Hükümetinin Annan Planını kabul etmesinin ın; “ büyük başarı” olduğunu söyledi. En büyük “fiyaskoyu” zafer sayarsanız, denecek başka şey yok!

BİR ADAM VAR ORADA

Duayen Gazeteci, meslektaşım, eski Bakanım ve dostum Ali İhsan Göğüs’ün Anıları yayınlandı (“Hep İsmet Paşanın yanında "- Remzi Kitabevi ) .Çalkantılı bır dönemin tanıklığı. Bugünü daha iyi anlamak ve değerlendirmek için, muhakkak okunması lazım… Ve Ali İhsan’ın ne kadar ilke sahibi bir gazeteci ve siyaset adamı olduğunu anlamak için' Ben 1940’ lı yıllarda, “ Vatan”da çalışırken Ali Ihsan Göğüş Dünya ve Cumhuriyet gazetelerinin Yazı İşleri Müdürlüğünü yapıyordu. Önemli olaylarda, ona danışırdım. …Ben Basın Yayında görevli iken Bakanım oldu! Şimdi de ülke sorunlarında dert ortağım.

Ali İhsan’ın ve Özcan Ergüder'in“KİM” dergisini çıkarırken, ben Yassıada’dan koyuverildikten sonra, bana uzattıkları eli hiç unutmam!

Aramızda başla bir bağ var: Gaziantep! Kitapta bir fotoğraf var. Babam Gaziantep milletvekili iken, eşi Füreya ile Gaziantep’e gittiğinde, küçük Ali İhsanı seviyorlar!****

Yayın Tarihi : 4 Nisan 2008 Cuma 16:25:58
Güncelleme :4 Nisan 2008 Cuma 16:28:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?