30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Büyük İhanet


Osmanlının son dönemlerinde, “müthiş Türkler” birden bire, hiç sebep yokken gazaba gelmişler -önce 1896’da – sonra da 1915’de zavallı, masum Ermenileri kılıçtan geçirmişler – yurtlarından sürmüşler! Bizim, güya Türk, sözde aydınlar vicdan azabı çekiyorlarmış; Ermenilerden özür dilemeliymişiz! Kimin namına? Herhalde onlar “biz “ değiliz – “onlar” da bizden değiller!

Önce bu aydın müsveddeleri bu olayların “nasıl, nerede ve ne zaman başladığını” –“ Ah Hrant Vah Hrant” diye dövünmeden “ihanet” hamaseti ve duygu sömürüsü yapmadan, objektif olarak peşin hükümsüz söylesinler! Yoksa bu acıların asıl başlangıcını ve sebeplerini, suçlularını pekâlâ bilirler ama tabii işlerine gelmez; onlar kararlarını vermişler bir kere! – Bilimsel “amnezya” hastalığına duçardırlar!

Hatırlayalım; Osmanlıda Ermenilere “tabayı-sadıka” –Padişahın sadık kullarıdırlar! Onlara itimat edilir, en yüksek mertebelere yükselirler, nazır olurlardı. Türk kültürüyle haşır neşir, olmuşlardı…Bu müşterek kültüre, yemekten musikiye kadar en fazla – diğer gayrı Müslimlerden çok fazla katkıda bulunanlar da Ermenilerdi. Türklerin en yakın komşuları da onlardı!.. 19. yüzyılın sonuna kadar!..

Amma iddialara göre, bundan sonra ne oldu da “müthiş” Türkler, birdenbire gazaba geldiler – “bu Ermenilerden kurtulalım” dediler… Hem de o sırada vezirler Ayan ve Mebusan meclisinde Ermeniler varken…

Hatırlatayım: Önce 1895’de Ermeni Taşnak Komitacıları Fransız Anarşistlerinin yardımıyla İstanbul’da Osmanlı Bankasını bastılar insanları öldürdüler. Sonra da 1905’de, Abdülhamit Hakanı Yıldızda Selamlık merasimine giderken arabasına, o zaman “cehennem makinesi” denen bombayla öldürmeye kalktılar. Abdülhamit idaresi, belki müstebit idi ama Hakan İmparatorluğu, 30 yıl böldürmeden korumuş, eğitimde idarede ve Orduda reformlar yapmış ve kendinden önceki sultanlar arasında, ilk olarak “Türküm” diyen bir Osmanlı Padişahı idi. O önceki padişahları etkileri altına almış olan Avrupalıların hiç işlerine gelmiyor ve, Filistin’i vermediği için Sionistlerle birlikte ona “Kızıl Sultan” lakabını takmışlardı!

Asıl Rusya, kendi emperyalist amaçları için - Osmanlıyı zayıflatmak, arazi koparmak için - hem Ermenileri hem de Kürtleri tahrik ediyorlar, Rusya’nın yardımıyla Ermeni Taşnak Komitacıları İnsanlarımızı öldürüyorlardı! Kısacası birden bire gazaba gelip Ermenileri öldürenler, Türkler değildi! Ama Osmanlı Devleti, Abdülhamit, bu tehlike karşısında Ermeni komitacılarını tenkil etmeye mecburdu!

Bu konuyu hem Ermeni konusunda hem Kürt konusunda daha insani kişisel boyuta indireyim… Yakın zamanlara gelinceye kadar Ermeni ve Kürt dostlarımız ve komşularımız vardı. O acı olayları, Kürt isyanlarını tabii bilirdik de, hiç tartışmaz, birbimizi suçlamazdık! Sonra ne oldu da 60’lı 70’li yıllarda soykırımı, tehcir masalları birden depreşti. ASALA cinayetleri başladı!

Daha kişisel bir durum: Sınıf arkadaşlarım arasında tonton bir Ermeni arkadaşımız vardı: Arto Ayvazyan! Aralıksız kırk yıl, Amerika’da yaşayan. Arto bana nefis Türkçesiyle mektuplar yazar, ”Ne yaptınız güzel Türkçemize” diye yakınırdı. Amerika’da bulunduğumuz sıralarda evine gider, anasının pişirdiği, Türk- Ermeni yemeklerini yerdik! Oğulları kucaklarımıza oturur, bize “amca” derlerdi. Daha ileriki yıllarda gene evlerine gittiğimizde çocuklar artık bize “amca” demez oldular ve diklendiler. Zavallı Arto “Bakmayın siz bu bızdıklara, onların beyinlerini yıkıyorlar” derdi. Arto, öte taraftan herhalde gene benden özür diliyordur!

EZELİ LİBERALLER

Ermeni komitacıları 1905’de Abdülhamit’i öldüremeyince, O zamanların “Liberallerinden” Tevfik Fikret “Bir Lâhza-i Ta'ahhur - Bir anlık duraklama” diye yakınmıştı. Bu size neyi, kimleri, hatırlatıyor? ****

Yayın Tarihi : 26 Aralık 2008 Cuma 00:09:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
hüseyin gedik IP: 88.236.183.xxx Tarih : 27.12.2008 17:12:18

açıkça görülüyor ki taraf maksatlı davranıyor ve görmezden geliyorsunuz fakat biliniz ki İNSANLIK ONURU ZALİMLİĞİ YENECEK İNSANLIK ONURU YILMADAN YIKILMADAN DİRENECEK kendilerini aydin sayan yada zanneden aydınlar.hüseyin