19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Büyük Oyun Devam Ediyor

Dün yazdığım gibi, Türk kamuoyu, “Belge cambazlıklarına” baktırılırken, PKK-Kürt sorunu “açılımında” ilginç gelişmeler var!

Orta Asya, Kafkasya, Avrasya’da ve ilintili olarak, Orta Doğu’da 19. Yüzyıldan beri Büyük Devletlerin ajanları tarafından oynanan “Büyük Oyun” , şimdi aynı tema, fakat değişik senaryolarla, başka aktör ve figüranlarla, sürdürülmekte... Bu “oyun” , önceleri, İpek Yoluna, Hindistan ulaşım yollarına hakim olmak için oynanan, kıyasıya bir “Oyun” idi. Orta Doğu’da petrol fışkırdıktan, petrolün, savaş gemileri için önemi ortaya çıktıktan sonra, petrol kuyularına hâkim olmak mücadelesi oldu... Şimdi üstelik enerji hatları savaşımı! Ve daha güncel, “Büyük Orta Doğu Projesinin” , yeni koşullarda uygulanması!... Kısacası ABD, ordusunu Irak’tan nasıl, hangi yollardan çekecek ve Orta Doğu’daki petrol vb.. çıkarlarını nasıl koruyacak, “sadık muhafızları” kimler olacak?

SON GELİŞMELER

Önce, güncel gelişmelerin satırbaşları: PKK eşkıya örgütünün kurucusu, uzaktan komutanı ve DTP’nin “Onursal Başkanı” Abdullah Öcalan’dan son mesaj... Demiş ki: “Başbakan Erdoğan’ı” Ergenekon’un bir numarası “ilan edeceğim” Öcalan Başbakana sesleniyor: “Türkiye’yi demokratikleştirelim diyorum. Ben Başbakan kötü niyetlidir demiyorum, iyi niyetlidir. Ama onun danışmanları ona yanlış ve eksik bilgi veriyorlar. Biz kendisine doğru bilgi vermeye hazırız.” Mesajın özü, anlamı: “Başbakan benimle konuşsun!” ... Ancak, bu konuşma İmralı’da da mı olur, yoksa Ankara’da, Başbakanlık konutunda mı? “Barış” uğruna neden olmasın! Artık hiçbir şeye “olamaz!” diyemiyorum!

Mehmet Ali Birand “Bu fırsat kaçmamalı” diyor. Diğerleri de “Âmin” ! Onlara göre “PKK terörünü bitirmek ve Kürt sorununda ilerleme sağlamak için gereken koşullar hiçbir zaman böylesine olumlu bir noktaya gelmemişti.”

Ankara’da ilk defa iktidarı elinde tutanlar ile Çankaya aynı görüşte. Farklı yönlere bakmıyorlar. Görüş ayrılıkları yok. TSK da, komuta düzeyi de yine ilk defa, ayrıntılarda olmasa dahi, genel çizgilerde iktidar ile uyuşum içinde. Fakat asıl mesele bu fırsatı Başbakan mı, yoksa APO mu kaçırmayacak? Bence artık “Top” onda! Aslında, “fırsat” onun, onların; Türkiye’yi bölmeleri için büyük fırsat!

WASHİNGTON'DAN SES

Ve bu sırada, Washington’dan tanıdık bir ses! Aslen İstanbullu, hatta 1982’de Burdur’da kısa dönem askerlik yapan, kafayı Kürt meselesine takmış, “Türkiye uzmanı” Henry Jak Barkey, Wall Street Journal’da yazmış; “ABD Başkanı Obama şimdi bu anahtar bir dış politika sorununda, Kürt sorununda başarı kazanmalı! Yani barışçı çözüm için, aracı olmalı!” der!

Günaydın Jak; sanki ABD Obama’dan önce de bu soruna müdahale etmedi mi? Şimdi amacı ne olacak? Belli; gene şu sıradaki çıkarlarını korumak ve ABD ordusunun Irak’tan çekilişini güvenceye almak!

Bu münasebetle başka bir “işgüzar kalfanın”, Barkey’ın yandaşı, eski CIA üst düzey yöneticisi Graham Fuller’in bundan birkaç yıl önce Kürt sorunu hususunda, BBC’ye söylediklerini hatırladım: Fuller, o zaman diyordu ki: “Türkiye, Kürt sorununun rehini haline geldi bölgesel bir güç olmak için Kürt sorununu çözmesi gerekir... Türkiye’nin Orta Doğu’da Amerikan planlarına dâhil olmaması kendi çıkarına daha çok hizmet eder.” Ama şimdi zaman ve koşullar değişti; ağızlar değişti. ABD, kendi “yüksek” çıkar ve kendi planları için Kürt sorununun çözülmesine yardımcı olmalı! Nasıl mı? “Barışçı Çözüm” açılımlarıyla! Talabani’yi, CHP Genel Başkanıyla buluşturarak ve Barzani’nin, Ankara’ya davet edilmesini sağlayarak! “Oyun” devam edecek, biz uyanana kadar!

BAYKAL

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kulağına, birdenbire “kar suyu mu” kaçtı? Herhalde, belgelerin gerçek çıkması ihtimaline karşı, kontrpiyede kalmamak için, “Darbe dönemlerine son vermeli. 12 Eylül ile hesaplaşmalı” demiş...

Tarihimizde, bazılarının deyimiyle “tarihimizle yüzleşmek için, hesaplaşılacak” çok şey var! İş İttihat ve Terakki’ye kadar gider! Ama en son dönemle hesaplaşılacaksa, buna, 27 Mayıs gerçek “Cunta darbesiyle”, darbecileriyle ve tahrikçileriyle hesaplaşmakla başlamak gerekir! Gelin, oradan başlayalım ama şu sırada, bir de eski yaraları kaşımayalım! ***

 

Yayın Tarihi : 25 Haziran 2009 Perşembe 09:58:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
T.C'nin muhafazası uğruna şehit olan "adsız kahramanın" torunu IP: 88.252.161.xxx Tarih : 25.06.2009 23:02:05

Bugün, Türk subayları, malûm iktidar tarafından, 23. Aralık 1930 tarihinde şehadete eren Kubilay'ın şerefli mertebesine getirilmek için,

-Ergenekon komplolarıyla- büyük bir çaba sarfedilmektedir.

 Atatürkçü ve Cumhuriyetçi Türk Ulusu olarak şunu kabulleniyoruz ki;

"eratından, en yüksek rütbelisine kadar bütün Türk askerleri bir Kubilaydır ve onun

gibi, sahip olduğumuz Cumhuriyetimizi, İngilizlerin, ABD'nin  ve irtica yanlıları yobazlar karşısında azimle korumak için, kanlarını dökerek şehitlik mertebesine ermeye her an hazırdırlar.