19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Cadı Kazanı

Son dururumun özeti: Türkiye seçimlere kaygan, “buz” zemin üzerinde kayarak gidiyor…”Buz” çok ince, ama yol pek de “uzun” değil… 12 Haziran’a gün kaldı; sonrası “tufan” ! “Buzun” altındaki bütün ülke sathında “cadı kazanı” kaynatılmakta. Yüksek Seçim Kurulu'nun 7’si BDP, 5’iyse ESP adlı radikal sol bir partiden 12 kişinin adaylığını iptal etmesiyle kazanın altındaki ateşe benzin atıldı!

YSK kararı “veto”, yani “siyasi” değil, yasa maddelerine dayanan “iptal”! Ancak neticesi kaçınılmaz olarak siyasi, siyasette deprem yaratıyor. Bundan da öte, Türkiye’yi iç savaşın eşiğine getirdi...

KOMPLO

Zamanın modası “komplo teorileri”; şimdi de bu kararın altında komplolar aranmakta. Önce, bu kararın altında “amaç” aramak gerekir… Ve “en fazla kimin işine yarayacak” sorusundan hareket edersek, akla hemen, Bölücülerin, BDP’nin, bir komplosu olması ihtimali akla yakın geliyor. Öyle ya; BDP/PKK uzun süredir, Türkiye’de iç savaş çıkarmak için dağlarda, kentlerde kanlı kundaklı havayı fişekli, molotof kokteylli, eylemler yapıyorlar… İç savaş çıkarsa, yabancı -AB-ABD-Nato ve BM müdahalesi, amaçlarına hizmet eder! Bu, hemen olmasa da, “mağduriyet” seçimlerde oy kazandırır.

Başka bir ihtimal, bu işin AKP’nin, uzaktan kumandalı ”telkini” ile olduğu!… Bu karar sonucunda, Leyla Zana Hatip Dicle, Sebahat Tuncel gibi “güçlü” kişilerin bertaraf edilmeleri Güneydoğu’da AKP adaylarının seçilmesine fırsat verir… AKP Sözcüsü Çelik’in, alelacele BDP’ni, göstermesi ve en ufak olayda öfke saçan Erdoğan’ın, bu vahim durum karşısında suskun kalması en azından anlamlı. Fakat bu olayda, eğer AKP’nin parmağı, ortaya çıkarsa, Erdoğan’ın tökezlemesine sebep olabilir.

GENİŞ AÇI

Ortada hukukla – siyasetin, yasa maddelerinin çeliştiği ve çatıştığı bir durum var. Komplolar, hukuk tartışmaları ve tepkiler –tehlikeler üzerine YSK “çark” eder, karar iptal edilir, adayların adaylığı geri verilirse neler, ne kaoslar olur. Bunları “Rufailere” bırakalım… Geniş tabloya, oyunun “sahnesine” ve sonra da, oyunun “eşhasına” bakalım…

Geniş açıdan: “Karar”, önce Bölücülerin işine yaradı, amaçlarına biraz daha yaklaştılar ve Kürt sorunu tartışılmaya, “mazlumiyetleri" bazında, yeniden açıldı… Yandaşları şimdi gene “Kürtlerin gasp edilen haklarından” “barışçı çözümün zorluğundan” söz ediyorlar… Kürtçüler ekranlarda “Ben Türk değilim, Kürdüm” demeye fırsat buldular… “Kürtlerin haklarından” söz edilirken, “TC’nin hak ve ilkelerinden” söz eden yok… Önceki akşam, TV’lerde, bunlar söylenince, Anayasamızın hükümlerinden, “Türklük” kavramından, söz eden Anayasa Profesörü Mümtaz Soysal, azınlıkta kaldı… Ben hırsımdan ekrana fırlayacak, soracaktım Kürtçülere: “Büyük Kürdistan’dan vazgeçiyor musunuz” diye… Artık gizlemelerine de gerek yok, kesinlikle vazgeçmezler. Öyleyse, onlarla neyi tartışıyoruz, neyin pazarlığını yapacağız? “Barışçı Çözüm” nasıl olacak? Verelim-kurtulalım mı?... Bu adamların, kadınların dedikleri- istedikleri olursa, Türklere, haklarına ne olacağı, onların umurlarında mı? Ne olacağını, ne yapmak istediklerini ve onlara arka çıkan, yabancı güçlerin amaçlarını, ben söyleyeyim: İsterler ki, “fuzuli işgalci Türkler, - o da lütfen- Anadolu’nun bir köşesine, ortasına tıkılsınlar, hatta İngiliz eski Başbakanlarından Gladstone’un dediği gibi, “Türkler ‘Pılı pırtılarını’ toplayıp, geldikleri yere Asya’ya kovulsunlar” Sözün bizim için bittiği yerin, bu son nokta olmak gerekir!

EŞHAS

Bir de gelelim “oyunun” eşhasına, hakları, güya gasp edilmiş kişilere… Mesela Leyla Zana; Milletvekili seçilince, TBMM kürsüsüne PKK renkleriyle çıkan, Kürtçe meydan okuyan kadın… Mesela, Hatip Dicle; TBMM Kürsüsünden Kürtçe meydan okuyan adam… Mesela Sebahat Tuncel; Türk devleti polisine tokat atan kadın… Bu kişiler, şimdi TBMM’ye seçilmezlerse, dağa çıkacaklarmış!…Ne fark eder; zaten “dağı” PKK’yı, TBMM’ne getirmişlerdi; Mecliste olurlarsa neye hizmet edecekler, Türkiye'yi, bölmekten gayri?

Eşhası tabloyu tamamlayalım. Adaylığı iptal edildi diye yandıkları başa bir zat var sahnede; Ertuğrul Kürkçü… Onun, bunlar arasında ne işi var diyeceksiniz. Kürkçü, eski “fahri” Kürtçü.. Hatırlatalım: Hakları gasp edilen bu kişi 68 kuşağının önde gelen öğrenci liderlerinden, DEV GENÇ’in lideri - DHKP C terör örgütü mensubu... Terör olaylarından sonra diğer teröristleri, Mahir Çayan ve arkadaşları ile Kızıldere’de jandarma tarafından kıstırıldılar… Arkadaşları öldürüldü tek Kürkçü, nasılsa, kurtuldu… Rivayet muhtelif… Kürkçü Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı, ölüm cezasına mahkûm edildi, 1974'te çıkarılan genel Af Yasası ile cezası 30 yıla çevrildi; 14 yılını cezaevinde geçirdikten sonra 1986'da yapılan infaz yasası değişikliğiyle serbest bırakıldı. Şimdi PKK’dan aday…Yakışır.***

Yayın Tarihi : 21 Nisan 2011 Perşembe 00:21:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
KEMAL ÖZKAN IP: 85.105.182.xxx Tarih : 21.04.2011 01:40:59

şöyle yada böyle bazılarının niyetleri açık bazılarınında kendilerine bile söylemekden korktukları  bir sırları var  ama amaç belli  devleti parçalamak  ve bir kürt  devleti kurmak şöyle yada böyle gelin  o zaman birşey  yapalım türkiye çapında tesbit yapılsın doğuda belli başlı vilayetletler kürdüstan devleti için ayrılsın bu vilayetlerde y7aşıyan bütün türkler mal varlıklarını orada bırakıp batıya çekilsin  batı vilayetlerindeki bütün kürtlerde doğuya gönderilsin araya çin seddi gibi bir sed tüm ilişkileri kesip iki devlet olalım bakalım bu mümkünmü  şimdi herkes diyecek böyle saçmalık olurmu bende adım gibi biliyorum bunun bir saçmalık olduğunu ama bu nasıl saçmalamaksa doğuda kürt devleti kurmak bundan daha saçma  sanki oraya bağımsızlık verilmiş olsa orada kalan türkler yada bu tarafda kalan türkler rahat edebileceklerinimi sanıyorlar işte asıl yanılgılarıda burada esas o zaman horlanacak aşağılanacaklar dün bağırıyordunuz bu gün burada ne işiniz var  yandaşlarınızın yanı kahbeler denecek aşağılanmakla kalmıyacak linç edilmeğe kalkılacaklar  o günkü kaos bu günküne özlem duyuracak ama işten çoktan geçmiş olur işte bir senaryo tahrikçilere aldanıp kahbelik yapanların dikkatine bir deyil birkaç kez düşünmeleri gerekir sadece onlar deyil hepimiz düşünmeliyiz bu devletin altını daha ne kadar oymağa devam edeceğiz ne kadar daha tahammül gücü kaldı hesabı iyi yapalım sonra hep beraber göçük altında kalıp  ne şehit ne gazi bok yoluna gitdi  olmıyalım diyorum


kazım IP: 78.164.124.xxx Tarih : 21.04.2011 16:08:08

dediğiniz formül iyide kemal kardeş    alışmışlar doğuyu zaten   yüzde 80nini kürt vatandaşlarımızın çıkarı var esnafı kürt tarla toprak sahibi kürt eğer batıdaki kürtlerde doguya gitse ordaki türklerde buraya gelse iyide burdaki kürt vatandaşlarımız dogudakilerden huzurlu  ne çıkarsa ordaki cahil kürt vatandaşlarımızı bdp gibi milletvekilleri belediye başkanları kışkırtıyor   kendileri hem rant aglıyor kürdü gayırıyoruz diye hemde rahat rahat paranın çogunu hizmetin çogunu kendileri görüyor eger devlet orda agırlaşırsa öyle kişileri kimse tanımayacak fazla önde olmayacaklar maddi manevi çıkar saglayamayacaklar o nedenle bu    kürt vatandaşlarımızı kışkırtan parti  bdp  o bölgede oldugu sürece bu kaos artarak devam eder çünkü halkı devamlı kutuplaşmaya ırkçılıga yönlendiriyor biz aynı vatanın insanlarıyız  Türkiyenin her tarafı eşit şartlarda Türk kürt arap çerkez vs herkes istedigi yerde istedigi şekil yaşıyorbir kürtçe dil çıkardılar  tam kendileride bilmiyor    bozgunculuk yapmak için şimdiden sonra devlet agırlığını koymassa bu pkklı partiden ne türke hayır gelir ne kürde bol bol devleti milleti birbirine hasım etmekten fakirleştirmekten başka bir şey olmaz  iç içe oldugumuz sürece ileri geri gayrı türkiye halkı huzur bulmaz eger    kardeşçe yaşamayı beceremessek  daha kötü kaolara sürüklenmeyiz inşallah.özellikle kürt vatandaşlarımızın sag duyulu olup bu ırkçı partiden uzak durması lazım birlikte güçlü olmak istiyorsak.