2
Mayıs
2025
Cuma
ANASAYFA

Cambazlar, Maskaralar, Serhıldan

Çakalların dolaştığı, üzerinde akbabaların, leş kargalarının uçuştuğu ülkemizde, biz cambazlara, palyaçolara, bakarken ve ayrıntılara, kısır seçim atışmalarına dalmışken, tarihi belli, 12 -15 Haziran’dan sonraki “felaketin” farkında değiliz. Küçük politikacılık, “her zamanki gibi”! Ne var ki, APO’nun dedikleri olur, “kıyamet” koparsa, ortada ne cambazlar, ne palyaçolar ne de küçük politikacılar kalacak; çakallar ve leş kargaları TC’nin enkazı üzerine üşüşecekler. Bu kadar aşikâr! Kıyamet alametleri ortada: PKK’nın medyada “özgürce”(!), meydanı müsait bulunca, hortlayan organı, Gündem gazetesinin manşetleri:”Adım adım Kıyamete” ve “Ölümüne Serhıldan” “yani, Eşkıya başının, Eruh-Şemdinli’de ,“kıyametin” ilk kurbanlarını aldığı “İsyan”!..

APO, son mesajında, “Ben Şeyh Sait değilim” diyor. Değil de; ondan bin beter, “on gerilladan” bir ordu çıkardı fakat akıbeti, Şeyh Sait'in akıbeti gibi olamadı. Şimdi TC Devletini yönetenlerle pazarlık yapıyor ve kesin uyarı veriyor!

Düşünün; TSK, teröristlere karşı operasyonda 12 eşkıyayı öldürüyor. Türkiye’nin sözde, “meşru” Partisi, BDP, bu “şehitler ” için “yas” eylemleri düzenliyor. Sadece Güneydoğu dağlarında, kent sokaklarını değil, başka kentlerin sokaklarını, her gün, her gece savaş alanına çeviriyorlar… Kuru gürültü değil, gerçek “serhıldan”!.. APO, adamları - kadınları açıkça söylüyorlar: “Serhıldan -isyan-fiilen başlamıştır” ve sonunda, “kıyameti" koparmakta kararlılar. Onların “değişemez-değiştirilmesi, teklif dahi edilemez” amaçları; ”Büyük Kürdistan”, ancak böyle kurulacak…”Eylemler” taktik- stratejileri de, Libya’da olduğu gibi, yabancı güçlerin müdahalesini sağlamak!… Sonra da Deniz Baykal’ın hatırlattığı gibi, Lord Curzon’un “Sevr”deki projesinin gerçekleştirilmesi! Farkında mısınız? “Büyük Orta Doğu Projesiyle, “Sevr” Türklük üzerine oynanan ezeli “Büyük Oyun”, ne kadar örtüşüyor!..

Türkiye, eşkıyanın, idam mahkûmu APO’nun, devlete kesin uyarı verdiği, savaş, hatta kıyamet, ilan edebilecekleri bu duruma, “kıyametinin” eşiğine nasıl geldi? Bu durumun, tarihi kökleri çok derin… Son yıllardaki öyküsünü çok yazdım, ama özetleyim. APO’nun hak ettiği gibi, idam edilmemesinden başlayarak, AKP'nin “açılım” ile bölücülere umut vermesinden, APO ile pazarlık yapmasına kadar uzanan bir gaflet ve ihanet zinciridir bu! Bu zincirde, bu senaryoda, Orhan Pamuk esmalı sözde aydın yazarlar. Palyaçolar ve Bülent Arınç gibi, Diyarbakır 'dan Leyla Zana’ya, Hatip Dicle’ye, sevgi selam gönderen, bölücülere hak veren “devlet” adamlarımız var… TSK’nin kolunu kanadını kıran tertipler ve de, “tersine” Ergenekon efsanesi var… Nihayet “dostumuz” ABD var! Bazı iş adam ve kadınlarını Anayasanın değiştirilmez maddelerini, değiştirmek gayretindeler. Neden? Anayasadaki bu “engeller“ ortadan kaldırınca, kurulacak “Büyük Kürdistan’ın” inşasında, çıkarları ve yatırımları var da, ondan!..

AKP iktidarının APO ile pazarlık yapması gafletin –ihanetin- son halkası; Sabahattin Önkibar; ”Abdullah Öcalan, neden “15 Haziran’da ya anlaşma ya da iç savaş” olacak dedi ve ültimatomunu neden seçimden sonraki 15 Haziran tarihini verdi?” diye soruyor ve devam ediyor: “Yoksa birileri Öcalan’a; seçim geçsin hem şahsın hem de Kürtler için şunları şunları yapacağız şeklinde taahhütlerde mi bulundu?”

Ben de sorarım; devletin adamlarıyla İmralı’daki Eşkıya başı arasındaki konuşmalarda, çay kahve içilip, havadan sudan sohbet edilmediyse, acaba, neyin pazarlığı yapıldı? Mesela, APO’dan “Büyük Kürdistan”dan vazgeçmesi taahhüdü istendi- alındı mı? Eğer böyle bir vaat alınmadıysa” Büyük Kürdistan” sınırlarının Türk toprakları pahasına çizilmesi mi müzakere edildi?

Ve mesela, Türk bayrağının kaldırılması, Türkçenin resmi dil olmaktan çıkarılması, Ankara’nın başkent olmaması… Kürtlerin, devletin kurucu unsur olduğunun, yeni Anayasa’ya girmesi, Güneydoğu’da sınırları geniş özerk bir yönetim kurulması vb. masaya konmuş olabilir mi?

Ve mesela, Abdullah Öcalan’a önce ev hapsi, akabinde salıverme gibi aşamalı af söz konusu da konuşuldu mu?

Neden olmasın? ”Pazarlıkta” muhakkak masaya konmuştur!.. APO’ dan, TC Devletinin bölünmez bütünlüğünü korunması için, yardım ve yol haritası, istenecek değil ya! Ve öyle ya; APO pazarlık yapıldığını söyledikten sonra, neden 15 Haziran’a kadar bekleyecek? Oraya kadarki sürede hangi beklentileri var?

Bugün, köşemde yer kalmadı. Yarınki köşemde. “isyan- serhıldan- kıyamet” şartlarının adım, adım, nasıl oluşturulduğunu, genç bir “araştırmacı yazar” Kaan Turhan’dan “intihal" nakledeceğim!..

Birkaç yıl önce, Ankara'da, Cumhuriyet Mitingleri yapılırdı, binlerce kadın erkek-ihtiyar genç-çocuk ellerinde bayraklar, çiçekler, Anıtkabiri tavaf ederler, Mustafa Kemal’den Umut, işaret beklerlerdi. Biliyoruz bu mitingleri düzenleyenlerin çoğu "içerde", ama o binlerce kişi, sonra ne oldu, bu insanlar buharlaştı mı? Artık tehlikenin, “kıyametin” farkında değiller mi? ***

Yayın Tarihi : 18 Mayıs 2011 Çarşamba 00:15:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?