29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Çelişkiler Yumağından İplikleri Pazara Çıkıyor

Taraf Gazetesi, Türkiye ile ilgili WİKİLEAKS belgelerini, herhalde baladan-yukardan- gelen bir talimatla yayınlamaya başladı. Neden tam şu sırada ve neden Taraf? Benim yaşlı kafam çok karıştı; kim hangi tarafta, kim, kimin içinde -oyun içinde hangi oyunlar var- amaçlar ne? Ben kestiremiyorum. Sabahattin Önkibar kardeşim, bu soruların analizini yapmış… Önce, gerçek şu ki, fesat-tezvirat karargâhı, Taraf, mali sıkıntıda ve bu gazeteye böylesine bir “kıyak” muhakkak tirajını patlatacaktır. Yani, “birilerinin” işine yarayan, bir “organı” “kurtarma operasyonu’’! Kurtarıcı kim? Usta “kuklacı” kim? Hatırlatalım: Taraf’ın sahiplerin den Yasemin Çongar, “yıldızların-çizgilerin ötesinde” iken, CIA ile pek sıkı fıkıydı. Ve Taraf bazı hizmetleri vermeye elyak!

Ne olursa olsun, bu, “Wikileaks” patlamasından sonra, “radyasyon” sızıntıları çok kişiye, birçok kurumlara ve iktidarlara zarar verecek… Hatta seçimler arifesinde, özellikle AKP iktidarına. Ortaya çıkan bazı şeylerini “şüyuu, vukuundan” beter olabilir. Önkibar, asıl “bombanın” seçimlerden hemen önce, patlatılacağını tahmin ediyor. O zaman “zarar hesabı” yapmaya ve kontrolüne zaman kalmayacak. Ama bir kaydı -ihtiyati- “kukla- Karagöz” oynatanlarda oyun çok, hesapları kendi çıkarlarına göre değişebilir.

Ne olursa olsun, şöyle veya böyle “Pandora’nın Kutusunun” kapağı açıldı, solucanlar, kötüler kötülükler ortaya çıkacak. Ne güzel bir sözümüz vardır: “Açtırma kutuyu-söyletme kötüyü” derler. Kutu da, ama ne kutu! Kutudan, şimdiye kadar çıkanlar kâfi; “İplikler pazara çıktı” bir kere. Yumak olan bu fesat ve tezvirat iplikleri, “yumağı” saranların, boyunlarına dolanabilir ve eğer “ilahi adalet” varsa, kendi kazdıkları kuyulara düşerler!

WİKİLEAKS’den sızanlardan, ABD ile Gül arasında savaş pazarlığı yapıldığı, Gülen Cemaatinin “devasa” -evrensel gücü- ABD hükûmetiyle ilişkileri, Emniyet Teşkilatında bazı ileri gelenlerle bağlantı iddiaları, en azından düşündürücüdür.

Başlangıçta Cemaate destek veren ABD son zamanlarda “nihai amacı ne” diye endişelenmeye başlamış… Bu "devasa" gücün, adeta hudayinabit “Hazreti Meryem’in” ak pak ilkahla doğurması gibi ortaya çıkıp, gelişmesinin, şifreleri bu vesileyle, çözülebilir, Hoca efendinin kerakkesi de!

Hep merak etmişimdir: “30 el bombasından” “Ergenekon Terör örgütü” çıkaranlar, neden bu cemaati ve cemaatleri hiç araştırmak sorgulamak gereğini duymamışlardır? Yoksa “Ergenekon Efsanesi” de deşifre olur endişesiyle mi?

Herhalde, WIKILAKS “kutusunun kapağı” artık aralandı. Assange hapse sokulsa, susturulsa da içinden şimdiye kadar çıkanlar, sadece Türkiye’yi değil, dünya gündemini de değiştirecek ve her şey eskisi gibi olmayacak. Ben, bu mukadder neticeyi önlemek için, şimdi, başka hangi oyunların sahneye konulacağını, merakla bekliyorum. Kutudan çıkanların hepsi, hepimizin, “ilgi alanında” artık, Kara kutunun kapağını kapatmak, içinden çıkanları görmezlikten gelmek “üç maymunu” oynamak, artık mümkün değil!

HABERAL –TATLISES

Profesör Dr. dünya şöhreti, bilim adamı Mehmet Haberal kalp spazmı-duraklamaları, geçirdiği halde, kendisini, misli görülmemiş bir kin ve acımasızlıkla, Hastaneden, Silivri Cezaevine, oradan da, hücreye kapatanlara meydan okuyarak, cezaevi doktorunun, tavsiyesine rağmen, hastaneye yeniden gitmeyi, reddediyor, adeta, yavaş yavaş intihar ediyor. Öte tarafta, dünyaca meşhur türkücü İbrahim Tatlıses, herhalde bazı karanlık işler veya kan davası dolayısıyla, suikasta uğradı. İbrahim Tatlıses şu sırada komada. Şifa bulmasını ve o binlerce kişiyi teshir eden sesiyle, hayranlarına, yeniden kavuşmasını, içtenlikle diliyorum. Ancak, bu “kana kan” olayından, Tatlıses ve ilişkileri hususunda, çok şey ortaya çıkabilir. PKK ile ilişkilerine kadar!

Tatlıses’e suikast teşebbüsünden sonra Türkiye, dünya ayağa kalktı. Hayranları, hastaneye akın ediyorlar. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar yakından ilgilendiler, mesajlar gönderdiler. Merak ediyorum bazı karanlık işler ortaya çıkarsa ne yapacaklar? Hastaneye kadar giden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eğer doğruysa, “sakın uyandırmayın” demiş. Es mana!

Fakat asıl sorum; Tatlıses’e, bu yakın ilgiyi gösterenlere; “büyüklerimiz”, Profesör Haberal’a yapılan eza ve cefayla neden, hiç ilgilenmezler? Çünkü açıkçası, Haberal’a ilgi ve adalet oy getirmez, ama Tatlıses’le ilgilenmek seçimlerde yarar!

Haberal Hocayla Tatlıses kıyaslanamaz. Tatlıses’in, “sesi” Allah vergisi. Haberal’ın şöhreti ise, yılların birikimi-insanlara hizmeti! Sevgili Haberal, bu onurlu intihar sonucu maazallah, ölürse o zaman ne yapacaklar? Bu göre göre cinayeti nasıl mazur gösterecekler? Bilmiyorum. Sen ölme, sevgili Haberal; sen Türkiye için Tatlıses’ten daha kıymetlisin ve ülkeye, en az Tatlıses kadar, lazımsın!***

Yayın Tarihi : 19 Mart 2011 Cumartesi 01:02:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?