27
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Çomaklayanlar

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast girişimi iddiasından sonra olanları, olacakları, nefesimizi tuttuk, izliyoruz...

Sisli, karabulutlu havanın açılmasını heyecanla beklerken, Genelkurmay’dan yapılan son açıklama, havayı biraz daha kararttı!

Yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında 26 Aralık 2009 günü içeriği Devlet sırrı niteliğindeki belgeleri kapsayan bölümde başlatılan arama faaliyetinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 125’inci maddesi uyarınca ilgili Hâkim tarafından bizzat yapıldığı belirtilen açıklamada, “Tek Hâkim tarafından yapılmakta olan bu inceleme sürecinde, doğal olarak dinlenme ve idari işler için aralar verilmekte, bu nedenle inceleme süresi uzamaktadır. Tamamen yasal çerçeve kapsamında yürütülmekte olan bu incelemenin bir müddet daha devam edebileceği...”

Herhalde, Genelkurmay’ın yaptığı bu açıklamanın bir hikmeti, bir bildiği ve satırları, kelimeleri arasında bazı imalar, anlamlar vardır diye düşünüyorum! Ama gene de incelemeler ne kadar yasal olursa olsun “bir müddet daha” devam etmesinin zihinleri karıştırmasından, havayı büsbütün karartmasından endişe ediyorum.

En azından şu çelişki açıklığa kavuşturulmalı; Genelkurmay Başkanı ilk açıklamasında iki subayın Genelkurmay’dan birilerine belge, bilgi sızdıran kişiyi resmen, görevli olarak izlediklerini bildirmişti, sonra, aralarında bu iki subayın da bulunduğu 8 askeri personelin de tutuklandığını, gene Genelkurmay açıkladı! Bu “bir müddette” yapılan, yapılacak çeşitli beyanlar ve yorumlar da, katmerleşerek devam edince durum daha da ağırlaşacak... Temennim, “bir müddetin” mümkün olduğu kadar az sürmesi... Tesellim, “sabrın sonu selamet” temennim de, “geç olsun da tam olsun” !

GENE DE

Fakat doğrusu, yasal da olsa, T.C. Genelkurmay Başkanlığının en mahrem bölgelerinde, yargıç tarafından da olsa, böyle arama inceleme yapılması, ilerisi için tehlikeli bir emsal teşkil edecek!

DP Genel Başkanı, hukukçu Hüsamettin Cindoruk, bu duruma “kargaşa” diyor.
“Devlet kurumları birbirleriyle yazışarak bilgi toplar. Eğer cumhuriyet başsavcısının bir bilgi isteği varsa, bunu Genelkurmay’a bildirir. Gidip karargâh basmaz. Bu bir güvensizlik işaretidir. Görülüyor ki, devletin iki önemli kurumu birbirine güvenmiyor, birbirini arıyor. Bu güvensizlik sadece bu konuda değil. Erzincan’da, Erzurum’da Milli Emniyet’in bürosu basılıyor. Milli Emniyet aranıyor. Kim arıyor? Sivil yargı arıyor. Sivil yargı, Milli Emniyet’e güvenmiyor. Devlet birimleri arasında böyle bir güvensizlik ortaya çıktıysa, ben de diyorum ki, devletin çivisi çıkmıştır.”

Sadece “çivisi” mi? Ortalık, Ruhat Mengi’nin yazdığı gibi, “çıfıt çarşısına” döndü. “Ergenekon’la” başlayan “süreç” kocaman, yamalı bir çingene bohçası!

Bazıları bu duruma “Hukuk devleti olmak mücadelesinde zafer” diye sevinç naraları atıyorlar... Ben bu durumu “Türk Ordusuna top yekûn saldırı” olarak niteliyor ve açık söylemeliyim, karalar bağlıyorum!

ÇOMAK

Oyunun baş aktörü, Bülent Arınç; “Arı kovanına çomak soktuk” buyurmuşlar...
Kendileri “çelik-çomak” oynamıyorlar!
Ortalığı çomaklayanlar çok!

Ama gene de “Ya sabur!” Fakat bu esnada “bir müddet dahada”, kaybedilen değerleri kim, yeniden yerine oturtacak, kötü “emsaller” nasıl silinecek?

2009 kötü bir yıldı. Yeni yıla da, endişelerle korkularla, giriyoruz...
“Umut Mehmed’in ekmeği”...***

Yayın Tarihi : 30 Aralık 2009 Çarşamba 14:10:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
FARKINDA MISINIZ ? IP: 88.252.165.xxx Tarih : 30.12.2009 21:18:34

BİR KÂBUS OLARAK YAŞADIĞIMIZ BUGÜNLERDE ANADOLUMUZ, 600 YILDIR SÜREGELEN BÜYÜK TÜRK DEVLETİNİN DAĞILDIĞININ; ANADOLU'DAKİ İSLÂMİ BİRLİĞİN VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN SONUNA GELDİĞİNİN -BATI EMPERYALİSTLERİNCE- İLÂNI OLAN 10 AĞUSTOS 1920 SEVRES ANTLAŞMASI İLE, 1919-1925 YILLARI ARASI İNGİLİZLERİN KONTROLÜ ALTINDA GERÇEKLEŞEN KÜRT-İSLÂM AYAKLANMALARI DÖNEMLERİNDEN ÇOK DAHA BÜYÜK BİR ATEŞ İÇİNDEDİR.  Büyükbaşımızın, gelişen olayların vehametinden duyduğu endişesini bugün dile getirişini -bir nebze- umut ışığı olarak görüyorum (bu da keşke, teselliden öte olmasa !.)


Kuddusi Kurt IP: 88.226.248.xxx Tarih : 30.12.2009 21:58:30

Ne kadar milli değerlerimiz varsa 24 ocak 1980'den bu yana, ya milli olmaktan çıkarıldı, yada gayrımilli durumuna düşürüldü. En son yalnızca milli ordumuz kalmıştı, onuda elbirliği içinde ipliğini pazara çıkardık pazarlıyoruz. Kendine sahip çıkmayan bir orduya, vatandaş nasıl sahip çıksınki.? Allah hakkımızda hayırlısını versin, Tanrı Türkü korusun.


Anlayamayana, Mamut ne eylesin ?!.. IP: 88.252.165.xxx Tarih : 30.12.2009 23:57:19

31 Mart olaylarında da Türk Ordusu vardı; Çanakale Savaşlarında da Türk Ordusu vardı; Kurtuluş Savaşında da Türk Ordusu vardı; ve de bu günde de Türk Ordusu vardır !., ATATÜRKÇÜ TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN  DEVAMI UĞURUNA DA VAR OLACAKTIR. 2010 yılları sonrası da, zafer Türk Milliyetçilerinin olacaktır !.