A.Ö. - A.S. - GENE A.Ö. MÜ? Bu “Da Vinci şifresi” değil; Türkiye’nin şifresi: A.Ö (Atatürk’ten önce)- A.S. (Atatürk’ten Sonra) - Gene A.Ö.!
Dünya tarihinin “Milat’tan Önce” – “Milat'tan Sonra” dönemleri var. Bu devirler “Hazreti İsa’nın “doğumundan önce” ve “doğumundan sonra” diye ayrılır…
Tarihimizde, Selçuklulardan sonra, Osmanlı döneminde, devirler ; “Kuruluş dönemi” –“Yükseliş Dönemi”, “Duraklama Dönemi” ve nihayet ,“İnkıraz-Çöküş” Dönemi”…
Bu “çöküşün” enkazı üzerine “Modern Türkiye Cumhuriyeti” kuruldu… A.Ö.; Atatürk ve Cumhuriyetinden öncesi, Osmanlı ve daha eskiler! TC ise, A.S. Yani Atatürk’le başlayan, “Yeniden Doğuş” dönemi!.. Kısacası; Türkler için, Türkiye için, “milat”, Mustafa Kemal Atatürk!
ATATÜRK ve SONRASI
Osmanlı İmparatorluğunda, “Fetret devri” –(Saltanatlar arasındaki zaman) -“Lâle devri” gibi, geçici dönemler vardı!
Atatürk “Miladından” sonraki yıllarda, darbeler, krizler, yaşandı, ama bu devirlerde – yorumlar değişik olsa bile, krizler esnasında mücadelelerde “alan”ı –“ ortak payda, gene “Atatürk” ve temel ilkeleri idi! Ancak şimdi, sanki yeni bir “fetret” -alaca karanlık- dönemi yaşamaktayız; bundan sonra, A.Ö., Atatürk Öncesi “Karanlık çağ” başlayacak gibi! Cumhuriyetin bu 85.yıldönümünde bunu ciddi olarak düşünmek durumunda, zorundayız!
Kısacası; “Atatürk Sonrası” (A.S) 2.Cumhuriyet mi, “Ilımlı İslam Cumhuriyeti” mi olacak. Yoksa Türkiye Cumhuriyeti, tamamıyla, ortadan mı kaybolacak? Atatürk sonrası, 1.Cumhuriyet dönemi, tarihteki eski uygarlıklar gibi, kitaplarda, etnografya müzelerinde, ANITKABIR müzesinde, mi kalacak? Bunu düşünmek bile dehşet verici!
“Hiç olur mu?” demeyin; şu son bir kaç senede, “ne olamazlar” oldu ve oluyor!.. Mesela, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olacağı, kimin aklına gelirdi?
Ama Mustafa Kemal ne kadar ileri görüşlüymüş ki, bütün bunları, bu tehlikeleri, 1927’de, Cumhuriyetin ilanından dört yıl sonra görmüş, yazmış ve Cumhuriyetini Türk Gençliğine emanet etmiş! Bugün de tehlike, tam onun tarif ettiği gibi:
“Ülkeyi bu Cumhuriyetten mahrum etmek isteyen, iç ve dış, düşmanlar var. Ve dış düşmanlar, çok güçlü! Ülkenin bütün kalelerini, (kurumlarını ) cebren ve hileyle düşürmek üzereler”. Daha vahimi, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içindeler… Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, yabancıların siyasi emelleriyle tevhit ediyorlar… Millet, fukaralık ve zaruret içinde, sadakaya muhtaçtır!”
İşte Mustafa Kemal, “o ahval ve şeraite” rağmen, Türk Gençliğine inanmış ve Cumhuriyetini onlara emanet etmişti!
Bizim kuşaklar, Cumhuriyetin “altın yıllarında” bunları okur ve ant içerken, bu şartların asla gerçekleşemeyeceğine, Cumhuriyeti savunma gücünün de, “damarlarımızdaki asil Türk Kanında” mevcut olduğuna, yürekten inanırdık!
Ya şimdi? Sözde liberal aydınlar gençlerin kafalarını karıştırıyor, bazı profesörler de onların beyinlerini, sağdan, soldan “yıkıyorlar”. Ve hatta o “asil kana”, ”zehirli Türk kanı” diyenleri, nerdeyse, ilah yaptılar! Bu adamlar, bütün kutsal bildiğimiz değerleri yıkıyorlar! Karamsarlığımın kusuruna bakmayın; bu gençlik, artık Mustafa Kemal’in güvendiği, o “Türk Gençliği” mi? Şimdilik, büyük çoğunluğuyla, öyle… Onlar, bu kafa kargaşası içinde, Atatürk’ü kitaplarda arıyorlar!
Türkiye Cumhuriyeti bu, 85. Yıldönümünde “bıçak sırtında”; Atatürk’ün Cumhuriyetin 10. Yıldönümünde, umduğu gibi “Sonsuzluğa akıp giden her on yılda, bu büyük ulus bayramını daha büyük onurla, mutluluklarla, huzur ve refah içinde”, kutlayacak mıyız? Yoksa ülkemiz, A.Ö. (Atatürk Öncesi”) “Karanlık çağlara mı” dönecek?
Ve Atatürk, gene Cumhuriyetin 10. Yıldönümünde “Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bundaki başarıyı, Türk Ulusunun ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak azimle yürümesine borçluyuz… Fakat yaptıklarımızı hiçbir zaman yeterli görmeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak azmindeyiz. . Yurdumuzu dünyanın en mamur, uygar ülkeleri düzeyine çıkaracağız.” Demişti! Fakat bunları “AB sürecinde ve yabancıların plan ve projelerine göre yapmayı” asla düşünmemiş, reddetmişti!
“NE MTLU TÜRKÜM DİYENE”
Atatürk bu nutkunda, özenle, “Ne mutlu Türküm diyene” sözleriyle noktalamış, bölücülüğe karşı, Türkiye'nin, Türk milletinin, “bölünmez birliğinin” simgesini koymuştu! Şimdi bu “tılsıma” ne oldu? İşte asıl mesele budur!
Ben, gene de, Türk Gençliğine ve “düşürülmesine” çalışılan “kalelere”, “Türk Ordusu Kalesine”, güveniyorum. -Cumhuriyetin 85.yaşında- kendi 84 yaşımda, gözümün “arkada” kalmayacağına, güvenmek istiyorum! ***
şükürler olsunki atatük var şükürler olsunki cumhurriyet var şükürler olsunki laik sosyal devlet var ve şükürler olsuki demokrasi var...yoksa bu örümcek kafalılardan biz çok çekerdik.....
Türk Gençliğinin Cumhuriyet Bayramı'nı kutlar,onlardan önceki biz nesiller olarak onlarla birlikte ilelebet Cumhuriyet yönetimi altında yaşayacağımız inancımı dile getiririm. "Ey Türk Gençliği !" olarak başlayan "Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi"ni bir Türk olarak aşağıdaki şekilde -yorumsal- açıklarken, Türk gençleri buna katkılarda bulunacaktır.. İSTİKBÂLDE DAHİ, SENİ BU HAZİNENDEN MAHRUM ETMEK İSTEYECEK DAHİLÎ (iktidar partisi kastedilir), VE HARİCÎ (AB ve ABD kastedilir) BEDBAHLARIN OLACAKTIR. BİRGÜN İSTİKLÂL VE CUMHURİYETİNİ MÜDAFAA MECBURİYETİNE DÜŞERSEN (bugünkü durum kastedilir) VAZİFEYE ATILMAK İÇİN, İÇİNDE BULUNACAĞIN VAZİYETİN İMKÂN VE ŞERÂİTİNİ DÜŞÜNMEYECEKSİN (seni engellemeye çalışmak isteyen şer odakları kastedilir) İSTİKLÂL VE CUMHURİYETİNİ KASTEDECEK DÜŞMANLAR (akp ve pkk kastedilir) BÜTÜN DÜNYADA EMSALİ GÖRÜLMEMİŞ BİR GALİBİYETİN MÜMESSİLİ OLABİLİRLER. CEBREN VE HİLE İLE ACİZ VATANIN, BÜTÜN KALELERİ ZAPTEDİLMİŞ OLABİLİR (akp'nin "demokrasi adı altında" halkı din sömürüsüyle kandırması kastedilir ve bütün kurumları ele geçirmesi amacı ortaya konur), BÜTÜN ORDULARI DAĞITILMIŞ VE MEMLEKETİN HER KÖŞESİ BİLFİİL İŞGAL EDİLMİŞ OLABİLİR (bugün iktidarın ABD ve AB'ye yalakalığıyla orduyu yıpratma çabası ve Güneydoğu'daki masum halkımızı - kendi oy çıkarları ve de vatanı bölme bahasına" kandırması kastedilir) HATTÂ BU İKTİDAR SAHİPLERİ ŞAHSÎ MENFAATLERİNİ, MÜSTEVLİLERİN SİYASÎ EMELLERİYLE TEVHİT EDEBİLİRLER. (Bunun yorumu çok açıktır)
çok güzel işime yaradı kim yaptıysa ellerine sağlık