26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Derin Devlet-Derin Anlam

Sanki zaten karmaşık-karma karışık- plan ülkeyi karıştıracak yeni bir olay zuhur etti… Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast teşebbüsü iddiası… Genelkurmayın, iki görevli subayın Arınç’ın evi civarında bulunmalarının sebebi hakkındaki açıklaması, işkillileri tatmin etmedi. Altında “derin devleti”, derin anlamları arıyorlar. Bence olay açık: Derin Devlet, daha doğrusu ima ettikleri Genelkurmay neden Erinç’i öldürtmeye teşebbüs etsin? Ve tecrübeli subaylar, böyle bir teşebbüsü “krokileri” yutmaya kalkışsınlar? Asıl soru, tehlike, bu olayda da anlaşıldı ki askerle, polis (daha doğrusu “bir kısım polis”) arasındaki çatışma. AKP milletvekili Fevzi İşbaşaran’ın iddiası doğru: “birileri “ kasten TSK ile AKP İktidarın arasını, olduğundan fazla açmaya çalışıyorlar.

KÖSTEBEKLER

Somut, vahim bir gerçek var; “birileri” (onlar kim olduklarını bilirler) her kuruma olduğu gibi, ‘köstebek’, hatta köstebekler sızdırmışlar ve son zamanlarda, güya Genelkurmayda Komutanların, sözde darbe hazırlıkları planlarını ve belgeleri, o “malûm birilerinin”, “malûm” organlarına sızdırıyorlar. Genelkurmay başkanı Orgeneral İlker Başbuğ kaç defa söyledi: bu köstebek, köstebekler aranıyor ve bulununca kamuoyuna açıklanacak… Çukur ambar’daki, “derin” operasyonun da maksadı bu kişi veya kişilerin, o mahallede mukim hangi AKP'li Bakana veya görevliye ulaştığını tespit etmek!

O “birileri”, irticaca - kendilerine karşı planlar yapılmasından müştekimler ve şimdi Arınç’a suikast iddialarıyla defanslarını alıyorlar… Amerika’da Kızılderililerin bir deyimi vardır: “Beyaz adam çatal dille konuşuyor” diye… Benzetmek gibi olmasın ama Sayın Arınç hep böyle imalı-çift anlamlı konuşur. Bu iddiaları da, ne reddediyor ne de kabul ediyor, hatta Genelkurmay’ın açıklamasına “zırva” diye tevil ediyor…

Arınç – hudutsuz siyasi emelleri yolunda –her vesileyle, kendisinden söz ettirmek ister! Bu olay da bulunmaz, müsait-bir fırsat!

EVHAM

Tabii, bir de “evham” var: “Evham”, çok tehlikeli bir sendromdur; özellikle bir iktidarda ve başlarında, “evham”, her şeyden herkesten şüphe etmek başlamışsa, bu devlet idaresinde, sağlıklı bir durum değildir.

Ben, TC tarihinin hiçbir döneminde, hatta 27 Mayıs öncesindeki karışık durumda dahi, Cumhurbaşkanların, Başbakanların böyle evhamlara kapıldıklarını ve böyle “korumalar ordusu” tarafından korunduklarını hatırlamıyorum… Bu kadar “popüler” bir hükümet ve başları neden korkarlar! Ama doğrusu, tedbirleri de çok görmüyorum… Maazallah, İtalya’da, Berlusconi’nin dişlerini, burnunu kıran gibi bir meczup çıkarsa, bunun da faturasını “derin devlete” çıkarırlar! … Aman; “büyüklerimizi” gözümüz gibi koruyalım, fakat korurken de, kurumlara çirkef atmasınlar!

VURUN ORDUYA

Bu olay bu iddialar malum Ordu düşmanlarına fırsat verdi. Bir süre “çiğneyecekler”. Birisine göre Genelkurmayın açıklaması “mızrak çuvala sığmıyormuş"!Ve sonunda Başbuğ bitirilecekmiş!

Mahutlardan, Ali Bayramoğlu der ki; “ Bu olayların diğer bazı gelişmeler gibi, 'derin' bir anlamı var: Kaos politikası'nın hedefi şudur: Siyasi iktidarın örselenmesi, seçimleri kaybetmesi, olmadı, Türkiye’nin bir koalisyona götürülmesi… Sıkışan asker, sıkışan Ergenekoncular, sıkışan merkez medya için bu durum ortak bir hedef gibi görünüyor.

Fakat bu adamın, DTP’nin kapatılmasından sonraki olaylar hakkındaki değerlendirmesi daha anlamlı; Baydemir denilen adamın, Hükümete karşı, şimdiye kadar hiçbir siyasetçinin, bu kadar terbiyesizce konuşmasını kınamıyor, hatta zımnen tasvip ediyor: Diyarbakır’da KCK’ ya yönelik operasyon ona göre “sivil siyasetçileri de tasfiyeyi hedefleyen, açılım sözünün bile manasına aykırı bir operasyon ve hükümetin, muhatapsız (APO ve PKK diye okuyun) politikası, asayiş ekseninde seyrederse, sonunda kendisini yaralayacak! Bu Kürtleri savaşa davet etmekle ve sert politikalarını meşrulaştırmakla eş anlamlı bir durumdur…”

Bayramoğlu, Baydemir’in küfürlerini teğet geçiyor, ama şu tehditlerini onaylıyor: “Şeyh Sait ve Seyit Rıza ihanete uğradı. Ama ondan sonrakiler ihanete uğramadı, uğramayacaktır.' Hükümete “akıllarınızı başlarınıza toplayın çağrısında bulunuyorum. Ya gereğini yapın, ya da bu halk size geri adım attırmayı bilir.” Yani, PKK’lı Kaplanın “İç tehdidi” gibi “İç Savaş”! Bayramoğlu’na göre, bu da haklı! …Bu adam kimden yana? Yazısının sonuna “sıkıntı var” demiş… Evet, Türkiye’deki büyük sıkıntılardan biri “Bayramoğlu ve şerikleri!***
 

Yayın Tarihi : 26 Aralık 2009 Cumartesi 10:59:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?