28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Dink'e Dank Etti mi ?

Ülkemizdeki “Düşünce ve ifade özgürlüğünün” ölçüsü Hrant Dink! 

Ermenice, AGOS gazetesi yöneticisi ve yazarı. Hrant Dink, “Ermeni Kimliği “ başlıklı yazısında, “Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin, Ermenistan ile a kuracağı asil damarında mevcuttur” diye, yazmıştı. Şişli 2.Asliye Ceza Mahkemesi , “Bilirkişinin” bu sözlerini, Türklüğü “tahkir ve tezyif “olmadığı yolundaki görüşüne rağmen, Dink’i 6 ay hapis Cevazına çarptırmıştı… Şimdi, Yargıtay Ceza Kurulu, bu cezayı tasdik etti. Dink altı ay yatacak! 

“Yatacak mı?”. Zira şimdi, Dink’i kurtarmak için iç ve dış boyutlu bır Dreyfüs davası sürdürülüyor. Yargıtay’ın, bu kararıyla, yeni TCK’nin “Türklüğü aşağılamakla” ilgili 301. Maddesi hususundaki görüşünü belirtmesi, maddeden rahatsız olan aydın” ve yazarları zıvanadan çıkardı. AB Komiseri Kretschmer ve AB’nin “Genişlemeden Sorumlu” üyesi Ollıe Rehn , “ 301. madde muhakkak” kaldırılmalı “buyurmuşlar! . 

RADIKAL yazarı İsmet Berkan, Başbakanın bu konudaki vaadini hatırlatıyor, Adalet Bakanını göreve çağırıyor: “sözünüzü tutun bu maddeyi değiştirin” diyor! AB istedi diye yaparlar da! 

TEVİL GÖTÜRMEZ 

İhanet de, zırva gibi, tevil götürmez; Hrant Dink ‘in, diğer yazıları ve duruşları, kafasının nasıl ve nerede olduğunu, Türklüğe, içinden, nasıl baktığını gösterir! Hatırlatayım; geçenlerde, Antalya’da bır toplantıda, açıkça, “İstiklal Marşının ‘kahraman ırkıma bir gül’ bölümünde susuyorum!” demişti. … Kendi deyimiyle “Türkiye mahkemelerinde hukuku –adaleti bulamamış! AIHM’e gidecekmiş!” …Dibine kadar yolu var! 

Berkan : 'Dava bir de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitsin, bakalım onlar nasıl değerlendirecek?' diyor… Nasıl değerlendireceği, şimdiden, belli; her halde, Türk yargısının bu kararını bozacaktır! ! Bu da, bu Mahkemeyi, Türk yargısının ve adaletin üzerine koymakla Kapitülasyonlara nasıl döndüğümüzün resmidir! Türklüğün onuru konusunda da, ölçü Dink ve son merci de AIHM! 

Bizim Liboşlar, bunu canı gönülden kabul ederler, zira Türklüğün aşağılanması onları ırgalamaz- onlara göre, ” “Türklüğü aşağılamak da ne demekmiş, nasıl olurmuş?” _Avrupalılar gelince, onların da anlayışlarına gire analarına sövülse aldırmazlar… … 

Evet, sözde aydınlar, ifade özgürlüğü adına Türklüğe aşağılamak serbest olsun isterler! ,Kendi milletlerine ve ordularına sövülmesine ve bunun yabancılar tarafından da yapılmasına imkân verilmesine, acaba neden bu kadar içtenlikle taraftardırlar? Liboşluktan da öte bir ruhi sapıklık olsa gerek! 

Onlara sorarım; kendi “analarına, avratlarına” sövülse, bunu da “düşünce ve ifade özürlüğü” adına hoş görecekler mi? Bizim “aydınları” bilmem ama bizler Türklüğe, Ordumuza, tarihimize, hakaret edilmesini, analarımıza hakaretle aynı bilir ve gereken tepkiyi de gereken şekilde gösteririz. Onurlu ve zorunlu olan da budur! 

HAYRET BİR ŞEY 

TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, Moskova’da, Lenin'in mezarında “Onu ölü görmek ne güzel” gafı hoş görülecek gibi değil. Ama bu gaf, bazı köşelerde ve çevrelerde, adata, “mumyanın” kahraman olarak diriltilmesine. Sovyet Komünist rejiminin savunulmasına, dönüştürüldü. Nerdeyse, Lenin Kurtuluş Savaşın öncüsü ve büyük Türk dostu yapıldı. Her ölüyü muhakkak, hayırla yâd etmek de gerekmez, ama Rusya’da mezarında ve ona hala saygı duyanlar önünde, hakaret etmek de yakışık almaz… Ancak, lütfen biraz ölçü! Gerçek şu ki, Soket Komünizmi, Lenin ve Stalin’le birlikte, mumyalandı ve “ Lenin'in in mezarına” gömüldü! , Lenin’i, adeta kahraman yapanların başında Ahmet Hakan geliyor- Arınç’ın bu sözlerinin," O’ndan uzak durmasının 6 sebebinden biri olduğunu” yazıyor. Lenin, Rus milletinin mücadelesine önderlik yapmış”- ve sıkı durun- : bizim Kurtuluş mücadelemize örnek oluşturmuş” Arınç’ı Lenin'e saygısızlıkla suçlarken, Mustafa Kemal ve arkadaşlarına onların” milli “mücadelesine, saygısızlık yaptığının farkında mı Ahmet Hakan? Ve Arınç’ın. , hiç gideceği yokken, Moskova’da Nazım Hikmet’in mezarında, şaire mersiye okunası, Hakan indindeki notunu yükseltecek mi? __.
Ahmet Hakan bana “sevimli faşist" diye takılmıştı. Bu sözlerini, o zaman, kendisini sevdiğim için, espri diye hoş görmüştüm , . Sırası gelmişken cevap vereyim: Ben faşist filan dağlım, Atatürk milliyetçisiyim- Eğer, Mustafa Kemal “faşist” idiyse, ben de “faşistim” …Ama benim tanıdığım eski Ahmet Hakan zamana ve zemine uyanmak için, giyimini saç tarayışını vb değiştirmiş, haydi “ “sevimli” diyeyim, “liboş” oluvermiş! . 

GERÇEK FIKRA

Birkaç yıl ünce, yakın tanığı olduğum, fıkra gibi bır olay var. Bir taksi şoförü, Avrupalı müşterisi ıle tartışmaya girmiş… Şoför, adamın anasını anarak sinkaflı küfür savurmuş… Avrupalı, kendisi, gülerek anlatmıştı: “ Anam Londra’da, ama burada olsaydı pek de memnun kalırdı!” Anlayışlar, değerler farklı!
Yayın Tarihi : 15 Temmuz 2006 Cumartesi 10:27:44
Güncelleme :14 Temmuz 2006 Cuma 18:32:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?