13
Haziran
2025
Cuma
ANASAYFA

Dut Yemiş Bülbüller

Tokat’ta 7 erimizin alçakça pusuya düşürülmesi üzerine, hükümetin en yüksek katından Başbakana, Bakanlara ve Başbakan yardımcılarına kadar ve tabii mâlum medyadan “provokasyondur” yorumları geldi. Dillerinin altında -bazı yalakaların dilleri üstünde- bu “provokasyonu” derin devletin, Ergenekon’un ve TSK’nın yaptığı ima ve iddia edildi!

Ama gerçekler inatçıdır. PKK, bu melun cinayeti bir hayalet timin, kendi inisiyatifiyle yaptığını açıkladı... Özrün üslubu, cinayetinden de büyük. Ama “kendi inisiyatifinden” murat, PKK’nın tümümü soyutlamak! Göreceksiniz, yandaşlar cinayeti mazur göstermek için bundan yararlanacaklardır!

Güya “mert” eşkıyalar, şecaat arz ederken, alçaklıklarını itiraf ettiler. Biz, katillerin kim olduklarını -PKK olduğunu- biliyorduk ve yazmıştık... Fakat Başbakan Yardımcısı ve Başbakanın yokluğunda, Erdoğan’ı temsil eden Bülent Arınç, arkasından Cumhurbaşkanı Gül ve tabii koro halinde tüm iktidar ve cemaat medyası bunun “karanlık bir eylem, açılımı önlemek için kışkırtma” olduğunu ve “ne zaman bir adım atılsa bu tür bir kışkırtma çıkıyor” diyerek, hemen ifade ettiler! Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik daha önce Bingöl’de 33 erimizin şehit edilmesinin TSK’nın provokosyonu olduğunu, açıkça söylemişti... Bu son katliam için de, iddiasını tekrarladı. Ne var ki Başbakan Erdoğan, en yakın yardımcısının, sözcüsünün bu iddialarını yalanlamadı ve böylelikle, aynı kanaatta olduğunu gösterdi! Erdoğan son olaydan sonra da, Atlantik ötesinden seslendi; “Bu hain pusunun yeri ve zamanlaması milletimizin nasıl bir tertip ve provokasyonla karşı karşıya olduğunu gösteriyor... Bedelini, kim olursa olsun, ödetiriz.”

Bakalım nasıl ve ne zaman ödetecek? Acaba Cumhurbaşkanı Gül, “ağzından çıkanları” şimdi, kulaklarıyla duyuyor mu?

MEDYA

Tabii malûm gazeteler, başta TARAF ve malum yazarlar, başta Ahmet Altan, aynı iddiaları yaptılar... Bakalım tükürdüklerini yalayacaklar mı?

Ne gezer; baktım, hepsi susuyorlar; bu itiraf, orduya karşı haberleri manşet yapan bu gazetelerde arka sayfalarda! Yazarlar da tevil etmek için bin dereden su getiriyorlar. Gene de suçlu “Kürtleri ezen, ülkeyi bu hale getiren devlet ve PKK ile canla başla mücadele eden Türk ordusu!” Bekleyin. Son provokosyonda Ordunun tahriki diyeceklerdir! Ali Bayramoğlu “açıklamayı iyi okuyun” derken, bu alçakların gerekçelerine, adeta hak veriyor. Bu adamlara laf yetiştirmek mümkün değil, onların doluştuğu çukurun başından “alçaklar” diye haykırmaktan başka yol yok… O zaman hepsi dışarıya fırlarlar; o kadar da çoklar ki?

TİMSAH GÖZYAŞLARI

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk de önce, “provokasyon” demiş, eş “Aynası”, “Ergenekon”u, işaret etmişti. PKK itirafından sonra, hepsi “yaşama hakkını ihlal” diye, timsah gözyaşları döküyorlar ve şehitlere, yalancıktan ağıtlar okuyorlar! Sözde “Türk” Ahmet, bakın ne diyor gene: “Hangi örgüt üstlenmiş olursa olsun, tavrımız değişmez.” Yani dağlarda, kent sokaklarında cinayetlere, eylemlere devam!

PKK veya “hayalet timlerinin” bu katliamdan ve sonra da itiraflarından maksatları ne? Tabanlarına cesaret vermek mi. Bence asıl maksatları, Ahmet’inki ile çakışıyor; “kargaşa” büsbütün artsın... Bundan sonra, Türklerin ayranı büsbütün kabarır ve bunun üzerine BM-NATO-AB gelsin, olay uluslararası boyuta gelince de plebisitle “Büyük Kürdistan”. Liderleri Apo İmralı’ya tıkılmadan önce bunları açıkça söylemiş ve Kadir imzasıyla yazmıştı da.

Bu gidişatın sorumluluğunu kim üstlenecek? Zanlılar baştan aşağıya besbelli!
Merak ediyorum şimdi Başbakan, Amerika-Meksika dönüşünde bu konuda ne diyecek, değerlendirme hatasını kabul edecek mi? Tabii alelusul şehitlere rahmet okuyacak, “failler” bulunacak diyecek ve sonra açılıma devam!

Eğer Başbakan feraseti ve basireti ile “faillerin” kim olduğunu hâlâ anlamamışsa ve onları muhatap alarak, “açılıma” devam edecekse, basiretine, vizyonuna şapka çıkarmak lazım! Eğer, Türkiye’de, devlet gibi “devlet” kalmışsa ve Türk milletinde de “izan” kalmışsa, ortada bir enkaz vardır.Başka demokratik bir ülkede olsa, bu enkazı da, kaldırırlardı! …

AKP İktidara, sanal demokrasi tramvayı ile tırmandı. Maazallah bir iç kargaşa felaket olur… Bunu önlemenin tek yolu, AKP’nin iktidardan, “ gerçek” demokrasiyle indirilmesi ve iktidara, bu gibi bunalımlarda oldugu gibi vatansever bır cephenin getirilmesidir!

NOT: Erdoğan’ın Amerika dönüşündeki sözlerinden, durumu hiç anlamadığı veya anlamak istemediği anlaşılıyor!***

Yayın Tarihi : 12 Aralık 2009 Cumartesi 10:54:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
oviraptor IP: 78.175.25.xxx Tarih : 12.12.2009 13:04:19

olay hükümet için vahim bir olay hükümet pkk terörü ve terörüstleri affetmek için suçsuz göstermek için elinden geleni yaparken hatta bir söylentiye göre açılım dolayısı ile halkından büyük destek kaybeden erdoğanın güven tazelemek ve açılıma destek alması için amerika başkanı obama  ile görüştüğü ve bu görüşme ile yurt içine verilecek mesajda amerika bizi bu konuda destekliyor terörü bitireceğiz mesajını beraber  vereceklerken gerçekleşen hadise  savaşa değil günlük işlerine yapan askerlerin tarifi tam bir terör saldırısı olan bir saldırır ile hemde güneydoğu dışında öldürülmesi birde bunu maharetmiş gibi telsizlerle anons etmesi erdoğanı şoka sokmuştur olmalı zaten kapatılma kararında daha fazla oyalanılmaması bunun göstergesi değil mi benim anladığım dtp kırmız kartı yedi oyundan atıldı


AHMET ALTAN HAKKINDA: IP: 88.252.171.xxx Tarih : 13.12.2009 16:48:01

1920 Lİ YILLARDA, BU VATANI PARÇALAMAK AMACINI GÜDEN GAZETECİ ALİ KEMAL VAR İDİ..; 1970 Lİ YILLARDA, SİNSİ DAVALARINI DEVAM ETTİRMEK İÇİN GAZETECİ ÇETİN ALTAN, KOMÜNİSTLERE SIĞINARAK  BU DÖNEMİN ATATÜRKÇÜ TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİ İSTİSMAR ETTİ..; BUGÜN İSE -ÇETİN ALTAN'IN  OĞLU- GAZETECİ AHMET ALTAN, MEVCUT İKTİDARIN ŞEMSİYESİNE SIĞNARAK, BU VATANI PARÇALAMAK İÇİN -NAFİLE- AMACINI SÜRDÜRMEYE ÇABALIYOR. BU GİBİ YAZARLARIN AKIBETİNİN ALİ KEMALLER GİBİ OLACAĞINDAN HİÇBİR ŞÜPHEM YOKTUR !.