16
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Elveda Sezer!

ELVEDA SEZER!

Abdullah Gül 11. Cumhurbaşkanı seçilince, Ahmet Necdet Sezer in görevi sona erdi. K: Abdullah Gül, “Demokrasinin ‘dişli tramvayı’ ile devletin zirvesine - Çankaya'ya - çıktı. Sezer bugüne kadar – 7 yıl - cesaret ve dirayetle muhafaza ve müdafaa ettiği Atatürk kalesinden, “demokrasi gereği” ayrıldı.

Yalakalar “Sezerden kurtulmamıza dört gün. Kaldı “vb, diye gün saydılar ve Muratlarına erdiler… Şimdi Atatürk’ün “kalesi” , aktörlerin “Atatürkçülük rolü” yapacakları bir ”sahne”
Eğer, son yedi yılda orada Sezer olmasaydı; neler olacağını, bundan sonra da neler olabileceğini seyredeceğiz. Sezer’in kıymetini millet şimdiye kadar, anlamadıysa, Gül döneminde anlayacaktır!

SEZERİ SEVMEYENLER

Ne güz, el bir sözümüz var : “Meyve veren ağacı taşlarlar” . Benden de bir tane: “bazılarının eleştirileri aslında iltifattır” VE “Hasmın sitemini görmemek, hasma sitemdir” diyeceğim ama hasımlar, e haksız- Haksızdan da öte insafsız! Ancak, Ahmet Necdet Sezer bu kadar iyi bir Cumhurbaşkanı ve “adam gibi bir adam” olmasaydı, şimdi bu kadar hınçlı olmazlardı: Hınçları. Sezer’in yedi yıl boyunca emellerine engel olmasından!

Sezer’in aleyhinde söylenenleri zamana ve zemine göre, cemaat, kanal, köşe ve kılık-kıyafet, saç tarzını değiştiren Ahmet Hakan yazmış ve Hakkı Devrim “dibek dövenin hınk deyicisi” gibi nakletmiş.

Nedir Hakanın sıkıntısı? ; “Ahmet Necdet Sezer “ Görevini fazla ciddiye alan, çatık kaşlı devlet adamıymış… Kendi gibi duyan, düşünen ve yaşayanların cumhurbaşkanı olmayı yeterli bulmuş. Orhan Pamuk'a ilgisiz kalmış… Türbanlılara ödün vermemiş, PKK dışındaki Kürtlere soğuk davranmış… İkinci Cumhuriyetçilerden hiç hoşlanmamış”…
Hakan ve Devrim yalnız değiller; ne kadar kuyruk acısı – kafa acısı - olan varsa Sezer’i arkasından vuracaklar. Ancak, Hakan’ın ve diğerlerin bütün eleştirdikleri – Sezer’in başarıları ve meziyetleri, Sezer’in onlara cevap vermeye, tenezzül bile etmeyeceği malûm ama Sezer’i savunmak ta bizin boynumuzu borcu!

Sezer nasıl bir “adam gibi adam “olduğunu son hareketiyle kanıtladı. I Binlerce dolar kıymetinde ve zatına verilmiş hediyeleri, tabloları, yasal bır mecburiyet olmadığı halde bağışladı!


ÖZDİLDEN OLAYIN ÖZÜ.

Yılmaz Özdil, kıvrak kalemiyle Sezer'i, benim yapacağımdan çok daha iyi "özetlemiş".

“Bakıyorum gazetelere... 94 parça gümüş, 22 vazo, 9 takı, 27 hatıra para, 4 tabanca, 83 parça değerli süs eşyası, 55 tablo, 86 porselen, 7 madalyon, 4 saat... İnsanın içi gidiyor! Al, götür di mi. Bırakmış, gidiyor… Üstelik liste eksik- Kendisine tahsis edilen "kafana göre harca" denilen ödeneği de harcamadı.

Hediyeleri bıraktığı gibi.46 trilyon liracık! Ye, yemedi... Gez, gezmedi…O zaman bırak biz yiyelim...Ona da izin vermedi.."Yetim hakkıdır" dedi, görevi boyunca tasarruf ettiği 46 trilyonu, Maliye'ye iade etti..Kemal Abi'ye! …Çocukları hâlâ memur... First Lady desen... Bi Atıl Kuloğlu’nu bile tanımıyor... Cemil İpekçi'den köstüm hazırlattılar -; o hâlâ kendi cebinden giyiniyor… Aşçıyı, garsonu azalttı. "Suyla çalışmıyor bunlar" dedi, 14 makam aracını geri verdi. Okluk'taki yazlık köşke hiç gitmedi. Oğlunu evlendirdi, elektrik parasına kadar cebinden ödedi. Eşi düştü, bileğini kırdı; hastaneye sivil araçla götürdü, röntgen için kuyruğa girdi, sıra bekledi. Annesi vefat etti, gene sivil plakayla gitti; flap flap flâm, fors yapmadı... Resmi yemekler hariç, kimseye davet vermedi. Mutfakta yerli ürün kullandırttı… Şatafattan uzak durdu… Yeminini tuttu... Hukuku üstün kıldı”.

Ahmet Necdet Sezer, Çankaya’dan ayrılmakla Atatürk ilkelerini ve Cumhuriyeti “muhafaza ve müdafaa” görevine muhakkak Gül başı’nda devam edecektir. .

Elveda-“Allahaısmarladık" ” Sayın ve sevgili Sezer, daha güzel günlerde yeniden buluşmak umuduyla! ***…
Yayın Tarihi : 28 Ağustos 2007 Salı 13:41:05
Güncelleme :28 Ağustos 2007 Salı 13:57:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?