20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

“Entelektüel Vicdan” ve "Milli Vicdan”


Malum ve mahutların, herhalde bir yerlerden emir alarak başlattıkları “özür dileme” kampanyasının bir faydası oldu, sonucu oldu: milleti çıldırttı ve hainlerin kimler olduğu tekrar belli oldu! Hep aynı güruh; Müzmin “Milliyetçilik”, Ordu düşmanları ,”Kürt Muhipleri”, “ Ermeni-Diasporası-, Ermenistan yaranı… Aynı kuburda buluşuyorlar ve kuyrukları birine değiyor!

Bu adamları-kadınları şeytan mı dürtüyor? Evet, öyle; şeytanlar da malûm- güya çektikleri “vicdan azabı” da aslında vicdansızlıklarının kanıtı!

Vicdan azaplarının, şu sırada depreşmesinin altındaki başlıca sebep, Cumhurbaşkanın başını çektiği “Ermenistan’la uzlaşmak” ve ardından gelecek “tazminat” ve arazi taleplerine kapı açmak! Ama yanlış hesap; Türk milleti, bu tongaya basacak kadar budala değildir; millet olarak, Ermenilerden ,“özür dilemeyi” halkımızın “kamu vicdanı” asla kabul etmez. Yani kampanya “tersine ürün” vermiştir. Eski yaraları kanayarak. Uzlaşma yerine karşılıklı barışı adeta, imkânsız hale getirmiştir… Bu halk, imzaları “aşağılıktan” birkaç satılmıştan, Entelektüel ukaladan ve onların peşine takılan, bildiriye imza atan, gafillerden ibaret değildir!

Fakat kampanyanın arkasındaki “şeytanların” bir başka amaçları var: şu sırada, böylesine “Kürt” konusunda, “Kıbrıs” konusunda da kapıyı açacaklar ve Türk milletinin sabrını deniyorlar. Her hamlede başarı olurlarsa arkası gelecek –milli direncimiz aşınacak!

Fakat aksine; bu kampanyalar, bu dayatmalar (Turgut Özakman’ın kulakları çınlasın ) “Türkleri çıldırtmakta”!

Bu “aşağılıkta” imzası olanlar, milliyetçiliğe “hamaset” derler. Gerçeklere de “resmi tarih”... Ya onların ki nedir? İşlerine geldikçe “uydurma tarih” Ve milliyetçi vatansever değillerse nedirler? Dilimin ucuna gelen sıfatları söylememek için kendimi güç tutuyorum!

Sormak isterim; Tarihlerinde, çok daha karanlık olaylar, katliamlar, soykırımları olan ülkelerde, aydınlar, bu konularda makaleler ve kitaplar yazarlar ama böyle “Özür dilemek" kampanyaları açarlar mı?.. İlk taşı masum, hiç günahsız olanlar atsınlar!

Taşnakların, son yıllarda ASALA’nın öldürdükleri için Ermeniler bizden “özür dilerler mi”?

Ancak; mesela, İngiltere’de de, sömürgelerde Hındı standa yaptıkları, Fransa’da Cezayir’de ve sömürgelerde yaptıkları, İspanya’nın, Küba’da, Belçikalıların, Kongo’da, Amerika'nın Kızılderililere (ortada Kızılderili kaldıysa) ve şu sırda Irak’ta- El Garaip ve Guantanamo’da yaptıkları, vahşet ve katliamlardan dolayı, o ülkelerdeki ”aydınlar” böylesine, “bağışlayın bizi” diye, imza kampanyaları açarlar mı- açtılar mı? Hayır! Onların vicdanları bu kanlı olayları hatırlayarak –hatırlatarak sızlamaz mı? Bizimkilerin ise “konjonktürel” – zamana zemine ve maaş bedeli “vicdanlar”…

Gene, bu adamlara sorarım:”Ermenilere Soykırımı yapılmadı” diye, belgeleri ortaya koyanların, kanunla cezalandırılmaları, hangi düşünce ve ifade Özgürlüğüne sığar- hangi bilimsel araştırma anlayışına uyar? Ve bu Ermeni Diasporasının ve lobilerinin baskılarıyla dünya Parlamentolarında kanunlaşan bu “yasak” bizim, sözde aydınların, “Bilimsel etik” kurallarına ters düşmüyor mu? Ve “Türk” “vicdanları” milli duyarlılıkları olmadığı muhakkak da, “Entelektüel vicdanlarını” hiç mi sızlatmaz?

Ne gezer? Onların “vicdanlarını”, her gün PKK'nın öldürdüğü şehitlerimiz bile sızlatmaz - çünkü onlara göre, Kürtlere yaptıklarımızdan dolayı, PKK haklıdır! Ve herhalde yakında PKK’dan da “özür dileme” kampanyası açarlarsa şaşmayın! ***

Yayın Tarihi : 28 Aralık 2008 Pazar 17:11:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
K. Mükremin BARUT IP: 85.99.222.xxx Tarih : 29.12.2008 00:01:39

Sevgili üstadım. Yazdıklarınızdan irşad oluyoruz. Ne güzel bir hayat yaşamışsınız. Keşke bu güzel anıları okuyucularla paylaşsanız. Hani İstiklal Mahkemeleri başkanı ve sevgili ve de Allah rahmet etsin babanız var ya, yaptıklarını anlatsanız. "İdamına karar verildi, gerekçesi sonradan yazılmak üzere" gibi veciz ve Cumhuriyet düşmanlarını katledici sözleri tekrar belleklerimize sunsanız. Daha sonra banızın kurduğu bir kooperatifi ve buradan mağdur olmuş insanları yazsanız. Biz de yazdıklarınız sayesinde irşad olmaya devam ederiz. Ne güzel olur değil mi? Ama tahmin ediyorum ki sırtınız çok sağlam bir yere dayalı. Sallayıp savuruyorsunuz. 33 Kürdü yargısız infaz eden Mustafa Muğlalı paşaya bile arka çıkan yazılarınızla bu ülkeyi tiranlar cumhuriyeti seviyesine indirdiğinizi, inşallah bu ülkenin gerçek yurtseverleri siz hayattayken farkede ve yüzünüze haykırırlar. Ermeni düşmanlığı, Kürt düşmanlığı genlerinze işlemiş. Bu düşmanlık gerçek Türklerin tavrı değil. Biz Türkler biliriz ki 1071 de yeni bir vatan için bu coğrafyaya geldiğimğizcde Ermeniler bu toprakların KADİM bir ulusuydu ve Kürtler bize her türlü yardımı yapmıştı. İşte bu nedenle biz Kürt nüfusunun yoğun olduğu Malazgirtten Anadoluya girdik. Kent Haber okuyucuları lütfen unutmayın. Anadaoluda Türkleri kendi kardeş uluslarından soyutlayan ve onları düşman gösteren her ideoloji Haçlı felsefesidir. Buna hizmet eden her zat haçlı uşağıdır. Ben kimliğimi ve adresimi saklamadan yazıyorum. Bu ülkeyi kurda kuşa yem etmeyeceğiz.