18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Entellektüel Terör

Kerametleri ve ''aydın'' olmaları, kendilerinden menkul bir takım kişiler, Başbakanla konuşacaklar.
Mesajları, ''PKK'nın silahları bırakması. Ancak çoğunun dillerinin altında, ''Devlet de bölgede ekonomik ve sosyal reformları yapmalı! ''
Bir de ''Genel Af'' var!. Sanki PKK ve Devlet-TSK aynı düzeyde, eşit, muhatap!.
Daha başlangıçtan beri, 'entellerin', 'liberallerin', 'liboşların', PKK konusundaki tavırları, ters veya şahsidir.
Entel şıklıktan, Entel ukalalıktan, Entel-aydın ihanetine kadar uzanır. Kürt kimliği tanımak, Kürtlere sözde yapılmış haksızlıkların kitaplarını yazarken, şehitlerin, kurbanların esamisini okumazlar.
TSK’nin silahlı çözümüne karşı çıkacaklar, başından beri 'barışçı çözüm'ü, yani PKK ve Apo ile uzlaşmayı önermişler ve bunun postacılığını yapmışlardır.
Terör şimdi azarken, ekonomik ve sosyal reformların acil, öncelikli gündem maddesi olduğunu önermek, ahmaklık değilse, Entel şıklığın, Entel ukalalığın şahikasıdır. ve Başbakanla görüşecek 'aydınlar'ın listesine bakınca İHD konusunda 'erkekçe' tavır koyan(Feministler gücenmesin), Adalet AĞAOĞLU dışında, çoğunun sicilleri malumdur.
Hem sayın Başbakan'ın bu 'aydınlarla konuşup, şimdiye kadar, şehit yakınlarını kabul etmemesine bir ''mim'' koymak gerekir.
Başbakan - ''Aydınlar'' görüşmesi, bir ''şov'' olarak kalmaya mahkumdur. Ama gene kayıtlara geçsin diye yazalım; PKK'yı Devlet ve TSK ile eşit muhatap saymak, gaflettir, PKK'ya cesaret vermektir.
YETKİLERİN SINIRI
Genel Kurmay Başkanı Org. Hilmi ÖZKÖK’ ÜN, ''Kısıtlanmış yetkilerimize rağmen terörle mücadelede azimliyiz!..'' demesine karşı, Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK, ''çiçek gibi'' laf etmiş; ''Yetki istediler de vermedik mi?'' demiş.
Allah aşkına, kimi kandırıyor?. Org. ÖZKÖK'ün sözlerindeki anahtar kelimeler: Kısıtlanmış yetkilerdir.
İstenen ve verilmeyen yetkiler değildir. Kaldı ki ima edildiği halde, görmezlikten gelinen, ''İstekleri Yok mu? '' idi.
İşin şimdi ayyuka çıkan tarafı da bu. AKP İktidarı, kendi amaçları ile ''Tevhid'' ettiği Avrupa Birliği Üyeliği hayali uğruna, ekspres hızıyla geçirdiği uyum yasalarıyla, teröre ve bölücülüğe karşı bütün yasaları, kuruluşları, MGK'yı budadı, iğdiş etti ve bunları zafer ilan etti.
TSK'nin yetkilerini kısıtladı; İşin acısı medyadaki yalakalar, bazı siyasiler ve enteller de bu uyum yasalarını alkışladı!..
OHAL kaldırıldı. Terör Yasası budandı; Kürt Devleti'ne yol açacak ''Üniter Devlet''in altını oyan yasalar çıkarıldı.
Leyla ZANA, AB istiyor diye serbest bırakıldı; devlet katlarında ağırlandı. Şimdi iş işten geçtikten sonra terör yasaları değiştirilecekmiş.
Çiçek gibi bakanımız ''Tecahül-ü Arif''den gelme şaheserini yaratmış.
Ne var ki, bütün bu neticeden, bu gidişe zamanında dur demek basiretini göstermeyen herkesin, siyasilerin ve de maalesef askerlerin de günahları var.
TSK 'nın ortadan kaldırmaya kararlı olduğu besbelli ''AB'' ne taraftarız demekle kararlı olanların, aman AB'ye karşı olmanın vebali altında kalmayalım.
diye düşünenlerin de'..
Tarihçiler ilerde bu döneme herhalde ''Gaflet'' veya ''Post Modern'' Fetret dönemi diyeceklerdir.
Bir de hatırlatalım! , Türk Milleti, binlerce yıl, bırakınız AB'yi, demokrasi sayesinde var olmadı! ve T:C' de demokrasi ve ''insan hakları'' ile kurulmadı!.

Yayın Tarihi : 10 Ağustos 2005 Çarşamba 15:36:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Vatandaş IP: 81.215.21.xxx Tarih : 11.08.2005 06:56:59
Onlar gerçekten aydın insanlar. Siz de artık o guruba giremediğiniz için biraz hasedlik var galiba. Yoo Altemur bey ya da diğerleri. Biz ve bu aydınlar şuna inanıyor. Teröristle asker mücadele eder. Terörlede siviller. İnşalllah biz Türk-Kürt el ele verip sizin bu hegomanyanızı başınıza yıkacağız. Tarihciler de buna post-modern ve bir o kadar da hayırlı bir darbe diyecekler. Biz artık bu ülkede "evlat" ölmesini ve "evlat" öldürmeyi istemiyoruz. Eğer bir gıdım insanlıktan anlıyorsanız zaten ne demek istediğimi anlardınız. Ama eminim sizin insanlık tarafınız neredeyse yok olmak üzere. İdeolojileriniz=siz neredeyse. İlle de ideolojileriniz. İnsanlık=0