Er Kişi Niyetine…

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan vefat etti ve bugün toprağa tevdi ediliyor. Hataları ve sevaplarıyla, son yılların siyasi tarihimize damgasını vurmuş bir kişiydi. Ülkemizde, bizzat yaşadığım ve yakından izlediğim o, yarım yüz yıla yakın baş döndürücü yılları ve Erbakan’ın inişli, çıkışlı, olaylı siyasi hayatını hatırlayınca, vefatından sonra, günümüz siyasetçilerinin timsah gözyaşları dökerken, Erbakan’ı, hata ve sevaplarıyla örnek almaları, ibret almaları gereken çok dersler var. Ama ibret alırlar mı? Alsalardı, hatalar tekerrür mü ederdi!

Erbakan’ı tanımış, onunla konuşmuş röportajlar yapmış ve hakkında, çoğu eleştirel yazılar yazmıştım. O sıradaki bazı değerlendirmelerim, bugünün ışığı altında, yanlış olsa bile. Bugün toprağa tevdi edilirken, Erbakan’ı ancak, hem insan, hem de siyaset alanındaki olumlu yönleriyle ve kendi bilim ihtisas alanındaki hizmetlerinden ve çok genç mühendis yetiştirmiş, bir profesör olarak, hayırla yad ediyorum ve tabutunun önünde, haklarımı helal ediyorum. İnsanların günahları kemikleriyle gömülür- sevapları hatırlanır.

Önce Erbakan’ın insan tarafları, yumuşak görünüşü, üslubunu ve tevazuu!... Devlet töreniyle, gömülmek istememesi, bu tevazuunun, son ve anlamlı örneği! Erbakan siyasi hayat ve felsefesinde başka bir “er” kişi idi, siyaset ve anlayışta, kendisinde ayrılan yetiştirmelerinden de başkaydı.

Öfkesine hâkim idi ne kadar kızarsa kızsın, kimseye –muhaliflerine hakaret etmez, kem söz söylemezdi. Ve en önemlisi, siyasi görüşü, hakikaten, “milli” idi… Benim “milli görüşüme” uymasa da ruh ve esasta, Türk “milli” görüşüydü. Onu en yakından tanıyan Recai Kutan’ın dediği gibi ülkede bugün olanlara, AKP iktidarının icraatına karşı, tutuklamalardan, yargılamalardan çok rahatsızmış. İnanırım. Ve Erbakan’ın ağzından, Türk Ordusuna karşı bir söz duyulmamıştır. O kadar müdahalelere uğramış olsa bile!

Son tahlilde, Erbakan’ı, bugün iktidarda olanlardan ayıran başlıca şey de, Türk “millicisi” olması!

Hataları hakkında yazılacak çok şey var… İlerde bunları yazmamam, riyakârlık olur… Fakat bugün, Cenazesi kaldırılırken, bunları yazmam da, ayıp - günah olur. . . Ölüleri- şimdi de, Erbakan’ı, hayırla anmak mübarek dinimizin gereği!

Rahmetli Necmettin Erbakan’ı hayırla-hayırlarıyla anıyor, Allahtan rahmet diliyor, ailesine ve sevenlerine Allahtan sabırlar diyorum! ***

NOT: Erbakan’ın vefatının 28 Şubat’a – Başbakanlıktan düşmesi sürecine denk gelmesi acı bir tesadüf mü yoksa ibret vesilesi mi? Mâlum Taraf bu olayı kendisine göre anlatacak. Ben bugün Rahmetli Erbakan’a, atfen ve tariz olarak değil de, kanaatimi ve gerçeği belirtmek için sormak isterim; Bu “balans ayarı yapılmamış olsaydı. Şimdi nerede olurduk?” Cevap: “şimdi olduğumuz yerde ve Erbakan’a rağmen!”