“Aflar” yüzünden ülkenin gündemine oturan Ağca krizinden tam kurtulurken, gündeme, şimdi de, Necmettin Erbakan’ın, hüküm giydiği ve Yargıtay’ca tasdik edilmiş, kesinleşmiş, 2 yıl 4 aylık hapis cezasının özel bir yasa ve yöntemle “af” edilmesi geldi…
TBMM Başkanı, Hoca’nın eski müritlerinden Bülent Arınç “80 yaşını aşmış değerli bir siyasetçinin demir parmaklıklar arkasına girecek olması hepimizin vicdanını yaralamaktadır” dedi ve acilen, özel bir yasa hazırlanmasını istedi. Hocaya çok şey ve özellikle, bir türlü dışlayamadığı , “Milli Görüşü” medyun olan AKP bir “af” formülü arıyor ve de muhalefetin, CHP’nin desteğini arıyor. AKP’nin Meclisteki çoğunluyla bu özel “af”ın çıkarılması çok muhtemeldir.
Diğer Partiler, bu af kanunu desteklerler mi? Onlar için de güç bir karar! “Atıfet ve merhamet” kamuoyunda prim yapar ve kendileri de, bir gün kazaen “damdan “ düşebilecekler şimdi ,“damdan düşmüş” olanın halinden anlarlar.
VİCDAN MESELESİ
Seksen yaşımda ve hapisliğin ne olduğunu bizzat yaşamış bir insan olarak, Erbakan’ın ve asıl Başbakanlık yapmış bir kişinin, “demir parmaklıklar” arkasına konması benim de vicdanımı rahatsız eder… Ayrıca bir Başbakanını yakın tarihte idam etmiş bir ülke için, başka bir Başkanının, yıllarca hapiste yatması da “yabancılara karşı ayıp oluyor” diye değil ama en azından acı bir şey!
Ancak kendi vicdanımla, vicdanlarda, güç muhasebe bir tarafa, ortada geçekler var; Erbakan’ın suçu –Hazine tarafından Parti’ye yapılan 2 trilyonluk yardım karşılığı yaklaşık 943. 000 Dolar uçmuş, uçurulmuş… Bu para, bugün gecikme faizi ile birlikte, 11 trilyonu buluyor.
Erbakan ve adamlarının suçları, hiçbir kuşkuya mahal bırakmamacısına sabit olmuş, ama Hoca bu suçu kabul etmiyor, pişmanlık ifade etmiyor. Erbakan, “ne yaptıysak, Milli Görüş ve Refah partisi için yaptık” dese de vahim ve siyaset alanında kötü bir emsal teşkil edecek bir suç’ Af edilmeleri de emsale toz biber ekecek, ilerde politikacıların, aynı suçları işledikleri takdirde af edilmelerin yolunu açacak… Nasreddin Hoca’nın fıkrasında olduğu gibi, sakalın üzerinden fare geçince o “sakalı” kesmek gerek… Bu olayda “merhametten” ülkeye “maraz” gelir!
Kaldı ki, Erbakan’ın hapise girmesi de şart değil; 11 trilyon ödenirse, kurtulacak- cezayı evinde çekecek!
Son tahlilde, Erbakan Hoca’nın ve aslında, hiç de “milli” olmayan “Milli Görüş”ünün, ülkeye verdiği zararlar ve oluşturduğu emsaller, bu suçundan da ibaret değil… Arkasında bıraktığı “siyasi” miras kâfi! Günahları sevaplarından fazla, ama ülkeye verdiği zararlar, yanımıza kar kaldı!