1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Ermeni Meselesi

Türkiye- , Rus “Petruşka Bebekleri” gibi, biri birlerinin içinden çıkan ,sarmal olmuş, tehdit ve tehlikelerle , karşı karşıya. Fesat solucanlarının – fesat erbabının, düşmanlarımızın kuyrukları ,bir yerlerde biri birlerine değiyor. Yıllardan beri, Damokles’in kılıcı gibi, başımızın üstünde tutulan “Ermeni sorunu” bunlardan biri ! 19. Yüz yılın sonlarından beri bu sorun, Avrupa’da ve özellikle Amerika’da, Kiliselerin başını çektiği “Türklerin soykırımına maruz kalmış, zavallı ,aç Ermenilere soykırımı uyguladıkları iddiası” giderek , toprak ve tazminat taleplerine dönüştü. 2.Dünya Savaşından sonra, Sovyetler Hükümetinin tahrikiyle , Ermeni “Profesörleri” tarafından Kars ve Ardahan’ın Ermenistan’a verilmesi talep edilmişti. . ASALA örgütünün, onlarca güzide diplomatımızı katletmesi bile, bu sorunu tüketmedi , diaspora Ermenilerinin kinlerini bastıramadı. Bugün de, bu kini , kullanarak, önce “soykırımını” “resmen “ kabul etmemizden başlayarak – sonunda “zarar görmüş Ermeni yakınlarına tazminat”, hatta Ermenistan’a toprak vermemiz istenecek. AB’nin, Avrupa Parlamentosunun programında da bunlar var.
İÇİMİZDEKİ İŞGÜZARLAR 

İçimizdeki bazıları, , Profesör Halil Berk tay’ın- Taner Akçam gibi “sözde Türk” ,bilim adamları ve araştırmacı-yazarlar, Ermeni olaylarında katledilmiş,mağdur olmuş Türkler konusunu da, hiç olmazsa, aynı zamanda araştıracakları yerde- soykırımım “sözde “ değil gerçekte olduğunu kanıtlamak için inanılmaz, bir işgüzarlık içindeler.Taner Akçam son olarak,Tür Tarih Kurumunun yayınladığı “ERMENİLER,SÜRGÜN VE GÖÇ” kitabına, “Türk’e Türk Propagandası yapmak” diye saldırıyor. Onun ve 2.Cumhuriyetçilerin başlıca işleri “Türk'e Türkü kötülemek” ..Akçam herhalde cevabını da alacaktır.

OSMANLI-TÜRK
Onun, Berktay’ın iddiaları, suçun zamanın Osmanlı hükümetinde ve İttihat ve Terakki’nin “ Teşkilatı Mahsusasında” olduğu. Ancak Osmanlı Devletini ve Türkiye Cumhuriyetini tefrik etmekle, bu töhmetin altından sıyrılmaya çalışmak aslımızı inkar etmek olur.. Babalarımız,büyük babalarımız Osmanlı döneminde Osmanlı-Türk ordularında görev yapmışlardır. O mirası ret edemeyiz Kaldı ki, hasımlarımız bu ayırımı yapmıyorlar, Ermeniler ve Rumlar Türk milletini suçluyorlar. “Soykırımı Talimatını “ merhum Talat Paşa’nın verdiği vb. , “milyonlarca Ermeninin telef” olduğu vb. yabancılar da dahil, aştıurmacılar ve tarihçiler tarafından,belgelere – zamanın istatistiklerine dayanılarak yalanlandı- cerh edildi- ama faydası yok! ’.
Osmanlı Devletinin 1895’te ve 1919 da Ermenileri “jenoside” yani etnik temizliğe- yani soykırımına tabı tuttuğu iddialarına karşı son zamanlarda Bilal Şimşir’in,Kamuran Gürün’ün ve Türkkaya Ataöv’ün kitap ve yazıları çıktı. Ben de naçizane ,aynı konuda e ,Amerika’da e Avrupa’da gazete ve dergilerde r çok yazdım ve TV ve Radyo programlarına çıktım. “ Turkey and the World” adındaki İngilizce kitabım yayınladıktan sonra ARMENIAN REVIEW dergisi – bana bir kompliman sarkıttı; “Türk Davası ancak böyle savunulur ” diye...Bu faaliyetim yüzünden ASALA –New York’ta beni tehdit etti, evime ve büroma bomba koydu, Bu tehditlerden korkmadım- korkmam ama ,arık Ermeni iddialarına cevap vermekten bıktım usandım!
 
HRANT DİNK 
Bu yazıyı şu sırada, Ermeni konusu, üzerimizde oynanmakta olan “Büyük Oyunun” son perdesinde, ısıtıldığı için ve AGOS Genel Yayın Müdürü Hrant Dink’in Neşe Düzel’le sohbetinde söyledikleri üzerine yazıyorum. Dink, akıllı adam, Türkiye’nin “soykırım konusunda özür dilemeyeceğini- dileyemeyeceğini çok iyi biliyor. Bugünkü veya herhangi bir iktidar AB uğruna özür dilemeye kalkışırsa, Türk milleti, bunu asla kabul etmez. Ama ,Türk vatandaşı olan muhtemelen Türk Ordusunda görev yapan Dink- “milletinin” yani Ermeni milletinin – Diasporadaki ı ve Ermenistan'daki Ermenilerin “ bu olayı ve “kinlerini” , asla unutmayacaklarını söylüyor.
Ya bu olayların Türk tarafı? . Hrant Dink bunlara değinmiyor. 19. yüz yılın sonlarında , Büyük Harp esnasında Ermeni komitacıların ve teröristlerin yaptıklarını- yaşanmış vakaları, Erzurum'daki toplu mezarları, evimizde yaşarken geceleri dehşetle uyanıp , çocukluğunda yaşadıklarının etkisi altında “Ermeniler geliyor” diye kaçmaya kalkışan yaşlı Erzurumlu yakınımızı, babamın Maraş’ta ,daha dumanları tüterken üzerine vardığı kadın ve çocukların, diri diri Ermeni çeteciler tarafından yakılan Camiyi,- ve tehciri gerektiren olayları biz de unutmayalım mı?
Unutamayacaksak ne yapmalı? Hrant Dink’e göre,Türkiye bu sorunu “tartışmaktan korkmamalı ”- yani e olayı kaşımaya, kanatmaya devam etmeliyiz! Nereye kadar? Tartışmalardan bunca yıl sonra olumlu bir netice almaya imkan yok fakat “sorun” Türkiye’nin üstünde Damokles’in kılıcı gibi- Ermenistan hududunu açmaktan başlayarak, tazminat ve toprak talepleriyle gündemde tutulacak ve müfrit Ermenilerin Türklere karşı kinleri bitmeyecek!
Ermeni konusunu AB gündemine getirmenin arifesinde, Oyun içinde bir oyun var;Bir Hrant Dink e göre Türkiye “ demokratikleşir yanı AB Kriterlerini kabul ederse Ermeni sorunu da Kürt sorunu gibi o “aymazlık” havasında çözülecek! 

ERMENILER VE TÜRKLER
Aslında, yapılması gereken iki tarafın da bu konuyu “Büyük Oyun” sahnesinden kurtarıp- tarihe havale etmektir. Çünkü aslında Türklerle Ermeniler arasında, din farkına rağmen, mesela,Araplarla olan yakınlıktan da fazla bir yakınlık-adeta karabet vardır. Ermeniler aslında Türklerle kültür, mutfak,ve müzikte çok kaynaşmış çok sevecen insanlardır. Bunca olaya rağmen ,Türkler Ermenilere-Ermeni hemşeri ve komşularına hep sempatiyle bakmışlardır.Ermeniler de Türklere. Çünkü Yabacı ülkelerde de Ermeniler Türklere yakınlık gösterirler.Ermeniler “Tebayı Sadıka olarak Osmanlı Devletinin en önemli mevkilerine yükselmişlerdir. Zaten bunun içindir ki bazı Ermenilerin, yabancı tahrikleriyle devlete ihanetleri Türkleri-diğer unsurların ihanetinden daha çok yaralamıştır. .
Yıllarca Amerika'da yaşadığı halde bana “Ne yaptınız güzel Türkçe’mize?” diye yakınan sınıf arkadaşım Arto Ayvazyan’ı ve eşini kardeşlerim gibi sevmişimdir Amerika’da onların evi bizim evimiz , çocukları bizim kendi çocuklarımız gibiydi. . Ta ki bir gün, bu kucağımızda oynayan çocukları –birden bire bize adeta düşman gibi bakana kadar! :O zaman rahmetli Arto, dert yanmıştı; “Bu p...bizim aramızdaki sevgiyi ne anlarlar?” diye.Bu da Ermeni olayının insanı boyutu!
Yayın Tarihi : 8 Temmuz 2006 Cumartesi 18:37:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
BÜLENT TURAN IP: 213.243.30.xxx Tarih : 19.10.2006 04:50:26
Sayın Kılıç, Aslında sanıyorum vatandaşımız Ermeniler de, Erivandaki Ermenilerde yaşa nanların soykırım olmadığını biliyorlar. Ancak 70 yıllık bir söylemin arkasından nasıl çekilecekler ? Bunca emekleri var... bunca cinayet işlediler, çocuklarına, size anlattıklarımız aslında yalandı, bizim dede-lerimizin bir kısmı hayal peşinde hainlik yaptı, bu yaşananlarda onlarında çok payı var diyebilirlermi ?...Sanmıyorum Zor... Ama ben şahsen Ermeniyi kendime Kürt'den, Rum'dan, Arap'tan ve Rus'dan yakın buluyorum. Tekrar dost gibi yaşamak, geçmişte yaşanan acıların yarasını sarmak ve geçmişin hatalarına düşmeden kucaklaşmak istiyorum. İşte tam bu noktadan başlamak üzere, bunu samimi olarak dile getirerek şimdi ne yapabiliriz ?... Buradan kim başlayacak ?....