Ertuğrul Özkök’e Dip Notu

Ertuğrul Özkök otuz yıl önce, 1974 Temmuz’unda, Kıbrıs Barış Harekatından sonra, Paris’te, başından geçen bir olayı anlatırken benim de hafızamı canlandırdı . Bayram esnasında yazı yazmamaya karar vermiştim, ama vacip oldu, bugünkü olaylara - ve kendisine ,ışık tutmam için fırsat verdi. Olay şu ; Ertuğrul O sırada Paris’te Devlet bursuyla doktora yapıyormuş, evli ve çocuklu olduğu için, parası yetmediğinden bir konfeksiyon atölyesinde ,işçilik yapıyormuş…Gerçekten takdire şayan… Paris’te Türk örgencilerin kurduğu “Türk Örgenciler Birliğinin “ Yönetim Kurulu üyesi imiş.. 1974’ün !Mart ayında “HIZLI DEVRİMCİ” bir ekip, Derneğin kongresini basmış ve derneğin adını zorla, “ TÜRKİYELİ” Öğrenciler Birliği olarak değiştirmiş.Bu ekipte , Hadi Uluengin de, varmış…Hani , HÜRRİYET’İN bir köşesine eski dostu Ertuğrul tarafından yerleştirilen, ve şimdi Milliyetçilere “statükocu” ve “statüko zaptiyeleri”, diyen ve milli duruşlara, hep limon sıkan,azılı Denktaş karşıtı , şu mahut,Hadi Uluengin.. …Buna bir “mim” koyun…

Yönetim kurunun iki üyesi Türkiye Komünist Partisi ,ikisi de Türkiye İşçi Partisi üyesi, Özkök ise, CHP ile TİP arasında bir yerlerdeymiş..Kendi söylediğine göre “TÜRKIYELİ” tabirine hiçbir zaman ısınamamışmış !

BARIŞ HAREKETİNDEN SONRA

1974 Temmuzundaki Nıkos Sampson Darbesinden hemen sonra, sonra bu “TÜRKİYELİ” ve yönetimi ,anlaşılan Hızlı Devrimci, aşrı sol ağırlıklı Birlik- Paris’teki Yunan (ama “Yunanistanlı” değil) Örgenci Birliği ile ittifak halinde “faşist” darbeyi kınayan bir bildiri yayınlamış ama, Türk Ordusunun müdahalesinden sonra da, bu sefer sadece Türkiye’yi kınayan , ,”Müdahalenin, hemen durdurulmasını” isteyen ,şiddetli bir bildiri yayınlamış…Özkök bu sırada Yurda döndüğü için bu bildiriden, haberi, Le Monde gazetesinde çıktıktan ve bunun üzerine de CUMHURİYET’TE , Nadir Nadi’nin “Bunlar da İlerici ha..” başlıklı yazısından ve benim İzmir’de yayınladığım DEVİR dergisindeki yazımdan sonra haberdar olmuş…Söylediğine göre, kendisi,aslında, müdahaleyi destekliyormuş, yazılar ve benim yazım, ağrına gitmiş! . Ertuğrul’un öteden beri,i bana karşı olan soğuk tutumunun da sebebini, böylelikle şimdi anlıyorum. Buna da bir “mim” koyun!

Tabii ben Ertuğrul Özkök’ü hiç tanımazdım.. Olay ve Paris’teki “Türkiyeli” derneğin ihaneti, benim için, bir ilke meselesi idi ve DEVİR’İN o sacsındaki yazımda “Siz Kimin uşaklarısınız?” diye soruyor ve somunda da şöyle diyordum;

“Kıbrıs olayı kimin,niçin nerede olduğunu ortaya koymuştur … “İlerici” örgütlerin hangi maksatlara hizmet ettiklerini ,solcu kalemlerin ,kimlerin emrinde olduğunu göstermiştir.”
Tıpkı son zamanlarda Anan Planı konusunda olduğu gibi... Özkök’ün be bugünkü HÜRRİYET’İN, çoğu yazarlarının Hadi Uluengin’in, Cüneyt Ülsever’in ve hatta Özkök’ün bu plan ve buna karşı Çıkan Denktaş Konusunda yazdıkları gibi… Hem de logosunda HÜRRİYET’in kurucusu ve Kıbrıs davasının mücahidi Rahmetli Simavi’nın koyduğu TÜRKİYE TÜRKLERINDIR” logosunu taşıyan bugünkü HÜRRİYET’TE !

NEDEN TEPKİ GÖSTERMEMİŞ?

Ertuğrul Özkök, o zaman “TÜRKIYELİ” tabirine hiç “ısınamamışmış” , “müdahaleye taraftarmış” . Bizim tepkimiz üzerine kesilen devlet bursu, sonra kayınpederi Hüdai Oral’ın ve Ali Nail Erdem’ın iltimaslarıyla iade edilmiş…

Ama sorarım, o zaman kişisel bildiri yayınlayarak, bu tavrını belli etmiş , bildiriyi, kınamış, kendisinin buna kesinlikle taraftar olmadığını açıklamış mı? Ve geçende, Kamu-Sen Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş’un Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulunun o ihanet belgesine yaptığı gibi, o “TÜRKIYELİ” Derneğin yayınladığı ihanet belgesini, parçalayıp “hızlı devrimci” dostlarının, mesela onlardan Hadi Uluengin’in yüzlerine atmış mı? Bu gibi hallerde ve son İnsan Hakları Danışma Kurulu olayında da olduğu gibi,“sükut ikrardan gelir! Ve Özkök’ün sözde tepkisi de “kavli mücerrette” kalır!

Görüyorsunuz ihanetin ve bu arada TÜRKIYELILIK tabirini de, kökleri çok eskilerde ve derinlerde!

Ben ise Özkök’ün yazdıklarımdan müsaadenizle kendime hisse çıkarayım; ,ben , naçizane- Kıbrıs konusunda ve bütün milli ı konularda 1974’te ve kendimi bildim bileli , yazdıklarımda dün nerede isem bugün de oradayım, ve gene de “oyum”. Ertuğrul Özkök’e , bana bunu vurgulamak ve hatırlatmak fırsatını verdiği için de teşekkür ederim!

BAYRAM TEBRİĞİ –Sevgili Okuyucularımın Ramazan Bayramını tebrik ederim.

A.K.