Feraset- Dirayet ve Ticaret

FERASET – DİRAYET VE TİCARET!
Bıçak kemiğimize dayandığı için ve TC’nin, Türk milletinin, bekası söz konusu olduğu için söylemek zorundayım: AKP’yi iktidara getiren, , Demokrasi “güzel eylemedi”; Referandum neticesini, isterse “güvenoyu saysa da, AKP iktidarı, tarihimizin en zor bir kavuşmağında çok yanlış bir iktidar - Recep Tayyip Erdoğan da yanlış bir Başbakandır! Bunu, ben şimdi söylemesem de, bu, ilerde tarihçilerin hükmü, olacak!

Bu bağlamda “ Hakkâri saldırısı” üzerine, milletimizin galeyanı dorukta iken , “Milli “Birlik ve v e beraberlikten” söz eden “ Türkiye Cumhuriyeti” Başbakanınız acaba bu acıları v e galeyanı gönlünde, içtenlikle duyuyor mu?
AKP’ den önce, Erbakan’ın müridi iken “Cumhuriyet, laiklik ve Atatürk” hakindeki sözlerini, “hidayete erdi, İktıdar terbiye etti” diye haydi unutalım, ama ya, iftiharla, “Ben ‘Türkiyeliyim’- Gürcü’yüm – eşim de Arap!” demesi! Demek ki, RTE “TC’nin Türk Başbakanı” olmadığını kendisi itiraf etmişti- “ Milli Beraberliği ve Birliği” ,temsil edemez – TÜRK üniter – ulus dehşetini, içtenlikle savunamaz - ancak “idare-i maslahat” eder!

İDARE-İ MASLAHAT
Sınır ötesi operasyon” için, TBMM’ den, tam yetki aldıktan sonra, bu “operasyonun” gerekçelerini büyük bır celadetle, ifade etmiş olmasına rağmen, hala, ABD’den icazet için Bush’un huzuruna gitmesi “idare-ı m maslahatın en canlı örneği” Londra’ya giderken “özel” uçağındaki, sadık medya yaranına : “ABD Dışişleri Bakanı Rice ile yaptığı telefon görüşmesinden söz ederek, ‘ABD ile ortak operasyon zemininin’ oluşmakta olduğu işaretlerini ” varmış – ve süre birkaç günlük süre vermiş!

ABD nin, bunca zamandır, türlü bahane ve mazeretlerle “ savsakladığı “ortak operasyonu “düşünmesi, acaba nedendir? Washington, önce Türkiye'deki galeyanın “birkaç günde”,tavsayacağını, ümit ediyor’! –Ve “mim” koyun; ABD, bu sefer Birliklerini, Irak’tan çektikten sonra, Kuzey Itlak’ta, Türkiye’ye yardım için değil “yapıyor gibi yapar görünerek,” Türkiye’nin mücadelesini önlemek için konuşlandıracak! Böylelikle de ülkemizin içini de, yakından karıştıracak!

Acaba Sayın Başbakan angın ferasetiyle, bu, “birkaç günlük mühlet tuzağını” – ABD’ nin Kürtlere asla ihanet edemeyeceğini ve Talabanı ve Barzani’den, hayır gelmeyeceğini görmüyor mu?
Devlet adamlarının itidalli ve soğukkanlı olmaları, kolay “dolduruşa gelmemeleri” gerekir. Fakat herhalde, – sadece maliyet hesapları yapan “müdebbir tüccarlar” olamamalıdırlar! “Siyaset mümkün olanı “yapmaksa , “Devlet Adamlığı, mümkün olmayanları başarmaktır!

Herhalde, Başbakanın, başlıca hesabı - endişesi ABD yi ve AB’yi karşımıza almamak, Bazı köşe yazarlarının endişeleri de bu! Ağa babaları da, Mütareke yıllarında “ Hiç, Düvelı muazzamaysa karşı koyulur mu” derlerdi!
Maazallah ABD gene amabargo koysarsa halımız n,ce olurmuş? Koca Türk devletı artık kımseye mühtaç olmadan kendi uşaklarını hekopterlerini füzelerini yapan ve ABD ye meydan okuyan Iran kadar olamaz mı?

BİR DANIKLI İŞ!
Can Dündar 1964 Kıbrıs Bunalımı esnasında, Johnsoncun İnönü’ye “donla bahçede gezerken” bizi uydularından izlediklerini söylemiş! Ve İnönü de, “itidal” göstermiş EOKA vahşeti azdığı halde “operasyonu” durdurmuş… On yıl süren “mühlette” EOKA daha da şımarıncaya, Türk halkına tehditler artıp, ENOSIS, nerdeyse, gerçekleşinceye- ve buna karşılık – 1974’de, Ecevit’in “barış hareketine” kadar!

Dündar acı ve anlamlı bır “ayrıntıdan” söz ediyor: Meğer İsmet Paşa,1964’de, “ Operasyonu durdurun" tehdidini savuran, Johnson ‘a, gizlice, mesaj yollamış da, ünlü “Johnson Mektubu”, İnönü ye bır şey yapmaması için, mazeret olmuş! Sözüm meclisten dışarı!
Atatürk’le İsmet Paşa - ve İnönü ıle Ecevit arasında fark varmış; şimdi de, onlarla Erdoğan arasında da çok büyük fark var!

Şimdi Başbakanımız engin öngördüğü ve müdebbirlik ıle - düşmanımız demeye, , dilim, varmıyor ama “düşmanlarımızın dostu, destekçisi” – yıllardır PKK'yı desteklediği malûm malum, Amerika’dan, müsaade ve ortaklaşa hareket beklıyor! Olmayacak duaya âmin!

Ve Başbakanımız, hala AB’nin, Güneydoğudaki maksat ve entrikaları ve uyum yasalarını dayatarak “terörizmle” mücadelemizi nasıl kösteklediğini Ordunun elini kolunu bağladığını bildiği halde, çıkmaz “reform” yollarında yürümekte ısrarlı!

B,r zamanlar, devletin “bır milli siyaset belgesi” vardı; Ana maddeleri değişmez, devlet kasalarında saklanır ve her yeni hukûmete devredilirdi! AKP devrin de ,” hasıraltı-raf üstü” edildi! Bütün Kırımızı Çizgiler sarartıldı, hatta yok edildi! Gerçekten, dirayetli, ferasetli ve tedbirli bir Başbakanımdı var; rahat uyuyabiliriz!

****