16
Haziran
2025
Pazertesi
ANASAYFA

Foyalar Meydana Çıkarken

Türkçemizde, siyasete günlük olaylara denk düşen deyimler var; “Vehbi’nin Kerakkesi”ni yazmıştım… “Nice Hacının haçı çıktı ziri begalde” sözü vardır: Yani, Haç farizasında, müminler, şeytan taşlamak üzere ihramlara bürününce, asıllarının ne olduğu – gerçek Müslümanlar olmadıkları-“ anlaşılır anlamında… Bir de “foyası “ meydana çıktı derler; “sahteliği, saklanan kişiliği, gizlice planlanan emelleri; ucuzluğu, rötuşlarla gizlenen bilinmesi istenmeyeni, ayrıntıları bir şekilde ortaya çıkıp gerçek yüzünün görülmesi durumunu anlatan” bir deyimdir bu! Şu sırada “Foyalar” meydana çıkıyor ve “ Kokuşmuş bir şeyler oluyor”, “Türkiye Cumhuriyetinde, daha doğrusu AKP “Krallığında”’ …TSK mensuplarının, yüksek komutanlarını savcılar tarafından ifadeye celp edilmeleri. Muvazzaf subayların tutuklanmaları ve nihayet Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Sayın İlhan Cihaner’in, bir ”diğer” Başsavcı, Erzurum Özel Yetkili Savcısı, Osman Şanal tarafından makamının ve evinin aranması sonra da tutuklanması, gittikçe yayılan ve ülkemin havasını gittikçe daha fazla zehirleyen pis kokular!

CEMAAT İŞİ

Nakşibendî tarikatının bir kolu olan İsmailağa Cemaatinin ve Fethullahçıların üzerine gittiği için, hedef Sayın Erzincan Başsavcısı İlhan Çetiner Ergenekon İddiasına göre “irtica ve cemaatle mücadele darbe planını” fittilemiş!… Tarikatlar tekkeler, Cemaatler kanunlara göre yasak -ama ortalıkta cirit atıyorlar –siyasetin odağındalar! Çetiner görevini yapmış bunları ve Erzincan'da İsmailağa cemaatini sorgulamış! Günahı bu! Çok ilginç bir ayrıntı -daha doğrusu korkunç gerçek de, Cihaner’in savunmasında şu söyledikleri:”İsmailağa cemaatine ilişkin soruşturma sırasında şüpheliler gözaltında iken Cemil Çiçek beni telefonla aradı ve ’Cezanın alt ve üst sınırını, cezaevlerin doluluğunu ve genel seçimler öncesi kendilerini siyaseten çok zorda bırakacağını’ söyleyerek gözaltındaki şüphelileri salıvermemi istedi. Ben yasal gereğini yapacağımı söyledim ve yaptım!"

Ayrıca Cihaner gene savunmasında, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdür Yardımcısı Çetin Şen’in de kendisini cep telefonundan arayarak “Böyle soruşturmalar insanın başını derde sokar. Ankara’da ortalık toz duman. Yaptığın soruşturma Ergenekon soruşturmasına misilleme olarak algılanacaktır” dediğini de ifade ediyor! Kısacası Cemaatlere dokunanları yakıyorlar!

HUKUK TARAFI

Bu tutuklamanın hukuki yönler en azından tartışmalı. Saygın Hukukçular, Hukuka aykırı da diyorlar; değerli hukukçu Turgut Kazan ve diğer gerçek uzmanlar “Yapılan arama kesinlikle yasalara aykırıdır…” diyorlar! Henüz şekli ve üyeleri değişmemiş ve siyasete alet edilememiş HSYK da bu hoyrat “soruşturmaya” itiraz ediyor, Yargıtay Başsavcısı da.

Sadece bu olayda değil bu günlerde Ordu ve komutanlarına yapılanların asıl sebebini bir okuyucumuz özetlemiş: “Uygar ve modern bir toplum olabilmek için 30 Kasım 1925 tarihli Tekke ve Zaviyelerin kapatılması kanununun rövanşıdır bu. Ben daha açayım: Türkiye Cumhuriyetine bir “karşı irtica” devrimidir bunlar.

Yalakaların, sözde aydınların, aylardır günlerdir, Orduya karşı yazdıkları, “Ordu değişmeli. Nihayet vesayeti altından kurtuluyoruz” müjdeleri, bu irtica ormanında zehirli bitkiler. Asıl büyük tablonun anlamı, geleneksel ve bugünkü anlamı ve ruhuyla Ordunun kendisinden, tümüyle kurtulmak! Çünkü Ordu, bugün, tüm gericilerin, tarikat ve cemaatlerin, emelleri önündeki en büyük engel! Ve dahası, Bölücülerin emellerine karşı da en büyük savunma gücümüz! …Etkisiz kılınırsa, emellerine kolayca nail olacaklar! Ama ortada bir çelişki var; Orduya karşı olan sözde aydınlar gericiliğin odağı olan, tarikat ve cemaatleri nasıl kabullenirler ve aleyhlerinde tek kelime yazmazlar? Neden, Türkiye’yi kaosa sokan “Ergenekon Kapsamındaki” aşikâr hukuk ihlallerini, suçları sabit oluncaya kadar, masum sayılmaları gerekenleri, evrensel hukuk kurallarına aykırı olarak, aylarca tutuklu kalmalarını, hiç olmaza, “insan hakları” açısından kınamazlar? Bu tüm ve devrim düşmanları, İkinci Cumhuriyetçiler arasında, hiç de kutsal olmayan bir fesat ve tezvirat ve ihanet “ittifakı” var! …Hepsi şimdi savcıların askerlerin tutuklanmaları üzerine, manşetlerinde kına yakıyorlar!

Ve Sayın Orgeneral Başbuğ bizlerden ve asıl genç Subaylardan “bağırlarımıza” taş basmamızı istiyor. Emirleri olur, ama “bağırlarımıza” bastığımız “sabır taşları” bizleri çok yakıyor!***
 

Yayın Tarihi : 18 Şubat 2010 Perşembe 10:53:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
KARA SİSLER DAĞILACAKTIR. IP: 88.231.74.xxx Tarih : 19.02.2010 00:53:20

Bugün gördüğümüz korkulu rüyadan uyanacağız ve yarın güneş doğarken, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN AYDINLIĞINI DERİN SOLUKLARIMIZLA İÇİMİZE SİNDİRECEĞİZ. Türk Ulusu -geçmişte olduğu gibi- hiçbir vakit içteki ve dıştaki hainlerin kölesi olmamıştır ve ebediyen de olmayacaktır. Mustafa Kemal Atatürk içteki vatan hainlerine, dıştaki emperyalistlere göğüs gererek bize bu vatanı emanet etti. Bu emaneti korumak ve devam ettirmek için 80 milyon Türk olarak birlik içindeyiz ve her birimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü kalbimizde taşıyoruz. Yakın tarihimizde olduğu gibi, bugün de BATI EMPERYALİSTLERİNİN UŞAKLARININ -sayıları çok az olmakla birlikte- İÇİMİZDE VE DE TÜRKİYE CUMHURİYETİ BÜNYESİNDE YERLERİ YOKTUR !.