30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Gaflet Devri


Gazetelerimizde manşet: “AB ilerleme Raporunda, kırıklarımız çok- sınıfta kaldık”! Raporu yazanlar Avrupalı Komiserler –kırık not alarak sınıfta kalan da, koca “TC”! Ne acı değil mi?

Yaşamakta olduğumuz şu dönemi, tarih muhakkak “derin gaflet devri” diye tanımlayacak! Önceki yazımda “Milletler nasıl ölürler?” diye sormuştum. Acıdır söylemesi, şimdi Türkiye, bütün diğer musibetlerin anası “Avrupa Birliği” sürecinde, sürünerek –süründürülerek “yavaş, yavaş-uyum, uyum” öldürülmekte! Zaten, maksat “Türkiye’yi, ıslah etmek” kisvesi altında, aşırı dozlarla “Türklere hadlerini” bildirmek! Hiçbir millet kendisini, böyle bir ölüme mahkûm etmemiş ve kötü kaderine bile razı olmamıştır! Şimdiye dek, hiçbir Türk hükümeti, böylesine bir kadere boyun eğmemiştir. Osmanlının son dönemi, işbirlikçi hükümetler hariç!

Ve ne kadar aşağılayıcı bir durundur ki, koca Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümeti, Bakanları AB Komiserinden çekinir oldular. Brüksel Kapılarında çocukların okul kapılarında, karne bekledikleri gibi “İlerleme Raporu” bekliyorlar. Ve medyamız “karnede kırıklar var –eyvah sınıfta kaldık” diye manşet atıyorlar!

POST – MODERN TANZİMAT

Mustafa Kemal Atatürk, bugünleri görmüş gibi, kaç defa, “bağımsız Türkiye'nin, çağdaş uygarlık düzeyine” yabancıların plan ve projeleriyle ulaşamayacağını” söylemişti. Şimdi, ne değişti ki, uyarıları Anıtkabir’deki hitabeleriyle birlikte, “arkeolojik anılar” olarak kalacak?

Tarihimizde bir “Tanzimat” olayı vardır. 1839’da, Avrupalıların baskısıyla, Padişah fermanıyla ilan edilen “ıslahat –yapılanma” programı! Zamanın entelleri bunu hayırlı bir olay gibi algılamışlardı. Halk ise “Tanzimatı”, “Artık gâvura, gâvur denmeyecek” olarak özetlemişti.

Tanzimat sayesinde, idarede okullarda, bazı ıslahat yapıldı. “Alafrangalaştık” ama Kapıtülasyonlar, “Düveli Muazzama ne der?” korkusu güçlendi ve de Bab-ı Âlinin tepesine “Düyun-u Umumiye” görkemli binasıyla oturdu! Kısacası Avrupalıların maksadı, Türkleri “öldürmemek” fakat “süründürmek”, kendilerine mecbur ve muhtaç kılmaktı! Atatürk “ıslahatı” kabul etse bile, Avrupa’ya bağımlılık zihniyetini yıktı! Ne acıdır ki bugün Türkiye gene o “Tanzimat”ın, post- modern “AB sürecinde”!

AB’nin Türkiye’yi tam üye kabul edeceğine inanan varsa, ya gafildirler ya da… Ancak, şimdi “bugün İngiltere bizden yana -yarın Merkel umut verdi – öbürsü gün, Sarkozy sert çıktı, vb. oyalanıyoruz- kendimizi aldatıyoruz. Ama Avrupalılar Türkiye’yi, oltalarının ucunda tutuyorlar! Sonunda, ölüyü gösterip “uydu” olmaya razı edecekler!

AB’NİN YARARLARI

Cengiz Aktar adlı, AB’nin baş lobicilerinden bir profesör, bu sürecin faydalarını şöyle özetliyor: : “Mesela bugün yolda kalmayan güvenli otomobillere biniyorsak, bozulmayan buzdolapları kullanıyorsak, bu AB sayesindedir!” Belki de ; “Kopenhag Kriterleri" arasında, ülkeyi “çağdaş uygarlık düzeyine” taşıyacak çok şeyler var. Ama Avrupalı komiserler, bunu bize, başımıza vura vura mı yaptırmak istiyorlar? Mesele bu!

“Küreselleşmenin” eski adı “ Emperyalizm” döneminde, Avrupalılar Hindistan’daki, Afrika ülkelerindeki sömürgelerinde idarede, eğitimde, birçok ıslahat yaptılar, ama neticede bu ülkeleri kendilerine bağımlı kılmak ve o ülkelerden daha fazla verim almak için!

“Avrupa Birliği süreci” sanki tövbe tövbe “ Allah kelamı”, amentü gibi, her sözün başında tekrarlanıyor ve AB’nin ne olduğunu, ne olamayacağını pekâlâ bilen siyasetçiler bile, sanki günah işleriz korkusuyla, bunu tekrar ediyorlar!

AB VE AKP

Ve AKP İktidarı sürecin başlamasını adeta, Bayram ilan etmişti ve bu “süreçte” devan etmeyi bütün şamarlara rağmen, Hükûmet programının başında tutuyor! Ve şu sırada, acı mı komik mi, reformların yavaşladığı ithamlarına karşı, AB’ye, ”seçim süreci yüzünden, size verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı” adeta, özür diliyor.

ZARAR ZİYAN RAPORU 

AB SÜRECİNİN yararlarını bilemem ama AB “dayatmaları” ve “uyum yasaları” yüzünden, Türkiye’ye, Güneydoğu hususunda, terörle mücadele-genel asayiş konusunda, Kıbrıs konusunda verilen zararların, zarar ziyan raporu bir hayli kabarık. Hem “Karen Fogg” olayını unuttuk mu?.. Mesela AB Komiserlerinin, DTP’lilerle sıkı fıkı ilişkilerini… AB de onlarla Birlikte “eyalet sistemini” destekliyorlar! Sorarım Diyarbakır’da, milyonlarca Euro dökerek, henüz mevcut olmayan “İstinaf Mahkemeleri” binalarını inşa ettirmelerinin altındaki asıl maksat nedir? Eyaletlere hazırlık! Kürtlerin hakları, Ermenistan “soykırımı” ve Kıbrıs daimi gündem maddeleri! Ve AB’nin gündeminde sırada, “Süryanilerin hakları –malları, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rumların hakları, malları, … Patrikhane sorunu vb. var!

Sözde Ermen Soykırımı dolaysıyla Ermenilerden öz dilemek için imza toplayanlar – Avrupa Birliğinin has ve “burslu” adamları! Tesadüf mü?

Fakat bu sürecin- gündemin, asıl hedefi Türk Ordusu! Hükûmet Orduyu sivil otoriteye tabi tutup etkisiz kılmak hususunda, gerekenleri yapmadığı için çok “kırık not” alıyor. Gerçi, Ordudan kurtulmak AKP'nin de işine gelir, ama posttalar büyük gelir!

Olacak şey değil ama eğer bir de TSK’ni kendilerine uydururlarsa, işte o zaman yandık. Son tahlilde umudum, gene de, TSK’nin, Türkiye’yi bu kıskaçtan kurtarmasında! ***

Yayın Tarihi : 17 Aralık 2008 Çarşamba 00:13:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
tarihçi IP: 88.231.69.xxx Tarih : 18.12.2008 00:21:13

Tarihimize sahip çıkamadık ve o tarihimizin hakkını arayamadık. Ermeniler, Avrupa kulislerinde yaptıkları propagandalar sayesinde "haklılıklarını kabul ettirdiler", bizler ise, suskunluk içinde, Ermenilerin bize yaptıkları zulümü Batı dünyasına kabul ettiremedik. NEREDESİN, EY TÜRK MİLLİYETÇİLERİ ?!.. ŞİMDİ ŞAHLANMANIN ZAMANI GELDİ, UYANIN !..