14
Haziran
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Girdap Türkiye’yi Yutuyor

Türkiye Cumhuriyeti – Türk Milleti – Türkiye; ;Üçü de, benim için, aynı anlamda ; “Milli var oluşumuz,”- bir “şeytan üçgenine” sıkıştırılmış, “girdabında” hortumlamakta!

Mübalağa etmiyorum; her günkü olaylar, iddialar, pespaye dedikodular, bu “girdabı” oluşturuyor. “Ergenekon davası” da, bu şeytan üçgeninim “korteksi” –“anaforu”!

“Üçgenin” tarafları çok: Bölücülük, ,Gericilik- Atatürk düşmanlığı, “Cemaat” – başta AB –dış güçler ve içerdeki, işbirlikçileri!

“Girdabın” yutmaya çalıştığı başlıca kurum TSK; eğer yutulur, etkisiz hale getirilirse, diğer, güçleri “yutmak” kolay olacak. Bunun için de, her gün Türk Ordusuna muvazzaf ve emekli subaylara, iftiralar atılıyor ve şimdiye kadar görülmemiş, terbiyesizlik derecesine varan hakaretler yapılıyor. Genç subaylar sindiriliyor ve Atatürkçü “motivasyonları” – güdüleri yok ediliyor... Emniyet Teşkilatına büyük ölçüde sızılmış… Orduya da, sızılmak üzere! Şimdiye kadar sırların, bilgi ve belgelerini, en sıkı muhafaza etmeyi bilmiş olan bu kuruldan bilgiler, belgeler muayyen “yerlere” iletiliyor ve her nasılsa, internet sitelerine düşüyor!

Son olay – Genelkurmay Askeri Mahkemesi tarafından yayın yasağı konulduğu için, ayrıntılara giremeyeceğim, sözde Genelkurmayda hazırlanmış, güya “AKP’yi ve Gülen’i “bitirme” planın, malûm Taraf’ın manşetine “düşüvermesi"! Burada bir “hinlik” var; Bu İddiaları tersinden okuyun; komplocular, bunları ileri sürerek, aslında, bence, artık gerçekten, yapılması gerekenlere karşı, askeri tabiriyle “önleyici vuruş” yapmışlar.  Ve bütün bu iddialar açıklığa kavuşturulmadıkça - TARAF gazetesinin iftiharla “Genelkurmay’daki kaynağımız" dediği köstebekler, meydana çıkarılmadıkça, konulan “yayın yasakları” da arzu edilenin aksine, tertipçilerin amaçlarına hizmet ediyor- sanki gerçekte, bir şeyler varmış, havası egemen oluyor! İnsanlarımız, her yeni "iddia" karşısında, “artık bu kadarı da olmaz” diye bunlara inanmazken, – bu kadar da uydurma olmaz, “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” diye, yalanlara inanır oluyorlar. Bu arada açıklığa kavuşturulması gereken bir olay var; Erdoğan’la, Büyükanıt Paşa arasındaki, gizli Dolmabahçe mülakatı – veya “mutabakatı”!.. Devlet arşivlerine geçirilmediği - hatta sonraki Genelkurmay Başkanına söylemediği için “devlet sırrı” olmayan bu konumlar muhakkak kamuoyuna açıklamalıdır ki, bir balon patlatılsın ve şüpheler “çığı” önlensin!

İHANET ANKARANIN ORTASINDA

Bölücülük- “yeni açılım” sürecinde içimizde kol geziyor. Adeta kanıksandı! Fatih Altaylı  Ankara'nın Göbeğinde Kandil Dağı mı Var? Diye sormuş; Ankara’da yapılan son DTP Kongresinin, Öcalan posterleri, PKK'nın askeri ve siyasi kanatlarının afişleriyle, tam bir PKK – hatta "zafer" kongresi olmuş! Acı olmasaydı, tuhaf olan, en pespaye dedikoduları boy boy yayınlayan gazetelerimiz bu müthiş olayı görmezden geliyorlar… Herhalde, DTP’ye dokunmak, şu sırada “barış açılımına zarar verir” anlayışıyla!

VE ERGENEKON

Ergenekon Davası – “iddiaları” bu hortumun merkezi! Bu dava ve iddialar, ülkeye, mevhum bir terör çetesinin verebileceğinden daha fazla zarar veriyor, derin yaralar açıyor. Herkes, mahrem konuşmalarının dinlendi ve özel hayatının izlendiği şüphesi içinde! Yeni “dalgalar”, yeni “iddianamelerle", “yarın sabah şafakta” kimin, kimlerin, “ansızın” toplanacağı belli değil… Tam bir kâbus! En az iki yıl süreceği söylenen, bu karabasana, Türkiye ne kadar tahammül edebilir?

“Yargıya”, muhakkak, güvenmek lazım. Ama ya, bu dava sürecindeki, açık hatta kasti hukuk ihlalleri? Fakat daha da önemlisi; ya “adalet” gecikirse? İki -üç yıl sonra bağımsız, adil yargıçlar, gerçek suçlular, varsa, onları ayıracaklar, cezalara çarpacaklar, diğerlerini aklayacaklar. Ama ya sonunda aklanacak olanlar? Onlara -ömürleri vefa ederse “kaybettiklerini” - sağlıklarını - hatta hayatlarını, kim, nasıl geri verecek? Bir "Pardon” yetecek mi? Bu soruyu en başta savcılara ve de güya insan hakları diye mangalda kül bırakmayanlara, buradan soruyorum. Adalet, insan hakları, onlar için bir nalıncı keseri!

Zaten o birileri, malum yayın organları, “Ergenekon Davasında” peşin hükümlü duruşmaların “dalyası” münasebetiyle, peşin “hükmü” yargıçlardan önce, “ezber bozuldu” başlığıyla “suçluların” resimleriyle ilan ettiler bile; “İnfazı” bekliyorlar!

Ve ülkeniz bir cezbeye kapılıp hortumlanırken, olanlara “dur “diyecek, Allah’tan başka güç yok mu? Yoksa “durdurmak” mı istemiyorlar? Farkında değiller mi ki, bu “girdap”, sonunda, kimseye yar olmaz, gün gelir, onları da yutar!***

Yayın Tarihi : 15 Haziran 2009 Pazartesi 10:47:29
Güncelleme :15 Haziran 2009 Pazartesi 11:31:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Onaltı Yıldız IP: 88.231.66.xxx Tarih : 15.06.2009 18:20:30

Türklerin, kendi ordusuyla birlikte yaşadığı "16 TÜRK DEVLETİ" dönemlerinin hiç birisinde, bugün olduğu gibi, kendi şerefini koruyan askerî güçlerinin haysiyetiyle oynayan, kendi ordusunu rencide ve yok etme teşebbüsünde bulunan bir devletin emsaline rastlamak mümkün değildir.


Lâik IP: 88.231.66.xxx Tarih : 15.06.2009 23:50:59

cemil çiçek, "irtica ile mücadele eylem planı hakkında", Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklarını belirtmiş.Sen!, önce, İstanbul'un Çarşambasından haber ver !.