25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Gönlüme Serpilen Sular!

Önceki gün,10 Kasım yazımda Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal’i ananken, belki de, uzatmaları oynayan bir Atatürkçü olarak duygularım- endişe ve umutlarım karışıktı! Atatürkçü, askerler, aydınlar “Ergenekon” kapsamında, ceza evlerinde yatarlarken hüzünlüydüm! Sonunda, demiştim ki: “Türk gençleri Atatürkün heykellerini ve eserini yıktırmaz. Bu umutla ölmek isterim!” … 10 Kasımda Yurdun her köşesindeki anma törenlerini görünce önceki yazımda fazla karamsar olduğumu fark ettim!

Anıtkabir’de Cumhurbaşkanı, Başbakan, devlet erkânın görüntüleri, ANITKABİR defterine yazdıkları klişe, beylik sözler. Riya örnekleri; Bu Cumhuriyet onlara emanet edilemez… Ama aynı kutsal mekâna, gençlerin, erkek ve kadınların, hatta başları geleneksel örtülü vatandaşların çıkıp, samimi duygularını, çiçekler serperek, ifade etmeleri, bana ilaç gibi geldi. Artık rahat olabilirim diye düşünüyorum… Ve Genelkurmay Başkanlığının, bu anma günü vesilesiyle yayımladığı “afiş”; fonda vatandaşların 10 Kasım dolayısıyla Ata’ya saygılarını göstermek için Anıtkabir’e akın ettikleri sırada çekilen bir fotoğraf. Bir asker ve Türk bayrağı taşıyan bir çocuk görüntüsü, Atatürk’ün Mareşal üniformasıyla fotoğrafı var ve şu sözler; “Açtığın Yolda Gösterdiğin Hedefe Daima İlerleyeceğiz”, “Güçlü Ordu Güçlü Türkiye”…

Umutlandım, ama endişelerim hala baki; bu ruh ve kararlılık sadece 10 Kasım’da -29 Ekim’de gösterilmemeli - yol uzun - mücadele zor - Düşmanlar uyumuyor ve kabul etmeli ki, iyi çalışıyor ve her taraftan Cumhuriyetin, üniter ulus devletinin altını oyuyorlar. Oymakta da devam edecekler! En geniş en tehlikeli “cephe” ,”Şark Cephesi”… Bu “cephede” yeni oyunlar çok… Şu sırada, bu mücadelede, PKK eşkıyasıyla savaşma, onlarla, liderleri APO ile “konuş” kampanyası sürdürülüyor ve çok taraftar buluyorsa, Atatürk’ün ”İstikbalde dahi” diye başlayan ve Cumhuriyetinin geleceği konusundaki, o muhtemel tehlikeleri işaret edem sözleri, ne kadar doğruymuş! Atatürk, “Tür milleti zekidir” demişti; bu gerçek bir tespit miydi, yoksa uyarı ve umut mu? İşte , “her yaştan” Türk halkının, “akıllı ve zeki” olduklarını kanıtlamalarının zamanıdır!

Umutlandım: 15–16 yaşlarındaki çocuklardan - gençlerden aldıgım “Merak etme biz varız” mesajlarından, bir Üniversite öğrencisinin şu sözlerimden: “Yazılarınızı her okuyuşumda benim de bir iç burukluğum, isyanlarım aklıma geliyor. Bu halde direniyoruz -daha neler olacak kim bilir- bekliyoruz. Fakat siz merak etmeyin Sayın Kılıç. Ben ve benim gibileri mal olsun, kan olsun, can olsun... Cumhuriyet ve vatan uğrunda çok şey feda edebilecek pek çok insan var. Siz bizi görmeseniz de bizleri duymasanız da bizler varız. Artık umut edin ve bizlerden emin olun.”

Var ol sevgili oğlum, Trakya Üniversitesi 4. sınıf öğrencisi, Timuçin TAT. Senin - sizlerin gibi gençler ve sizleri yetiştiren, Atatürkçü hocalar, bu yaşlı gönlüme sular serptiniz, artık rahat ölebilirim. Ama siz, gene de bayrağı elden bırakmayın – sadece “direnmeyin”- karşı saldırıya geçin. Düşman kavidir. Ama sizler var oldukça “talih zebun” olamaz.

ÖZÜR

Önceki yazımda haksızlık etmişim: Radikal Genel Yayın Müdürü Eyüp Can’dan özür dilerim.10 Kasım’da, Radikal gazetesinin birinci sayfasında, Atatürk anılmamış diye şikâyet etmiştim. Ama aynı gün gazetede, Murat Yarkın’ın Atatürk hakkında, güzel bir yazısı ve Atatürk fotoğrafları vardı. Ama sevgili Can, bağışlasın beni, sorarım: O gün neden, “Savaşma, Konuş” kampanyasına öncelik verildi? Anlaşılıyor ki, kafalar, umutlar ve endişeler karmaşık!***

Yayın Tarihi : 12 Kasım 2010 Cuma 09:09:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Dr. S. IP: 78.161.235.xxx Tarih : 13.11.2010 00:41:50

Yaşamınız süreci  içinde, Türkiye Cumhuriyetini kendi çıkarları doğrultusunda yıkmaya çalışanların amaçlarına ulaşamayacağına ve T.C'nin kurtuluşuna tanık olacağınıza içtenlikle inanıyorum. Bu yönden, müsterih olunuz !