3
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Gül, Sarkozy, Talat ve Sigara

Abdullah Gül ve Nıcolas Sarkozy! Şu sırada, Gül, TC’nin 11. Cumhurbaşkanı… Sarkozy de Fransa’nın 4. Cumhuriyeti’nin 6.Cumhurbaşkanı. İkisi arasında benzerlik var: Gül de, Sarkozy de bu makamlarda, seleflerinden çok farklılar. Sarkozy pervasız bir çapkın. Gerçi “çapkınlık v e metres” Fransız toplunun ve siyasetinin yapısında vardır; eski Fransız Cumhurbaşkanlarının, Başbakanlarının maceraları pek yadırganmaz, ama Sarkozy’ninki, biraz fazla aleni ; “kız arkadaşı”yla, kameralardan kaçmıyor ve ekranlara çıkmaktan da kaçınmıyor.

Abdullah Gül’ün, muhakkak ki böyle bir “ayıbı” yok: eşi Hayrunisa Hanımla mutlu bir evliliği var.

Ancak, Gül, Sarkozy’nin, kendinde evvelki Başkanların, 4. Fransız Cumhuriyetinin kurucusu ve ilk Başkanı Charles de Gaulle’ün tam zıddını yaptığı gibi, TC nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in ve O’nun emanetine sonuna kadar sadık kalan, kendinden evvelki Başkan “adam gibi adam- Cumhurbaşkanı gibi Cumhurbaşkanı” Ahmet Necdet Sezer’in yaptıklarının, tam aksine adeta hınç alırcasına, inadına yapmakta!

Sezer’in imzalamadığı bütün kararnameleri ve tayinleri, imzaladı, imzalıyor… Sezer’,n Çankaya’ya davet etmediklerini, mesela KKTC’nin, daha doğrusu, kendi deyimiyle, “Kıbrıs’ın Türk Tarafının” başı Mehmet Ali Talat’ı, Çankaya’da.’da birimci derecede protokolle ağırladı… Bu, herhalde, aynı şeyi, yapmaya zorlanan Yaşar Büyükanıt Paşa'yı çok rahatsız etmiştir! Hatırlardadır: O Talat ki, Kıbrıs’taki Türk Birliğinin Komitanı Kıvrıkoglu Paşa’ya adeta meydan okumuştu!

Gül, şimdi de “Bir milyon Ermeni kestik” dediği ve Türklüğe alenen hakaret ettiği için, Nobel Ödülünü alan Orhan Pamuk’u da, Çankaya’ya – Gül – hanesine davet etmiş… Adeta Pamuk’un iddiaların tasvip edercesine! Bu hareketi liboşları çok memnun edecek, ama burada Sarkozy ile bir farkı var; Sarkozy, herhalde “Cezayir’de Katliam yaptık” demez.

NEDEN? 

Şu dönemde Gül, Sarkozy gibiler, neden devletlerinin başına gelebiliyorlar? Akıllı eşim, cevabının verdi; dünyada genel bir değerler erozyonu ve yozlaşması var” diyor!

TARAF 

Mehmet Alı Talat, “hasbel kader” ve “hasbel keder” Başkanı olduğu KKTC’ne “Kıbrıs’ın Türk Tarafı” demekte ısrar ediyor. Rumlar da. Kendileri için, “ Rum tarafı” deseler ve böylelikle “Türk ‘tarafını” işgalci göstermek isterler! Ama Talat böyle derse, “tarafımız” pazarlığa açık olur! Aşka!

Şimdilerde “ taraf” kavramı revaçta! “Değirmenin suyunun” hangi “Taraftan” geldiği belli olmayan - bana gere belli olan- ve herhalde “Birinci Atatürk Cumhuriyetine” “taraftar” olmayan ve fakat düşmanların “tarafında” olan bir gazete var. Spordaki kulüp “taraftarları ” gibi, AB fanatiği ve de Cumhuriyet ve Ordu düşmanlığı “fanatiği"!

SİGARA YASAĞI 

Sigara yasağı gündemde Ben, sigaranın sağlığa zararlı olduğunu, hem içenlerin, hem de “duman altı” olanların korunması için sıkı tedbirler alınmasına “taraftarım”…Hatta sigara imalatının tümüyle yasaklanmasına da! .

Günahımı, itiraf edeyim; bir dönem sigara işi yaptım, ama ömrümde, hiç sigara içmedim ve içmem! 16 yaşımda iken, rahmetli babam, cebimde gösteriş olsun diye, koyduğum, sigara paketini görünce, bana, nadir tokatlarından birini attı ve bundan sonra da sigaraya el sürmedim!

Evet, sigara yasağına taraftarım, ama uygulama konusun da “ mülahazat hanelerim” var: bu yasak, ne kadar sürecek, nereye kadar ve nasıl uygulamak? Yen, rüşvet ve kaçakçılık kapıları açmayacak mı? Devletin sigara tekelinden varidatı ve ünlü Türk Tütününün ihracatı azalmaz mı? Tekel satılsa da sigaranın “tek elde” tutulması çelişki olmaz mı?

Yeni film ve dizilerde vs. sigara içenlerin gösterilmemesi ve böylelikle gençlerin özendirilmemeleri, yerinde bir önlem, ancak halen TV’lerde gösterimde olan eski filmlerdeki sigara sahneleri nasıl kaldırılacak?

Bu arada Mustafa Kemal’in, sigaralı fotoğraf ve filmlerine de, sansür konacakmış… Bu da bir bakıma Atatürk’ün de “kötü alışkanlıkları” olduğu ima edilmek, anlamına gelmez mi? *****

Yayın Tarihi : 7 Ocak 2008 Pazartesi 12:49:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
murat demren IP: 88.247.224.xxx Tarih : 7.01.2008 20:41:07

sayın ahmet necdet sezer gibi bir değeri ancak yıllar sonra anlayacak türk insanı... şimdiki cumhurbaşkanının çankaya ya çıkışına yapılan muhalefet sanki sadece eşinin türban takmasından kaynaklanıyormuş gibi mazlum rolünü oynamış türk insanınıda çok güzel İNANDIRMIŞTIR OYSA YAKIN GEÇMİŞTE RP GENEL BŞK. YRD İKEN ERBAKAN,SÜLEYMAN MERCİMEK... GİBİ ,İSİMLERLE KAYIP TRİLYON DAVASINDAN BİRİNCİ DERECEDEN YARGILANMIŞ DİĞER SANIKLARIN CEZA ALMIŞ OLMASINA RAĞMEN KENDİSİ DOKUNULMAZLIK ZIRHININ ARKASINA SAKLANMIŞ AYRICA TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN DEĞERLERİ VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRKLE YILDIZININ BARIŞMADIĞINI DEFALARCA İSPATLAMIŞ BİR KİŞİLİK OLARAK TAKİYE YAPMAKTADIR NOTERLİK YAPTIĞI YOLUNDAKİ ELEŞTİRİLERİDE HAKETMEKTEDİR ... BU VATAN ,ÜZERİNDE OYNANAN TÜM OYUN VE BADİRELERİ ATLATMAYI BİLMİŞTİR İÇİNDEKİ MUSTAFA KEMAL RUHUYLA GEREKTİĞİNDEDE HER TÜRLÜ OYUNU BOZACAK GÜÇTEDİR


İsmail Aslan IP: 88.246.165.xxx Tarih : 9.01.2008 12:14:28

Abdullah Gül sırf eşinin turbanlı oluşu nedeniyle değil, başka bir sürü nedenlerden dolayı Çankaya ya çıkmamalıydı: Çünkü Abdullah Gül’’ün, daha önce Dışişleri Bakanlığı görevini başarı ile yürütüğü söylenemez. Dışişleri Bakanlığı döneminde Powell ile dokuz maddelik bir gizli anşlaşma yaptığını 24 Mayıs 2003‘te Vatan gazetesinde yaptığı söyleşide açıklamıştır. Bu anlaşmaya bağlı kalarak bakanlığı süresince BOP’’da kendine verilen rolü oynamıştır. Çifte Cumhuriyet resepsiyonları düzenliyerek devlet geleneğini sulandırmıştır. Sezer’’in imzalamadığı bütün kararnameleri bir bir imzalamıştır. Sezer’’in Çankaya’’ya davet etmediği “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” demeye dili varmayan Mehmet Ali Talat’’ı, Çankaya’’da.’’da birimci derecede protokolle ağırlamıştır. Dünyanın en yalancı insanı Celal Talabani ise sırada beklemektedir. Yaklaşık iki ay önce Başbakan’’ın gittiği Beyaz Saray’’a Bu defa Abdullah Gül Cumhurbaşkanı sıfatıyla gitti. Bu iki ay içinde Abdullah Gül’’ün gitmesini gerektiren hangi gelişmeler oldu? Küresel efendiyle, ılımlı islamın güleryüzlü delikanlısı neyi halledecek? Atlantiğin öte yakasında İki ay önce Emine Erdoğan’’ın estirdiği turban rüzgarını bu defa Hayrunisa Gül estirdi. Ülkemiz bu görüntüleri haketmiyor. Hoş...O’’da kendini zaten Cumhurbaşkanı saymıyor. Yoksa Kral Abdullah’’ı Swiss Otel’’de ziyaret edip, yanına öyle otururmuydu? İsmail Aslan