Gün Uğursuzların

Türk Ordusunu, şimdiye kadar dize getiremediler, şimdi hep aynı güruh ve mihraklar, koro halinde, “Başbuğ istifa” avazeleriyle, tabir caizse Genelkurmay Başkanının “kellesini” istiyorlar! Bu adamların, kadınların sicillerine bakın; sorunları “Başbuğ” değil Türk Ordusu... Maalesef bazı vatansever arkadaşlarımız da, bu oyuna alet oluyorlar!

Onların işine gelecek “Ordu”, kışlasında uslu oturacak, saray muhafızlığı, “gereğinde” AB’nin lejyonerliğini yapacak bir “Ordu” ... Gönüllerindeki Genelkurmay Başkanı da Hilmi Özkök “hoca”!

Hele bu bağlamda, bu adamlara, kadınlara itibar edilir, “kelle” verilirse, tek kelimeyle gafletten öte, T.C.’ye ihanet olur. “Güçlü Ordu” olmazsa Türkiye güçlü kalamaz.. İçeriden istedikleri de bu!

Bu şartlarda en doğru savunma, vatan sathında karşı taarruzdur, bu insanlara hadlerini bildirmektir! Fazla vakit kaybetmeden!

BAYKAL

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal şu bağlamda, “belge ve plan”larının ortaya çıkarılmasını doğru değerlendirmiş... “Neden tam su sırada” ve “Gizli Muhbir kim?”

Baykal, “İrticayla Mücadele Belgesi” nin orijinalinin 4.5 ay sonra savcılığa gönderilmesini ’manidar’ buluyor ve ‘askere sivil yargı düzenlemesinin yasalaştığına dikkat çekiyor! Ona göre bu bir komplo!

KÖSTEBEKLER KİM?

Her şeyden önce -varsa- Orduya, Genelkurmayın içine, özenle “sızdırılmış-yerleştirilmiş” bu “köstebek-köstebekler” meydana çıkarılmalı! Eğer her yere, her kuruma ahtapot gibi sızan bir cemaat bunu da başarmışsa, “muhbir” hakikaten muvazzaf bir subaysa, bunu para veya “itikadınca” yapıyorsa ve savunmamızın başka sırlarının, belgelerinin de “içeriye ve dışarıya” sızdırılması ihtimali varsa, durum gerçekten çok vahim!

BAHÇELİ

Ve vahim olan başka bir durum var: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu durumlar konusunda söyledikleri; Bahçeli “cuntacıların demokrasiye müdahale planları” hususunda Hükümete “gereğini bir an önce yapın” diyor... Ve MHP’nin, bu konuda Hükümete her türlü desteği vermeye hazır olduğunu söylüyor!

Bahçeli’ye göre, “Türkiye’nin geçmiş asırlardan beri siyasetin ve demokrasinin sırtında kambur olan ilkellikten” kurtarılması gerekir. “Kendinde güç ve akıl vehmedenlerin demokrasi dışı arayışları, adaletin tecellisine ve kararlarına herkes katlanmalı, hangi seviyede ve kim olursa olsun sorumlularına hadleri bildirilmeli.”

Tuhaflık ve çelişki bir arada; Bahçeli hemen önce “Bir an evvel devrilmeli ” dediği AKP Hükümetine, Türk Ordusuna “hadlerini” bildirmesi için destek oluyor!

YADIRGAMADIM

Ben doğrusu bu sözleri yadırgamadım; Bahçelinin TSK’ne karşı bir alerjisi olduğunu öteden beri, bilirim… Orduyu rakip saydığından mı? Yoksa başka bir sebepten mi? Bilemem…

Bahçeli Ecevit Koalisyonunda Başbakan Yardımcısı iken APO’nun idam edilmemesi gafletine ortak olmuş ve bunun gerekçesini hiç izah etmemişti… Sonra, yanlış değerlendirmesiyle, erken seçimi sağladı – AKP’nin iktidara gelmesine sebep oldu… ve sonra da, Mecliste AKP’ye destek vererek Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasına ip verdi!.. Bunların da izahı, savunması yok! Feraset mi? Yoksa bir danışıklı dövüş mü? Rahmetli Türkeş MYK toplantısında, bizzat bana ön sırada oturan Bahçeli’yi işaret ederek “Bu adama güvenmiyorum!” demişti… Haklıymış!

Son zamanlardaki –bana göre doğru konuşmaları – şimdi, “Plan Belge konusundaki söyledikleriyle çelişiyor… O ateşli konuşmalar Kurultay yatırımları mıydı? Son Orduya saldırısı neyin yatırımı? Acaba bu konuşmaları Milliyetçi, Ordusuna bağlı MHP tabanı, nasıl değerlendirecek! Bölücülüğe karşı ateşli konuşan Bahçeli şimdi, hem partisini bölüyor, son tahlilde AKP’ye ve Bölücülere, destek veriyor! ***