Dünyanın sayılı bilim adamlarından, ünlü cerrah, Profesör Mehmet Haberal’a, Ergenekon kapsamında, kin ve husumetle yürütülen saldırının sebebini hiç anlamamışımdır… Daha doğrusu anlıyorum; Dr. Haberal Atatürkçüdür – milliyetçidir… Üniversitesi “Başkent”, bu düşüncenin irfan merkezlerindendir. “Başkent” TV kanalı -yalaka- çanaka kanalların karşısında, bir medya kalesidir… İşte bunlara tahammürleri yok…
Dr. Haberal, yüzlerce hastasını sağlığa, kavuşturmuştur bunu da, ya küçümserler, ya da kıskanırlar. Şimdi o öğrencilerinin tedavisi altında!
Ben onu, dostum Şiar Yalçın'ı, hiç karşılıksız, ameliyat ve tedavi etmesinden bilirim… Ve Alanya'da, sağlığımızı emanet ettiğimiz Başkent Hastanesinin, ülkenin diğer yörelerindeki “Başkent Hastaneleri” gibi, nasıl bir sağlık kuruluşu olmasından!… İşte şimdi, adi suçlu gibi, ağır muamelelere maruz kalan Profesör Haberal böyle bir “adam” gibi adam! Ölesiye bağlı olduğu TC'ni yıkmak için kurulduğu iddia edilen, “Ergenekon çetesinin” mensubu!
Mehmet Haberal, Silivri’de tutukluyken kalp rahatsızlığından hastaneye kaldırılmıştı. Polisler “savcıların” talimatıyla, O hastaneyi bastılar. Ve “Profesörü neden taburcu etmediniz de, biz onu gene, Silivri’ye tıkamadık” dercesine, doktorlarını sorguladılar…
Haberal, kalp rahatsızlığı dolayısıyla yaptığı tahliye talebini ret eden yargıçlar hakkında dava açmış ve Yargıtay da, o yargıçları, 1500’er TL tazminat ödemeye mahkûm etmişti… Şimdi AKP hükümeti, bunun rövanşını almak istiyor.
AKP Bolu Milletvekili Fatih Metin ve arkadaşlarının yaptıkları kanun teklifi kabul edilirse, kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum-bu konuda Devlet- aleyhine dava açabilecekler…
Kısacası, böylelikle Ergenekon savcı ve yargıçlarına “güvence” sağlamak adı altında, aslında “hukuki masuniyet” -dokunulmazlık- sağlanacak. AKP milletvekillerini harekete geçiren asıl şey, Haberal’dan “rövanş” almak! Ve de ilerde Haberal gibi, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan vb tutukluların tahliye taleplerini geri çevirecek yargıçlar aleyhinde dava açmalarının önünü kesmek!
Ergenekon “tutukluları” hakkındaki bu kin, bu hınç almak çabaları nedendir? Suçları ne? Sonunda muhakkak anlaşılacak: “Haberal, Balbay ve diğerleri gibi, onurlu, milliyetçi, Atatürkçü, adam gibi “adamlar” olmak!...
GENÇLER
Başbakanı protesto eden gençler, hamile kadınlar, dövülüyor, bir genç kızın polis postalı altındaki fotoğrafı, hafızalara, uzun süre silinmemek üzere, yerleşti. Bu hoyratlıklar, ne kadar tevil edilirse edilsin, suç polislere yüklensin, iktidarı çok zora sokacak. Yalaka ve yanaşmalar bu durumun farkındalar. Ali Bayramoğlu, Fehmi Koru gibiler bile, ”sakın ola ki” diye İktidarı uyarıyorlar… Yakın tarihimizde, benzer manzaraların; atlı polislerin, Bumin Yamanoğlu gibi polislerin, gençlere yaptıkları hoyrat muamelelerin, bir iktidarın devrilmesine sebep olduklarını bildikleri için! O hoyratlıkların, zamanın iktidarının bilgisi ve emriyle yapılmadığını çok yakından bilirim… O filmi görmüştüm. Ama iklim, şartlar oluştu, fatura iktidara çıktı! Benden hatırlatması…
Gene hatırlatayım: o zamanlarda da hedefte, gazeteciler ve profesörler vardı! ***
Yakın tarihimizi bilemeyenler veya anlamaktan aciz olanlar, yaşadığımız bu günlerin, geçmişle benzerliğini de hiçbir zaman anlayamayacaklar ve kendilerini Batı emperyalistlerine satmaya çalışan Partilere de 'körü-körüne inanmaya devam etme' gafletine devam edeceklerdir. Allah, bu gibi kişilere aklı selim versin ve onlara doğru yolu göstersin !