19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Hamam'da Türkü Söylemek...

AKP’nin Kızılcahamam Toplantısı, Parti’nin içerden ve dışardan zorlandığı bir sırada iman ve güven tazeleme şovu idi, tabir caizse, genel olarak, “hamamda türkü söylemekti”! Kapalı kapılar arkasında ciddi eleştiriler yapıldı mı, bilinmiyor, ama Çömez ve Çeçen gibi, Başbakan’a ve yönetimine ters düştükleri veya Erdoğan’ın deyimiyle “tökezledikleri” bilinen üyelerin konuşmamış olmaları dikkate şayan! Herhalde toplantının ilk somut neticesi, Unakıtan hakkındaki CHP soru önersinin, AKP’nin blok oylarıyla geri çevrilmesi olacak… Ama Unakıtan olayı, gerçekten, kapanacak ve bu olayın AKP’ye, kamuoyu indinde verdiği zarar ortadan kalkacak mı? Sanmıyorum.

Fakat kendimizi aldatmayalım; AKP şu sırada, içinde “tökezleyenler” bulunsa bile, devletin ve ülkenin hemen hemen bütün kurumlarıyla “müsademe rotasında, seyir halinde” olsa da, önde gidiyor. YENİ ŞAFAK gazetesinin yaptırdığı kamuoyu araştırması “sorulanlara göre”, ve biraz abartılı olsa bile, bugün seçim yapılsa AKP’nin tek başına olmasa da, birinci parti olarak çıkacağını, gösteriyor. Bu ihtimal karşısında, etkili bir muhalefet, bir “muhalefet cephesi” yok! AKP’nin avantajı ve anladığım kadar taktiği de bu! İlginç bir oyunu var; Erdoğan, Kızılcahamam’da MHP’nin yükselen puanlarına dikkati çekmiş ve MHP’ye temayül eden gençlerin etkilenmesini, “kazanılmasını” istemiş. Ümmetçi ve Türk milliyetçiliğine kökünden karşı AKP’nin milliyetçi gençleri, hele şu sırada, kendisine çekmesi zor ve olmayacak duaya âmin demek! Bu gençler, AKP’de “kaybolacaklarını ve kaybedeceklerini” pek ala bilirler…

DYP’yi ANAP’ı, hatta CHP’yi, MHP ile korkutarak aralarına nifak sokmak ve AKP karşısında, birleşik bir muhalefet cephesi kurulmasını önlemek istiyor! Bu oyuna gelmemek gerek; AKP’nin, TC için, zararlı seyrini önleyecek, “demokratik” yöntem, bu cephenin kurulması olacaktır. Genel Seçimlerden önce Erdoğan’ın, Arınç’ın veya bir başka AKP adayının Çankaya’ya çıkmasını önleyebilecek olan da bu “cephedir”.

CUMHURBAŞKANLIĞI
Kızılcahamam’da kurucu bir üye, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına aday olmamasını önermiş. Haklı; eğer, Erdoğan, bugünkü şartlarda, aday ve Cumhurbaşkanı olursa, siyasetteki etkisin ve yetkisini kaybeder. Ama başka bir oyun var; bugün Çankaya’da, Atatürk’ün makamının gereklerini yerine getiren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den rahatsız olanlar, Cumhurbaşkanlarını, Çankaya noteri haline getirmek isterler, ama ikilem de ortada; Erdoğan eğer Çankaya’ya çıkacaksa, rejimi Başkanlık sistemine çevirip, mutlak yetkilerle çıkmak ister! Bakalım bu oyun nasıl oynanacak?. Bana kalırsa, dananın kuyruğu da orada ve kızılca kıyamet de o zaman kopacak.

Şu sırada, Van “Cumhuriyet” Başsavcısının, özellikle Orgeneral Büyükanıt’ı ve O’nun üzerinden, TSK’ni hedef alan iddianamesinin ve arkasındakilerin, bazı AKP’lilerin, bulunması, Rejimi koruyan en büyük gücün, Türk Ordusunun “vidalarının” gevşetilmek istendiğini gösteriyor. Ancak Türk ordusu bu millete “vidalarla” değil, temelden bağlı – başaramazlar, ama gene de zarar veriyorlar!

Özetlemek gerekirse, Kızılcahamam’dan çıkan manzara şu; AKP’nin ve iktidarının tökezlemelere ve “tökezleyenlere” rağmen, türban, ,İmam Hatip konularında ve kadrolaşmada, birlik ve beraberlik türküleri söyleyerek, devam edeceğini gösteriyor. Ne var ki hamamda –Kızılcahamam’da- ilelebet kalmaları ve türküleri orada söylemeleri mümkün değil.. Bir gün dışarıya, soğuğa çıkmaya, mecbur olacaklar!

Yayın Tarihi : 15 Mart 2006 Çarşamba 14:13:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?