16
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Hasan ile Meral Pulur

Kadim ve aziz dostum –eski kapı yoldaşım, Hasan Pulur, elli küsur yıllık hayat arkadaşı –evlatlarının anası, sevgili Meral’i kaybetti. Meral, menhus hastalığın pençesinden kurtulamadı- günlerdir yoğun bakımda idi…-bir bakıma, kurtuldu ama- ayrılık olmasa! Eşsiz evlatlarını anasız bıraktı. 

Bumca yıllık dostları olduğum halde Meral Hanım’la, ancak bir defa, karşılaşmıştık. İyi bır hayat arkadaşı ve anne olduğunu bilirdim. . Hasan’ı evden telefonla aradığımda o yumuşak sesiyle cevap verir ve hoş- beş ederdik… Sesini arayacağım. Allah Hasan’a ve evlatlarına sabırlar versin. 

Bu vesileyle Hasan Pulur hakkında, bir şeyler yazmak isterim… Pulur, adam gibi bır adam – dadaş gibi bır dadaş ve gazeteci gibi bir gazeteci! ! Kaç gündür Meral yoğun bakımda olduğu müddetçe, yazılarını aksatmadı ve karanlıktakı bir deniz feneri gibi eskilerden bugünlere ışık verdi- veriyor –verecek! Allah kalemine ve hafızasına kuvvet versin! 

Hasan Pulur’un başarısında –şöhretinden kendime pay çıkarayım; Köşesinin adı; “Olaylar ve İnsanlar” benim patentimde. MİLLİYET camiasında GÜN adlı bir tabloid gazetesinin başında iken Hasan’a bu köşeyi yazmasını ben telkin etmiş ve köşenin adını da ben koymuştum… 

Şimdi, her sabah , yazılarını, ibret ve keyifle okurken kendime pay çıkarırım. Bazı olaylarda “Aziz Nesin’lik” dendiği gibi, ” Tam Hasan Pulurluk” dendiğinde, isim babacığın payı var. 

Hasan Pulur’u telefonla aradığım zaman aradığımda “Orası Hasan Paşa Fırını mı? ” diye takılırım, o da bana “Merhaba Abdülkerim Bey”, diye cevap verir. İnsanın adı çıkacağına… Benim dalgın olarak adımın çıkmasının, sebebi de odur… Helal olsun! . 

VE ABDİ İPEKÇİ 

Eski “Milliyetçi"lerden, Tufan Türenç’in Erhan Akyıldız’la birlikte Abdi İpekçi hakkında yazdığı “BİR GAZETECİNİN HAYATI – 20 YIL SONRA” ( (Doğan Kitap,) ” kitabının yeni baskısı yayımladı. Bu kitapta merhum Abdi ıle birlikte bizler –Pulur – Tufan ve ben de varım. Naçizane, Abdi İPEKÇİ’NİN, MİLLİYET’İN başına geçmesinde ve dolaysıyla başarısında, benim biraz rolüm olmuştu. Tufan ve Erkan bunu anlatmışlar. Abdi İpekçi, ilk patronu, rahmetli Mithat Perin’le birlikte, modern Türk gazeteciliğini öncüsü idi. Ruhları şad olsun! Türenç ve Erkan’ın kitabı genç gazetecilerin-medyacıların okumaları gereken bir kitap. Her genç gazetecin okuması gereken bir kitap! 

AVAR KIZIM 

Bu medya kirliliğinde, Banu Avar hem bir yazar hem de doğru dürüst bır hanım olarak parlıyor-TRT’deki “ Sınırlar Arasında” programı yozlaşmalar arasında, taze bir nefes gibi idi. 

Hatırlarsınız: geçenlerde, Orhan Pamuk Nobel Ödülünü aldığı için adeta ilahlaştırılırken ve Nobel Ödülü de erişilmesi güç bır mazhariyet yapılırken Banu Avar İsveç’e gitmiş ve programında bu balonları söndürmüştü. Ve bana, O’nun güzel yüzüyle bana ilaç gibi gelmişti. Şimdi bu tespitlerini kitap haline getirmiş. Efsanelere inanmak yerine - gerçekleri öğrenmek için, okunması gerekli bır kitap (AVRASYALI OLMAK -TRUVA YAYINLARI ) 

ESKİ BİR ÜLKÜDAŞTAN 

Reha Oğuz Türkkan 65 yıllık dostum ve ilk Genel Yayın Müdürüm. 1942 yılında ben Kolejde; öğrenci iken yazılarımı, önce BOZKURT –sonra da GÖKBÖRÜ adlı Türkçü - Turancı dergilerinde yayımlamıştı. 1944 de Turancı “avında” ben bir gecelik “götürüldüm. .O derginin idarehanesinde tanıdığım Alparslan Türkeş, diğer Türkçüler, aylarca hapis yattılar ve tabutluklarda işkence gördüler, Oğuz’un gözleri, konulduğu “tabutlukta, başının üzerinde yakılan yüksek "vatta" ışık yüzünden neredeyse kör olmuştu. Oğuz yılmadı hala milliyetçilik inancında devam ediyor. Son kitabı, “TÜRKÇÜLÜĞÜN YENİ ESASLARI” (Pozitif Yayınları) , “ Milliyetçiliğin” saldırı ve kuşatma altında olduğu sırada Doğru Milliyetçiği doğru yerine oturtan bilimsel bir eser. .***************
Yayın Tarihi : 15 Şubat 2007 Perşembe 16:07:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?