18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Hatipler ve imamları

"Dört dörtlük" yeni eğitim sistemiyle Atatürk Milliyetçisi gençler yerine, Atatürk Cumhuriyeti'ne "kindar" bir gençlik yetiştirilmesi dönemi başladı ve Başbakan Erdoğan tarafından resmen ilan edildi! Daha önce ortaokulların İmam Hatip Okulları olması hazırlıkları vardı. Bundan sonra da yasal değişiklikler yapılacak ve İmam Hatip mezunları Harp Okullarına kabul edilecek!  Türk Ordusu'nun geleneksel yapısına bir darbe!

***

Kimsenin, gençlerin mübarek dinimizi bilerek, dindar olmalarına itiraza hakkı olamaz. Mübarek dinimiz, Türk milletini millet yapan öğelerden başta gelenidir... Askerlerimiz düşmana, "Allah Allah" diye hücum eder...

Ve Harp Okullarına öğrenci alırken okullar arasında bir ayrıcalık yapmak mantıki de değil; eşitlik kuralına aykırı! Bilmiyorum, başka ülkelerde böyle bir ayrıcalık var mı? Ruhban okulları mezunları subay olabiliyor mu? Oluyorlarsa da muharip, muvazzaf subay olabiliyor, generalliğe hatta Genelkurmay Başkanlığına yükselebiliyorlar mı? Ama Erdoğan'ın maksadı "mâlumdan malum"; Atatürk Cumhuriyetini, en dayanaklı kalesinden mahrum ederek tasfiye etmek!

Şimdi Türk Ordusu'nda itiraz; vesayet dönemleri bitti ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel de "sivil otoriteye" topuğundan yüreğine kadar bağlıdır!
Erdoğan maksadını gizlemeye de gerek görmüyor... Denizli'de yeni bir İmam Hatip Okulu'nun açılışında dedi ki: "Türkiye genelinde millet artık İmam Hatip Okullarıyla kucaklaşıyor. Bu okullarla hasret bugün sona eriyor... Milletin bu okullarından ürkenler, öcü gibi görenler maalesef bu okulların kapılarına kilit vurmuşlardı. Orta sınıfı kapattılar, katsayı getirdiler. İmam hatiplerin önünü kesebilmek için tüm meslek okullarına, vebalı muamelesi yaptılar. Bugün tekrar imam hatip okullarının milletimize hayırlı olmasını cenabı Allah'tan dilerim".

Ben de bu okulların Cumhuriyete ve Türk Ordusu'na hayırlı ve faydalı olmasını diliyorum!

İki senaryo var. Birinde mekan imam hatip okulları ve yoklama. Erdoğan'ın adı okununca bütün öğrenciler burada içimizde diyor. İkinci mekan, Harp Okulları. Gazi Mustafa Kemal'in ismi okununca, bazı yeni öğrenciler susuyorlar!..

***

Erdoğan aynı konuşmasında terörden ve teröre karşı başarılardan da bahsetti. Ordunun yüzlerce deneyimli subayı içeride iken gerçekten başarı!

Ancak gerçekten bir savaş haline gelen bu mücadelede başarı, öldürülen teröristlerin sayısı ile ölçülemez. Bugünkü mümbit zeminde bizler her şehit cenazesinde göz yaşı dökerken PKK ve BDP, ölülerini orduya ve Cumhuriyete karşı bayrak yapıyorlar. Ölenlerin sayısı onları ilgilendirmiyor aksine kinlerini bileyliyor!

Onlar böyle iken bizim her şehidimizin arkasından göz yaşı dökmemizi zaafımız ve bezginliğimiz telakki ediyorlar...

***

Erdoğan'ın Habur fiyaskosu açılımından sonra yeni terörle mücadele açılımı, stratejisi...

Başbakan ayrıca terör örgütünün silah bırakması halinde operasyonların duracağını ifade etti.

Acaba bu yeni "açılımın" tehlikelerin farkında mı? Buna göre PKK eşkıya değil, T.C. devletinin karşısında savaşın bir "tarafı"! Ve her halde Oslo müzakerelerindeki mutabakata göre "sen silahı bırak biz de operasyonlardan vazgeçeriz" anlaşması yapılacak. Bu anlaşmada gözlemci, hakem kim olacak? PKK'nın bıraktığı silahlar verenlere geri mi gidecek?

Buna çocuklar değil kargalar bile güler...

Ve asıl can alıcı -bütün bu açılımlara son verecek- soru; Kürtçüler-PKK silahları sureta bıraksalar da "Büyük Kürdistan"dan vaz geçerler mi?
 

Yayın Tarihi : 19 Eylül 2012 Çarşamba 10:36:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Dr. s* IP: 95.15.244.xxx Tarih : 19.09.2012 20:03:36

Sayın Barut; Kent Haber Sitesi'nde yayınlamış olduğunuz önceki yorumlarınıza karşıt olarak -naçizane- yazdığım yorumlardan dolayı affınızı diler, kariyelinizde daha da yükselmeniz temennilerimle içten saygılarımı sunarım.


K. Mükremin BARUT IP: 78.162.247.xxx Tarih : 19.09.2012 17:41:52

Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok’un öldürülmeleri ile ilgili Umut davası dosyası (Kudüs Ordusu -Tevhid-Selam grubu- ile bağlantılı isimler):

Hasan Kılıç: Tokat İmam Hatip Lisesi mezunu, Türkiye’de mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çetenin üyesi olduğu gerekçesiyle 18 yıl 9 ay ağır hapis ile cezalandırıldı.

Mehmet Ali Tekin: Fatih İmam Hatip Lisesi mezunu, Türkiye’de mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çetenin üyesi olduğu gerekçesiyle 12 yıl 6 ay ağır hapis cezası ile cezalandırıldı.

Selçuk Şanlı: Adana İmam Hatip Lisesi mezunu, Türkiye’de mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çetenin üyesi olmaktan 12 yıl 6 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Aynı davadan yargılanan ve Erzurum İmam Hatip Lisesi mezunu Şeref Dursun ise kanıt yetersizliğinden beraat etti.

Gazeteci-yazar Çetin Emeç ve Turan Dursun ile İran rejim muhalifi Ali Akbar Gorbani’nin öldürülmesi dosyası: (İslami Hareket Örgütü bağlantılı isimler):

Ekrem Baytap: Batman İmam Hatip Lisesi mezunu, anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak suçundan ömür boyu ağır hapis cezası çarptırıldı.

Mehmet Ali Şeker: Batman İmam Hatip Lisesi mezunu, anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak suçundan ömür boyu ağır hapis cezasına çarptırıldı.

Mehmet Zeki Yıldırım: Batman İmam Hatip Lisesi mezunu, yasadışı örgüt üyesi olmak suçundan 12 yıl 6 ay ağır hapse çarptırıldı.

Bu davada yargılanan ve Batman İmam Hatip Lisesi mezunu olan Ayhan Usta hakkındaki dava ise zamanaşımına uğraması nedeniyle düştü.
Saygılarımla.

K. Mükremin BARUT

NOT: Yan sayfada haberler bölümünden aldım. Çok büyük yaratıcılık sayılmaz. Lakin haberin tamamını kendi FACE'm de yayınladım.


corrector IP: 58.172.236.xxx Tarih : 20.09.2012 05:18:26

sayin kilic, sizlerin muhazakarligi ve oportunizmi iste bu imamlari, hatipleri ve imam-hatip-li-leri boyle fevkalade sakincali hale getirdi.  bunun en buyuk suclari sizdiniz. ve hala bu suc'a istirak ettiginizi goremiyorsunuz. 

halepce katliamindan sonra gelen 1 milyondan fazla kurt ve simdi suriyeden kacanlar buz daginin gorunen tarafi.  ozellikle vizelerin kalkmasindan sonra turkiye'ye gelenler ummet memsubu statusu altinda bu ulkede kal-diril-iyor.

munecim olmaya gerek yok, seytanin gor dedigini gormek lazim: simdi referandum yapip kurtulamazsak, bu mutat sorunlar fevkalade geliserek tekerrur edecek. Turkiye'de hic bir donem 10 u asmayan gercek muhafazakarlar (onlara degisik sebeplerle oy verenler degil), 5-10 senede 50%lere varacak. bu buyuk muhafazakar yuzdelik butun toplumsal dinamiklari ilimli islamin da otesine tasir!!!

bu mudur istediginiz?

gonlunuzun istedigini biliyorsunuz belki ama kara gercekler nedir?  realite nedir simdi? vatan nerde hat nerde satih nerde?

sizin kadar kulturu, birikimi, gorgusu vs olan birisinin en azindan 80'li yillardan bu yana gelismelerin istikametini gorememesi bence 2 olasilikla mumkun:  ya cok inatsiniz ve yanlis soylemlerinizi buyukluk gostererek duzeltmiyorsunuz yada gercek bir Ataturkcu degilsiniz.

sahi, niye referandum yapilmasina karsisiniz?