17
Haziran
2025
Salı
ANASAYFA

Herşey Anormal

Bu yazı yazıldığı sırada YAŞ’taki kriz kördüğümü olmuş ve “kriz masasında” uzlaşma sağlamamıştı. Uzlaşma-anlaşma mümkün mü? Önce, bir bilek güreşine dönen bu konuda anlaşma olacaksa, bunun, “pazarlık“ ve karşılıklı ödünlerle mümkün olması, bizatihi, durumun vahametini ve ülkenin şu sırada içinde bulunduğu kör dövüşünü, TSK dâhil, kurumların bölünmesini ve “çöküş” alametlerini gösterir.

Uzlaşma ve Anlaşma “her şey normal” diyen Cumhurbaşkanının aracılığıyla mümkün olsa bile, gerçekte derin yarası kapanmayacaktır!

Büyük İskender, ünlü “Gordion” kördüğümünü, bir kılıç darbesiyle çözmüştü! “Kılıç” var da, Büyük İskender nerede? Abdullah Gül, İskender mi?

Bu durumun fotoğrafını, bütün renkleriyle-şimdi televizyondaki, “HD” (High Defınıtıon- Yüksek kalite) teknolojisiyle, net olarak tespit etmek gerekir…

Bu “büyük resmin ” hiç de ayrıntı olmayan ayrıntılarına ve şeytanlıklara, bakalım…

Önce şu sırada Başbakanlık mevkiinde bulunan Erdoğan’ın müktesebatına, kişiliğine ve bugün iktidar olan AKP’nin gerçek yüzüne, Anayasa Mahkemesi bu partinin, laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğuna hükmetmişti. Fazla bir şey söylemeye gerek yok ama gene devam edelim; Gül ve Erdogan’ın, şimdi başında oldukları Cumhuriyetin kurucusuna yürekten bağlı oldukları iddia edilemez. Siz, Anıtkabir Defterine mecburen, yazdıklarına ve zaman, söz rüşveti vermelerine bakmayın! Her ikisinin de, Cumhuriyet ve Atatürk hakkındaki asıl düşünceleri kendi söz ve sesleriyle, “malumdan” malum! Devrimlere bağlılıkları da, eşlerinin, kızlarının, kılık kıyafetleriyle sabit! Türk Ordusuna bakışları da malum… Orduyu, TC’ni değiştirip yerine başka bir İkinci Cumhuriyet kurmak emellerine engel olduğu ve geçmişte, devrimleri koruduğu ve irtica teşebbüslerini bastırdığı için, hiç sevmezler, hatta başka bir Ordu kurmak isterler!

Mademki Erdogan "anayasa paketine" karşı olan, CHP ve MHP’yi PKK ve DTP ile aynı torbaya koydu, biz de söyleyelim: AKP, şimdi Cumhuriyete ve Orduya karşı olanlarla, Türk Ordusunu yıpratanlar ve sözde vesayetinden kurtulmak isteyenlerle aynı safta aynı torbadadır!

Ordu konusundaki hesapların, bir şifresini önceki gece CNN'deki "Ne Oluyor" programında Taraf Ankara temsilcisi Lale Kemal'e açıkladı. Hesapça bu YAŞ’ta bazı Komutanlar terfi ettirilmezler, emekli edilirlerse, arkada onlardan “kıyametli” genç subaylar var… TSK gelenek ve ilkelerinden arındırmak isteyenlerin hesapları-umutları böyle… Bunu düşünmek bile, ne kadar acı… TSK içinde de, gelenselsel terfi ve liyakat düzenini bozacak, böyle hesaplar varsa, ne kadar düşündürücü! Anlaşılıyor ki, Hasan Iğsız Paşayı bertaraf etmek çabaları da bu hesaplar gereği… Burada “mim” koyayım: eğer Iğsız Paşa, pazarlıkla, uzlaşma uğruna feda edilirse, bu, Orduda büyük kırılması olur!

102 Subayın “yakalanmaları” Iğsız Paşanın, Zekeriya Öz tarafından, tam şu sırada ifade vermeye çağırılması hep bu hesapların parçası… TSK bu asimetrik savaşta, hayâsız saldırıda yenilgiyi kabul edecek mi? İşte asıl mesele bu…

ABD PARMAGI

Başka bir tespit ve fotoğraf karesi, ABD’nin Türk Ordusun ve bugünkü Komutanlarından hiç de hoşnut olmadığı ve onlar hakkındaki hesaplarının da, aynı, melanet torbasının içinde olduğu da malum… Çünkü bugünkü ordu, ABD’nin, Orta Doğu ve Orta Asya’daki projelerine engel… Bu, “Birinci Tezkere” konusunda, Ordunun duruşundan belli olmuş ve Pentagon bunu hiç bağışlamamıştı!

Ve bu sırada Soros tek durur mu? Çomak elimde; tam bu kritik dönemde, acıdır söylemesi; Sorosa bağlı olduğu söylenen, Emekli Oramiral Atilla Kıyat, faili meçhul cinayetlerin faillerinin, derin de olamayan “Devlet” ve Komutanlar olduğunu iddia ediyor… Bu amiral Kıbrıs’ın Türkiye için stratejik önemi bulunmadığını iddia etmişti ve Deniz Kuvvetleri Komutanı yapılamadığı için bir kuyruk acısı var… Şu sıra, bu iddialarını yenilemesi, kimlerin işine yarar?

Şu sırada, YAŞ’ tan çıkacak kararları nefeslerimizi tutmuş, bekliyoruz… Türkiye, ateşten bir çemberden geçiyor ve Türk Ordusu ateşle imtihan ediliyor! ***
 

Yayın Tarihi : 5 Ağustos 2010 Perşembe 11:34:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?