Hilafet, şeriat ve şer!

Mübarek İslam dinimizi teröre ve şeriata alet etmek isteyenlerdir asıl günahkarlar, ve İslam’ı Türkiye Cumhuriyetine karşı kullanmaya yeltenenlerdir günümüzün kafirleri!.. Çünkü önce yabancıların emellerine alet oluyorlar ve dinimizi küçük düşürüyorlar.

Ruhu, öğretisi ve ibadeti bütün diğer dinlere kıyasla çok daha “akılıcı” olan İslam’ı ve Terörü birlikte telaffuz etmek bile - kavramların çelişkisidir. Ama ne var ki, yabancılar, bugünkü gelişmelere ve çoğu İslam ülkelerinin hallerine bakarak , “Terörizm, Müslümanların geri kalmışlık komplekslerinin ürünüdür” diyorlar. Müslüman toplulukların her şeyden önce, aynaya bakmaları gerekiyor!

SEKSEN İKİ YIL SONRA!

Bu böyle iken; bu çağda 2005 yılında, Türkiye Cumhuriyetinim 82 yıldönümünde, geçen Cuma günü, Hizb-ut Tahrir denen şer örgütünün, İstanbul’un ortasında, Fatih Camii avlusunda, sahnelediği “hilafet” gösterisi önce dosta düşmana İslamiyet’i lekeleyen korkunç ve çirkin bir olaydı…Türkiye’de, bugün böylesine bır toplantının yapılabileceği ve emniyet güçlerinin de seyirci kalacağı akıllara gelmezdi. .

“Ya Hilafet ya Şahadet “ pankart ve çığalıklarıyla yapılan ve Hizbut-Tahrir sorumlusu Yılmaz Çelik’in .Laık Cumhuriyet ve Mustafa Kemal aleyhindeki hezeyanlarını tekrarlamaya kalemim varmıyor. Bu, “ayaklanma” adeta 31 Mart 1908 ‘de, Istanbu’da Şeriat ayaklanmasının , 1930’da .Menemen’deki ayaklanmasının tekrarları idi. Sanki, bir yerden Derviş Vahdeti veya Derviş Mehmet çıkacaktı! Orada takkeli poturlu çember sakallı ve çarşaflı, gözleri dönmüş güruh, sanki oradan geçen bır üniformalı subay görseler linç edecek veya asteğmen Kübilay’ı boynunu keserek şehit ettikleri gibi , boynunu kesecek kadar, cezbe halinde idiler… Tüylerim ürperdi!

Hizbut Tahrir'in umdeleri ve programı, baştan aşağı hezeyan ..Bu çağda İstanbulda bunlara inanan bu gibi insanlar, acaba nereden çıkıyor ve türüyorlar. Nereden, kimden cesaret alıyorlar? Hangi Medresede, hangi pervasızca faaliyet gösteren Kuran kursunda “irşat” oluyorlar? Hoş ;Hizbut- Tahrircilerin laik Cumhuriyet ve Mustafa Kemal hakkında söyledikleri, bazı Bakan ve yüksek memurlardın daha önce yazıp ,söylediklerinden pek farlı değil ya!

POLİSİN DURUMU …

Ve maalesef Emniyet güçleri bu post-modern 31 Mayıs-Menemen ayaklanmasına seyirci kaldılar. Eğer Vali durumdan haberdar olsaydı, muhakkak müdahale emri verirdi ama işin kırılma noktası burada; AB uyum yasalarından önce ,yerindeki polis şefleri, bu gibi gericilik vb. olaylarına anında kendi inisiyatifleriyle müdahale ederlerdi. Yeni yasalara göre bu “kanunen” mümkün değil. Önce savcıdan, yargıçtan yazılı izin gerek; polisler suçlu olduğu belli hırsızları ve kapkaççıları bile yakalayamıyorlar artık! . Hem önceki bazı toplum olaylarına müdahale etmek cesaretini gösteren bazı polislerimiz suçlanmışlar yargılanmışlardı.!

Bugünkü idarede ortam – hava - bu gibi gösterilerin yapılmasına daha müsait ! CHP Genel Başkanı’nın dediği gibi ,başka bir hükümet devrinde böyle bır olay acaba mümkün olur muydu?

KIRILMA NOKTASI

Geçen akşam CHP Malatya Mılletvekılı Mehmet Sevingen, Kanal Türk’te Fatih Hilafet ayaklanmasına haklı olarak ateş püskürdü- Hükümeti kınadı. Ancak Hulki Cevizoglu’nun kendisini ve CHP’yi eleştirisindeki nüansı galiba sayın Sevingen pek anlamadı; gericilerin , bölücülerin –Hizbut- Tahrir – şiddet ve hakaret içermedikçe, böyle Cumhuriyet-Atatürk aleyhinde, konuşmalarına,i hatta PKK yanlıların APO posterleriyle Türkiye’nin batı yörelerine pervasızca akın edebilmelerine , maalesef, hala “AB ‘ne taraftar”, CHP’nin de TBMM de oy verdiği AB’ne uyum yasaları, icazet veriyor.. Hem Müzakereler başlarken bu küstahlara karşı fazla güç kullanılır mı?

Hiçbir dönemde , hiçbir iktidar devleti bu kadar köşeye sıkıştırmamıştır.

NOT – 1930 ‘da Menemen Olayından, Kübilay’ın şahadetinden sonra, Galatasaray Lisesinde okuyan ağabeyim Gündüz Kılıç, bu olay konusunda bir kompozisyon yazsısı yazmış ve hocası rahmetli Faruk Gürtunca, bu yazıyı yayınladığı ÇOCUK SESİ gazetesine koymuştu…Gündüz ağabeyim ,özetle şöyle yazmıştı; “Mustafa Kemal’in Türk gençleri olarak kahraman Kübilay’ın mübarek mezarı üzerine and içeriz ki , Cumhuriyet Türk iyesinde böyle mürtecilere aman ve geçit vermeyeceğiz!