30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Hıyanet buluşması

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bundan böyle kısaca "Oslo Buluşması" diye anılacak olan MİT-PKK görüşmeleri için "Hıyanet buluşması" demiş... Ben,"Devletin ölümle randevusu-randevuları" diyorum... Terimlere hemen açıklık getirelim: Başlangıçta, eşkıya başlarıyla, Apo ile İmralı'da ve Oslo'da yapılan bu pazarlık "buluşmalarını" külliyen yalanlayan ve söyleyenleri "haysiyetsiz ve şerefsizlik"le itham eden Erdoğan, şimdi futbolcu çalımıyla kıvırıyor; "Bu görüşmeleri hükümet yapmaz; devlet kurumları yapar" diyor... Özrü kabahatinden büyük!.. "Devlet" olan bir devlet, eşkıyayı hiçbir şekilde ve gizli servisler aracılığı ile olsa da muhatap alamaz... Devletin onurlu hükümeti ve başbakanı, içeriği Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne ihanet öğeleriyle dolu bu buluşmaları tecviz edemez... Talimatını bizzat vermiş olması vahim!.. MİT Müsteşarı Fidan'ı "harcatmam, yedirmem" demesi de itiraf!..

***

Cumhurbaşkanına vekalet edecek olan TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in bu buluşmaları olağan, hatta zorunlu görmesi; daha da vahim ve acı olanı, cumhurun-devletin- başı olarak bu "skandala" müdahale etmesi gereken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Her devletin bu tür süreçlerle ilgili, görüşmelerle ilgili kurumu vardır. Bu da istihbarat teşkilatıdır. Dolayısıyla, istihbarat teşkilatımızın, Türkiye'nin en önemli meselesi olan böyle bir konuyla uğraşıyor olmasından, bunun içinde bulunmasından daha tabii bir şey olamaz. Amaç, terörü bitirmektir. İstihbarat teşkilatı da bu çerçevede üstüne düşeni yapar'' buyurmuşlar.

Önce, başka ülkelerde, başka şartlarda yapılanların illa ki Türkiye'de de yapılması gerekir diye bir kaide olamaz... Türkiye'nin tarihi ve güncel şartlarında "PKK-Kürt sorunu", ne İngiltere'deki IRA, ne de İspanya'daki BASK sorununa benzer. Oralarda "Büyük Kürdistan" gibi bir tehlike yoktur ve kısacası oralarda yapılsa da bu, Türkiye'nin şartlarında hainliktir. Zırva tevil götürmez. İhanet savunulamaz!..

***

Bu ferasetli, dirayetli ve basiretli "büyüklerimiz", bu buluşmalar, muhabbetler ve pazarlıklarla bir yere varılmayacağını; PKK'nın, terörün bitirilemeyeceğini, sadece acz ve teslimiyet ifadesi olacağını, bilmezler, görmezler mi?!! Fiilen ilan edilince "Demokratik Özerklik" yolu açılan "Büyük Kürdistan"a pazarlıkla engel olunamaz. Nitekim buluşmanın içeriğinden ve PKK temsilcilerinin sözlerinden bu anlaşılıyor... Öyleyse bu buluşmalarda ne kararlaştırılacak? "Büyük Kürdistan"ın sınırları mı?.. Ancak buluşmaların ve internete sızdırılmasının maksadı belli oldu: Kara harekâtını önlemek... En azından, Hükümete harekâtı yapmaması için bahane sağlamak. Habur bitti ise yeni "açılımlara" yol açmak.

***

Acı gerçek şu ki PKK silah ve terörle TC Devletini, halkını "yormuş", teslimiyet noktasına getirmiştir. "Buluşmalar hayırlı oldu" diyen bir yalakanın yazdıkları doğru. "Çok büyük tepki gösterilmedi. Devletle terör örgütü masaya oturur mu diye bağıran çağıran da olmadı. Yürüyüş yapan, miting düzenleyen de çıkmadı... Tam tersi, 'Olması gereken bu' sesleri yükseldi... Yapılan doğrudur; ortak ses oldu... Hükümet zorda kalmadı, aksine eli güçlendi, cesareti arttı... Beklemediği, tahmin edemeyeceği destek aldı."

Maalesef aynen böyle oldu... Ama ya şehitler, ya şehit yakınları veya TSK?!! Genelkurmay'ın sesi çıkamaz, şehitler konuşamaz, yakınları acılarını bağırlarına basarlar!

TC dize geldi... Türk Ordusu en azından yedeğe alındı; fakat PKK dimdik ayakta... Kanlı eylemleri devam ediyor... Ama bu iktidar, devlet adına eşkıya ile buluşuyor; muhabbet ediyor... Acaba ölmüşüz de farkında mı değiliz!..
 

Yayın Tarihi : 20 Eylül 2011 Salı 00:27:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?